Loves перевод на турецкий
20,091 параллельный перевод
Daddy loves you.
Seni çok seviyorum.
She loves him.
Onu severdi.
Valentine loves you.
- Ama Valentine seni seviyor.
The same guy who... loves sci-fi. And who can recite every line from... from every Nicolas Cage movie.
Bilim kurgu seven ve her Nicolas Cage filmindeki her repliği ezbere bilen aynı adamsın.
She loves a salty aftertaste.
Ağızda tuzlu bir tat kalmasına bayılır.
Look at Supergirl, the world loves her...
Supergirl'e bak. Dünya onu seviyor...
I'd want to take away anyone Supergirl loves.
Supergirl'ü seven herkesin işini bitirmek isterdim.
Supergirl loves you.
- Supergirl seni seviyor.
We all feel like no one loves us.
Kimse bizi sevmiyormuş gibi gelir.
Come on, Ebeneezer, everybody loves Christmas.
Hadi ama Ebeneezer, herkes Noel'i sever!
Since everyone loves Christmas... everyone...
Herkes Noel'i sevdiğine göre... Ama herkes...
Any respectful man who loves his wife and his children, that's what they're gonna do.
Karısını ve çocuklarını seven saygıdeğer her adam onların yaptığını yapardı.
Do you think it's a good idea to take away from him something that he really loves, which also helps him get that testosterone out?
Sizce onun bu kadar çok sevdiği birşeyden ayrıca fazla testestorununu da atmasını sağlayan birşeyden, onu almak iyi bir fikir mi?
Mom, it's not a consequence if it's not something that he loves.
Anne, gerçekten sevdiği birşey olmasaydı buna sonuç denmezdi zaten.
Everyone loves a butt wipe.
Herkes boktan birini sever.
He loves it.
Bayıldı.
Because I loves me some watermelon. Whoo-whee!
Çok severim karpuz.
No. But I heard she loves cherry cola.
Hayır ama vişneli kolayı çok sevdiğini duydum.
Modern India loves to pretend this doesn't exist, but this is our surviving legacy.
Modern Hindistan yokmuş gibi davransa da bu bizim mirasımız.
Huh? Bill, he loves you.
Bill seni seviyor.
Bill, he loves you.
Bill seni seviyor.
- Your mother loves you, right? - Mm-hmm.
Annen seni seviyor tamam mı?
It's amazing what a man'll do for ya if he really loves you.
Bir erkeğin sizi gerçekten seviyorsa yaptığı şeyler gerçekten muhteşem.
You've got no idea how much he loves you.
Seni ne kadar çok sevdiğinden hiçbir fikrin yok.
- He loves you.
- Sizi seviyor.
My mother loves me.
- Annem beni sever.
She loves me very much.
Hem de çok sever.
You know who else loves turtles? My husband.
Başka kim kaplumbağa sever biliyor musun?
Um, he also loves his job.
Kocam. Ayrıca işini de çok sever.
But if I do know one thing about your old man, Tariq, he loves the crap out of you.
Ama senin ihtiyar hakkında bildiğim tek bir şey varsa o da seni deli gibi sevdiğidir.
If you can hear me, will you... tell... tell Frankie that Daddy loves him?
Beni duyabiliyorsan acaba... Frankie'ye babasının onu çok sevdiğini ve onunla tanışmak için sabırsızlandığımı söyler misin?
So if that gal's fool enough to jump the broom with someone who loves running tail as much as you, I'll ride over and talk to MacGregor.
Kız senin gibi kuyruk sallamayı seven biriyle süpürgeden atlayacak kadar aptalsa gidip MacGregor ile konuşacağım.
A man who mistreats a woman who loves him. That's one.
- Kendisini seven kadına kötü davranan bir adam.
I know she has no family and loves you like a father.
Ailesinin olmadığını ve sizi bir baba gibi sevdiğini biliyorum.
Of loves now gone
Yiten aşkları
I dream of loves Now gone
Düşlerim yiten aşkları
Jay loves my guacamole.
- Jay mezeme bayılıyor.
I know that when she loves someone, that person is her world.
Birisini sevdiği zaman, onu tüm dünyası yaptığını biliyorum.
Everybody loves her.
Herkes onu sever.
Well, Mrs. Wexler already loves me.
- Bayan Wexler beni zaten seviyor.
But if you can scrape together enough for Six Flags, he might just tell you he loves you.
Ama birlikte Six Flags'ta yeterince vakit gecirirseniz sana direk seni sevdigini soyleyebilir.
You can either spend the rest of your life terrified that somebody's gonna swoop in and steal Cece away or you can just love her, and thank the universe that she loves you back for some reason.
Ya bütün hayatını birisi gelip Cece yi senden çalacak diye korkarak geçireceksin ya da onu seveceksin ve bir sebepten dolayı o da seni sevdiği için evrene şükredeceksin.
Everybody loves stars.
Herkes yıldızlara bayılır.
He loves when I play piano.
Piyano çalışıma bayılıyor.
Poor Lex, just a guy that loves a girl who loves to leave.
Zavallı Lex, hep ayrılmayı isteyen bir kızı seven adam.
Take care of each other, my loves.
Birbirinize iyi bakın canlarım.
He loves his wife.
Karısını seviyor.
I will do my best to ensure the king loves and respects you.
Kralın seni sevmesini ve saygı göstermesi için elimden geleni yapacağım.
Wait, y-your mother loves me,
Bir dakika, annen beni seviyor...
Yeah, she, uh... she loves this... this little dance I do.
Evet yaptığım bir dansa bayılıyor.
Little girl : I know she loves me.
küçük kız : biliyorum beni seviyor.