Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ L ] / Lovable

Lovable перевод на турецкий

384 параллельный перевод
You're no ape-man, Alan, but you're lovable.
Maymun adam değilsin Alan, ama çok sevimlisin.
Lovable?
Sevimli mi?
Tony, I want you to tell this lovable chap that you're sorry.
Tony, bu sevimli adama üzgün olduğunu söylemeni istiyorum.
A little headstrong, but very lovable if one can win her over.
Biraz inatçıdır, ama eğer biri kalbini kazanırsa çok tatlıdır.
This lovable little waif unselfishly returns it and is accused of being a thief.
Sevimli yaratık cüzdanını geri getiriyor ve hırsızlıkla suçlanıyor.
Pipe-dreamers can be very lovable people but they don't help anybody, not even themselves.
Hayalperestler çok sevimli insanlar olabilir ama hiç kimseye faydaları yoktur, kendilerine bile.
- Lovable.
- Çekicisin.
College degree, lovable personality... and I spend most of my time in prison.
Üniversite diplomam var, sevilen biriyim... ve vaktimin çoğunu hapiste geçiriyorum.
If people see the biggest rat in the world walk with his hat off behind a casket he becomes a lovable codger
Insanlar dünyanın en büyük alcağını bir tabutun ardından boynu bükük, baka kalır görünce onu kendilerinden biri gibi görürler.
He expected the lovable old professor with a beard.
Sakallı, sevimli bir ihtiyar profesör olmanı bekliyordu.
Look lovable!
Sevimli ol!
They say a grandchild's more lovable than a child
Torun, evlattan daha çok sevilirmiş.
She's a lovable one tonight, isn't she?
Bu gece çok sevimli, değil mi?
Every size they get to seems to be the most lovable.
Çocuklar çok sevimli oluyorlar, ve sevgiye layıklar.
He's brave and defiant A lovable giant is Gulliver
Cesur ve cüretkâr Sevilen bir dev Gulliver
I do hateful things for which people love me, and I do lovable things for which they hate me.
İnsanlara beni sevdiren iğrenç şeyler yaparım. Ve de onları benden nefret ettiren hoş şeyler yaparım.
No matter what sort of noise they make, they always sound lovable.
Nasıl ses çıkarırlarsa çıkarsınlar, sesleri kulağa hep sevilebilir geliyor.
Thanks, but I'm not hinting for handouts from lovable crackpot waifs.
- Tabi. Teşekkür ederim. Sevimli ama kimsesiz görünümlü kaçıklara yardım için imâda bulunmam.
Not a very lovable character, you see.
Çok sevimli bir tip değil.
Charming, lovable, talented Mitzi.
Etkileyici, sevilesi, yetenekli Mitzi.
Brutus is a kind, lovable, intelligent animal!
Dinle, Fran, bu gece oturup bunu sakince konuşalım! Ah, günaydın, Brutus. ! Brutus nazik, sevgi dolu, kibar bir hayvan!
He's really much more lovable than I thought him.
Tahmin ettiğimden daha sevgi dolu biri çıktı.
- Ja? Where's the traditional cheeky and lovable Cockney sergeant?
Tombul yanaklı ve sevimli Londralı çavuş nerede?
Technicolor. "Tell it to the Marines", those lovable lugs with wonderful mugs, who we now love more than ever.
Technicolor. "Deniz Piyadelerine Söyle", o muhteşem surat hovardaları çok seviyoruz.
Oh, look, there's that lovable Father Christmas again.
Bakın, bu o sevgi dolu Noel Baba.
Ah. And whatever became of your lovable master?
Peki, sevgili efendinize ne oldu?
I would like to be able to tell you that the mob that destroyed Priestley's house in Birmingham shattered the dream of a beautiful, lovable, charming creature.
Mafyanın, Priestley'in evini yok ettiğini söyleyebilmeyi isterdim. Bu kadar güzel ve etkileyici bir canlının hayallerini yıktıklarını.
I don't think that Priestley was very lovable.
Priestley'nin çok sempatik biri olduğunu sanmıyorum.
But the ascent of man is not made by lovable people.
Ancak'insanın yükselişi'sempatik insanlarca gerçekleştirilmemiştir.
On newsreels, they now appeared as lovable allies.
Medyaya göre onlar artık, sevilebilir yabancılardı.
And her lovable Nazi navigator, Herman "the German" Bock!
Ve onun sevgili Nazi co-pilotu, Herman "Alman" Bock!
A lot of people fail to see all our lovable qualities.
Evet, birçok insan bizim cana yakın taraflarımızı göremiyor.
- Well, we can't all be lovable, though we could try a bit harder.
- Bizi herkesin sevmesini bekleyemeyiz gerçi, sevilmek için biraz daha çaba gösterebiliriz.
. You just don't have a lovable nature.
Ne yazık ki, sevilesi bir yapın yok da ondan!
Although he is now a god, he is still the same lovable young man.
Her ne kadar bir tanrı olsa da, o bizim hep bildiğimiz tanıdığımız aynı sevimli genç.
A goat isn't necessarily lovable than a wolf
Aşk sadece çocukça bir oyundur
Apart from being uncommonly bright, wonderfully witty generous, occasionally lovable and a genius I can't think of a single thing.
Herkesten zeki, şakacı, cömert, bazen çok şeker ve dahi olması dışında aklıma bir neden gelmiyor.
He's a little strange, but there's also something lovable about the guy.
Biraz garip ama sevimli yanları da var.
Sure, he's lovable, but he's completely out of his mind.
Sevimli ama delidir.
But there's no animal that's more faithful... that's more loyal, more lovable than the mutt.
Ama köpekten daha vefalı daha sadık, daha cana yakın bir hayvan yoktur.
"He is altogether lovable."
"Ne olursa olsun, sevilecek biri..."
I mean, Italians are so kind, so lovable, and yet at the same time so violent.
Yani, İtalyanlar çok nazik, çok sevecen insanlar ama aynı zamanda şiddete çok yatkınlar.
They're very lovable before they mutate.
Tamam anladık ama buraya nasıl geldi?
The lovable mop-heads.
Tatlı, dağınık saçlı herifler.
We are part of a total whole... and if we accept this whole within ourselves... then we can become an entire person... and accept ourselves and love ourselves... and become lovable so others can love us as well.
Bir bütünün parçalarıyız... kendi bünyemizde bu bütünü kabul edersek... tam bir kişilik sahibi olabiliriz... ve kabullenip ve kendimizi seversek... ve sevilen oluruz böylece başkalarıda bizi sevebilir.
You lovable dreamboat
# Sevimli mi sevimli hayallerimin prensesi #
Such adorable, lovable animals.
Ne kadar sevimli hayvanlardır.
To me, she was always this lovable, loud mountain.
Bana karşı, hep sevecen ve çok gürültülü biridir.
Let's ty to remember Krusty, not as a hardened criminal, but as that lovable jester who honked his horn and puttered around in his little car.
Krusty'i, sert bir suçlu olarak değil de, Ufak arabasıyla gezip kornasını çalan sevgili palyaçomuz olarak hatırlamaya çalışalım.
- He's strong, kind and lovable.
Valentin.
Real lovable types.
Gerçekten çok sevimli tipler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]