Manyak перевод на турецкий
6,138 параллельный перевод
Guy in a suit, a chica, and a crazy-ass dog came storming in here like SWAT.
SWAT ekibi gibi takım elbiseli bir adam, bir kız ve manyak bir köpek vardı.
Steve, the guy's got a stockpile of old paper and a badass printer.
- Jerry... - Steve, adamın elinde destelerce eski kağıt ve manyak bir yazıcı var.
I'm the crazy, unpredictable cop with a suicidal streak.
Ben o manyak, ne yapacağı belli olmaz intihara meyilli polisim.
Oh, you crazy shrink!
Seni manyak deli doktoru!
I'm guessing the psycho blonde wasn't there for our free tote bag promotion.
Sanırım o manyak sarışın bedava kadın çantaları için orada değildi.
No, it's a weirdo looking for tutelage.
Hayır, eğitim isteyen bir manyak.
I am tired of hearing you rant about the crazy closet world.
O manyak dolap dünyası hakkında atıp tutmalarını dinlemekten bıktım.
Why would I rant about crazy closet world?
Niye Manyak Dolap Dünyası hakkında atıp tutayım ki?
Okay, we probably got a little window there. But my point is that I love my crazy family, and I want to spend this holiday with them.
Ona daha var muhtemelen ama demem o ki ben manyak ailemi seviyorum ve bu bayramı onlarla geçirmek istiyorum.
What kind of a maniac uses a weapon like that mutilate and kill someone?
Nasıl bir manyak birini kesmek ve öldürmek için böyle bir silah kullanır?
All right, look, I-I get the guy who sees Top Gun and wants to enlist, but what kind of lunatic sees a stupid slasher film and then identifies with a pumpkin-head killer?
Tamam, bak "Top Gun" ı izleyip orduya yazılmak isteyeni anlarım ama ne tür bir manyak aptal bir katliam filmi izleyip kendini kabak kafalı bir katille özdeşleştirir?
Of course I would've tried to stop you, you putz! What the hell are you thinking?
Elbette seni durdurmaya çalışırdım manyak!
- You wrote me a note on LeMarchal's stationary, you lunatic.
- Bana LeMarchal'in kağıdı ile not bırakmışsın seni manyak.
This maniac already tried to blow you up once.
Bu manyak seni bir kez patlatmaya çalıştı.
Don't you sneeze on me, you son of a gun!
Üstüme hapşırma, seni manyak!
Plus, he fuckin'rips on guitar.
Ayrıca, manyak iyi gitar çalıyor.
That's badass, you know?
Manyak bir şey yani.
I didn't know that Cheongdam Clan had such lunatic.
Cheongdam gruplarının böylesi manyak olduğunu bilmezdim.
What a crazy bastard!
Manyak herif!
- [laughing] - Crazy, right?
Manyak bir şey değil mi?
and he invested the inheritance, and then he died, and so his mom got it all, but she was, like, super-rich anyway, so it didn't make a difference.
Sonra o da öldü. Para annesine kaldı ama kadın manyak zengindi zaten pek bir şey değişmedi.
That guy is messed up.
O adam bir manyak.
Divers found it right where Dr. Crazy Crackers said it would be.
- Dalgıçlar tam da Dr. Manyak'ın söylediği yerde buldu. - Ne peki?
That sheep is a maniac.
Bu koyun manyak.
Not to give you boyfriend lessons or anything, but if you knew Jo's whackjob brother was out on the loose and after her, don't you think that keeping an eye on her would have been a smart move?
Sevgililik dersi vermek gibi olmasın ama madem Jo'nun manyak kardeşinin kurtulduğunu ve onun peşinde olduğunu biliyordun, Jo'ya göz kulak olma fikri hiç aklına gelmedi mi?
- What a crazy bitch
- Manyak karıya bak!
Fucking bitch
Manyak karı.
That's fucking crazy
- Bu manyak bir şey.
Isn't this fucking awesome?
Bu manyak bir şey değil mi?
I was in your kitchen, then I rode Beatrice, then I had a crazy lunch with Teddy Roosevelt in Paris, then I worked out, and all that took two seconds.
Önce mutfağındaydım, sonra Beatrice'a bindim sonra Teddy Roosevelt ile Paris'te manyak bir kahvaltı yaptım sonra spor yaptım. Ve hepsi iki saniyemi aldı.
No cookies for you here, you white-bearded freak!
Sana kurabiye yok burada seni beyaz sakalli manyak!
Out of this freaking hospital.
Bu manyak hastaneden dışarı.
Hammond is going like a crazy man.
- Hammond manyak bir adam gibi sürüyor.
Do you think I'm crazy to be a couple with you?
Manyak mısın? Ne diye seninle çift olayım?
And where is this nutter?
Nerede peki bu manyak?
I feel that she's fucking amazing.
Onun manyak bir şey olduğunu düşünüyorum.
Looks amazing.
Manyak görünüyor.
The shit that we grow here is fucking insane.
Burada yetiştirdiğimiz dalga manyak bir şey.
I can't be calling this meeting and look like the American maniac.
Bu toplantıyı isteyip Amerikalı manyak gibi görünemem.
You're not a maniac.
Sen manyak değilsin.
What kind of creep goes sneaking into a kid's room and putting chump change under a pillow?
Ne tür bir manyak bir çocuğun odasına gizlice girip yastığın altına para koyar ki?
You are such a nut ball!
Seni manyak!
I shot a pretty amazing occurrence recently.
Geçenlerde çok manyak bir olay çektim.
I'm the nut.
Manyak olan benim.
He's a crazy smeg who eats schlanger!
- Asla! Çük yiyen manyak bir bok herifin teki o.
I had some crazy shit happen on the bus today.
Bugün okul servisinde manyak bir olay oldu.
The shit was crazy.
Manyak bir şeydi.
That shit was crazy.
Manyak bir şeydi.
This shit is crazy.
Manyak bir şeydi.
Tell Mr. Griswold how dope our go-kart is.
Bay Griswold'a go-kart'ımızın ne manyak olduğunu söylesene.
Fuck! Are you crazy?
Amına koyayım, manyak mısın sen?