Magpie перевод на турецкий
213 параллельный перевод
First you chatter like a magpie, now you're sulking like a schoolgirl.
Önce ağustos böceği gibi car car susmadın, sonra da sus pus somurtup durdun.
That Colonel Quantrill sure chatters like a magpie, don't he?
Şu Albay Quantrill, kesinlikle saksağan gibi konuşkan biri, değil mi?
I'd be very happy to chatter like a magpie if I could think of a single word to say.
Söyleyecek tek bir kelime düşünebilseydim bir saksağan gibi gevezelik etmekten çok mutlu olurdum.
- Don't chatter, magpie.
Gevezelik etme.
Especially a magpie mind like yours, Doctor.
Özellikle de senin gibi saksağan akıllı biri, Doktor.
That's a magpie, not a crow.
Karga değil, o bir saksağan!
Aunt Pilar is a magpie.
Pilar Teyze bir saksağan gibidir.
Go, go and ask the magpie,
* Git * git ve saksağana sor.
You had a beautiful mother, Magpie.
Çok güzel bir annen vardı, Magpie.
Magpie?
Magpie mı?
Rossini had performed The Thieving Magpie..
Rossini, "Hırsız Saksağan" ı sahnelemişti..
A magpie or a jay.
Saksağan veya alakarga.
Good morrow, Mr. Magpie.
Eski sabahlar hayrolsun, Bay Magpie.
Seven burned-out candles that I found in the wood-bin behind the magpie church
7 mum eriyip birbirine karıştı. Büyük bir kilisenin arkasındaydı.
Then again, a pie can be a magpie, a collection of rules, a copper coin or what you call a fine lookin'lady.
Öte yandan, turtanın saksağan, kurallar bütünü, bakır bir para veya güzel bir kadın anlamı da var.
Magpie geese live in northern Australia, and the journey their goslings have to make in order to feed is also dangerous.
Saksağan kuşları Kuzey Avustralya'da yaşar, Yavrularının beslenmek için yapmaları gereken yolculuk aynı zamanda tehlikelidir.
Magpie males are very unusual in that normally they will mate with two females, who will both lay in the same nest.
Erkek saksağan çok farklı şekilde aynı yuvaya yumurtlayacak iki dişiyle çiftleşir.
Sometimes he'd call her Magpie and it was really irritating.
- Demek istediğim Maggie'ye bazen "Mag-pastam" diye hitap ediyor ve bu biraz sinir bozucu.
- Magpie!
- Mag-pastam!
He's like a little magpie.
Saksağan gibidir.
- Magpie-legged!
- domuz bacaklı!
- Magpie-legged.
- domuz bacaklı.
Magpie-legged.
Domuz bacaklı!
I'll see you when you're old enough to drink, okay, Magpie?
İçki içecek yaşa geldiğinde görüşürüz, tamam mı Magpie?
It's a magpie convention in here.
Burada kuş toplantısı yapıyor gibisiniz.
Magpie, magpie, magpie. Flap and flap and flap. Mary Lou Retton!
Ve bacakları açın, vak vak vak, çırpın, çırpın, çırpın, Mary Lou Retton!
Do you have a magpie in your home?
Evinizde bir saksağan var mı?
The magpie is the most charming bird in all the world.
Saksağan dünyanın en büyüleyici kuşudur.
And always remember, the magpie deserves your respect.
Ve asla unutmayın, saksağanlar sizden ilgi bekler.
It was Pigeon then Magpie, it's now Lark.
Önce Pigeon idi sonra Magpie, şimdi de Lark oldu.
The magpie soon took command.
Saksağan komutayı hemen eline aldı.
Happy graduation, Magpie.
Mezuniyetin kutlu olsun, Magpie.
Come on, Magpie.
Hadi, Magpie.
It's from the Latin word for magpie, a bird with a large and indiscriminate appetite.
Latince Saksağan kelimesinden gelir, saksağanlar oldukça geniş ve rastgele beslenirler.
Especially a magpie-mind like yours, Doctor.
Özellikle de senin gibi saksağan akıllı biri, Doktor.
Like a magpie, I tend to steal the shiny stuff and discard the rest.
Bir saksağan gibi, parlak şeyleri kaptım ve gerisini atmaya çalıştım.
Like a magpie, I tend to steal the shiny stuff and discard the rest.
Bir saksağan gibi, parlak şeyleri kapmak ve gerisini atmaya çalıştım.
This is first time Dayindi hunts the magpie geese.
Dayindi ilk defa saksağan kazı avlar.
... and the women went to get food, chattering like magpie geese.
... kadınlar da saksağan kazı gibi konuşarak yiyecek aramaya çıkarlar.
Can you hear all the gumang, those magpie geese?
Gumang'ları duyabiliyor musunuz, şu saksağan kazlarını?
We're old, magpie.
Biz yaşlı gevezeleriz.
M? Magpie?
Bay Magpie?
- Oh, Mr Magpie?
Bay Magpie?
Can you hear me, Magpie? - Yes.
Beni duyabiliyor musunuz, Magpie?
Magpie's Marvellous Tellies. - Only five quid a pop!
Magpie'nin Harika Televizyonları, sadece 5 pound.
- That's awfully good of you, Mr Magpie.
Bu sizin adınıza çok iyi, Bay Magpie.
Bu': now the time is almost ripe, Magpie.
Ama şimdi, zaman iyice olgunlaştı, Magpie.
Mr Magpie, something's happening out there.
Bay Magpie... Dışarıda bir şeyler oluyor.
Magpie, help me!
Magpie, yardım et bana!
- Magpie.
- Mag-pastam mı?
I was talking to the magpie.
- Çılgın bir hayvan.