Maggot перевод на турецкий
415 параллельный перевод
He's got the brain of a tapeworm, a maggot, beside mine.
Onun beyni, bir solucanınki kadar.
Rotten, maggot-infested bacteria.
Çürük, içi kurtlanmış mikrop heriflerle...
But the maggot eats the cabbage yet dies first.
Sinek kurdu lahanayı yese de, ilk o ölür.
He's a maggot.
Bir kuyruksuz maymun!
What's wrong with knocking yourself off in a maggot pile like this?
Bu pislik yerde kendini öldürmenin nesi kötü?
Oh, drop dead, you maggot.
Geber, ibne herif!
Maggot!
Böcek!
Especially Maggott.
Örneğin Maggot'i.
Maggott, A.J.
Maggot A.J.
Look at this maggot, Fedya.
Bak bu heves, Fedya.
I called you a Maggot! A maggot?
- Bir solucansın
Even if there is sunlight, this maggot can abide only in deepest darkness.
Gün ışığı olsa bile... benim gibi rezil bir kurtçuk sadece en derin karanlığa katlanabilir.
You scumbag, you maggot You cheap, lousy faggot
"Seni aşağılık, seni rezil, seni basit adi ibne!"
Maggot this and maggot that.
Hep aşağılanıyorsun.
You've been picking at me like some kind of maggot.
Solucan gibi peşimden gelip duruyorsun.
Who ungagged this maggot?
Ne yapıyorsun bu kurtçukla?
To me, you're just a maggot who sells dirty pictures.
Bence sen sadece ahlaksız filmler satan bir solucansın.
Maggot!
Asalak!
'Cause I can't get along with Maggot. Maddox.
Çünkü Maggot'la, yani Maddox'la anlaşamam.
You're a maggot.
Bir kurtçuksun.
You lazy scruffy rat-faced, rat-eared, cobble-eyed maggot!
Sizi tembel, pis sıçan yüzlü, sıçan kulaklı, çakıl gözlü böcekler!
So, Edna, you loathsome little fairy maggot, how are you?
Ee, Edna, seni iğrenç küçük homo kurtçuk, nasılsın?
You want me, you filthy maggot?
Beni mi istiyorsun pis böcek?
Get lost, you maggot.
Kaybol, seni solucan.
Listen, you maggot.
Beni dinle, pis herif.
Come on, maggot head!
Gel buraya kurtlu kafa!
Come on, maggot head!
Haydi kurtlu kafa!
What about you, maggot, huh?
Sen ne dersin, yağcı?
Well, he was maggot pie before the car exploded.
Ya, araba infilak etmeden önce yalaka tipin tekiydi.
Tough luck, maggot.
Şansına küs, kurtçuk.
We gag that maggot before I rip his lying lips off.
Ben dudaklarını koparmadan önce onu öğürteceğiz.
You little maggot!
Pis herif!
Dead maggot shit.
Pislik böcek.
You've the brains of diarrhoea and the breeding of a maggot.
İshal bir beynin var ve kurtçuk gibi ürüyorsun.
This castle contains more ghouls, ghosties... long-leggedy beasties... and things that go bump in the night... than on any other place in this revolving, revolting... maggot-spinning earth!
Bu şatoda gulyabaniler, hayaletler uzun bacaklı canavarlar ve herhangi bir yerde görülmemiş gecenin karanlığında ipliğinden sallanarak dönen iğrenç kurtçuklar var.
You, sir, are maggot bits.
Siz bayım, asalak bir solucansınız!
You maggot!
Seni solucan!
How much money are you talking about, you maggot motherfucker?
Söz konusu olan miktar ne kadar?
We feed maggot to our special breed of genetically engineered fish.
Genetik olarak tasarlanıp yetiştirilen balıkları larvayla besliyoruz.
"Creswood's a maggot pus wad."
"Creswood bir larva irini topağıdır."
But I'll take care of this maggot.
Ama bu hıyarla ben ilgileneceğim.
- I gave the maggot a chance.
- Küçük pireye şans verdim.
Smee, flunk the maggot.
Smee, not ver.
A week-old maggot burger with everything on it and flies on the side!
Bir haftalık, sinek garnitürlü köfte!
If I'm a maggot burger, why don't you just eat me?
Bozuk köfteysem, yesene beni!
Murdering maggot!
Kurt katili.
I could have figured that out, you buttoned-down maggot!
Bunu ben de düşünebilirdim seni ceketli solucan!
Have you got 20,000 head of cattle? We'll rake out every last maggot that can walk and crawl.
20 bin baş sığırın var değil mi?
- Maggot!
- Solucan.
( chortles ) Heh, heh! Maggot!
Tanrının küçük yaratıkları...
Dead maggot shit!
Bok böceği!