Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ M ] / Matisse

Matisse перевод на турецкий

165 параллельный перевод
How do you feel about Matisse?
Matisse için ne düşünüyorsun?
That's for Matisse
Bu Matisse için
The Matisse, I think, in the Hong Kong office, and the Van Gogh...
Matisse, sanıyorum Hong Kong bürosuna. Van Gogh ise...
My hands are full, I can't get it
Matisse ve Monet elimdeyken konuşamam ki!
Oh no, he wet me!
Al işte! Matisse çiş yaptı!
Degas, Matisse.
Degas, Matisse.
You will find a somewhat varied selection from the chiaroscuro of the Dutch masters to the symbolic fantasy of Chagall, Matisse...
Hollandalı ustaların ışık gölge oyunundan Chagall, Matisse... Picasso'nun sembolik fantezilerine kadar oldukça değişik seçimler bulacaksınız. Evet çok güzel, kesinlikle çok güzel.
Fancy you knowing all about Matisse, Chagall, the Dutch masters and their Blue period and all that.
Matisse, Chagall, ve Hollanda ustalarını bilmen ve onların Mavi Akımı hakkındakileri bilmen ilginçti.
Braque, Picasso, Klee, Miró, Matisse – that's life!
Braque, Picasso, Klee, Miro, Matisse. - İşte hayat bu.
Matisse?
Matisse?
- What period is that Matisse?
- O Matisse tablosu kaç yılından kalma?
When he looks at a painting - a Matisse, a Chagall - and says, "That's mine, I did it," he is always right.
O bir tabloya baktığı zaman - bir Matisse olsun, bir Chagall olsun - tek bakışta "bu benim eserim, ben yaptım" diyebilir ve daima da haklıdır.
- Would you like a nice Matisse?
- Güzel bir Matisse tablosu ister miydiniz?
Matisse's lines were never that sure as mine.
Matisse'in çizgileri asla benimkiler gibi keskin değildi.
I had to hesitate... to make it more Matisse-like.
Yani benim de Matisse'i taklit edebilmem için... biraz tereddüt etmem gerekiyordu.
I would like to see any expert... or any museum director, or any art dealer... who'd know which one is a Matisse... and which one is by Elmyr.
Herhangi bir uzman, sanat simsarı... ya da müze yöneticisinin... hangi tuval Matisse tarafından... hangisi Elmyr tarafından resmedildiğini söylediklerini görmek isterdim.
Two Matisse and a Modigliani - which he did before lunch... and put a little coffee stain on the edge of the Modigliani... to make it look really as if Modigliani had done it in some Paris café.
iki Matisse ve bir de Modigliani tablosu - ki öğle yemeğinden önce hepsini bitirmişti - ve hatta Modigliani tablosunun kenarına, Paris'te bir kafede... gibi görünmesi için bir kahve lekesi bile bıraktı.
- Good-bye, Matisse. - I think Elmyr's problem for years... and the reason why he could not succeed as a painter in his own right... was that the type of life he led... prohibited him from having a personal vision.
- Bence Elmyr'in uzun yıllardır süregelen asıl sorunu... ve kendi başına bir ressam olarak başarılı olamayışının sebebi... yıllardır sürdürdüğü yaşam tarzının... onun kendine özgü bir vizyon sahibi olmaktan alıkoymasıydı..
He want to sell 10 Modigliani and 10, uh, Matisse.
10 tane Modigliani tablosu ve 10 da, emm, Matisse tablosu satmak istediğini söyledi.
Matisse, Picasso,
Matisse, Picasso...
Clay, Matisse.
Clay, Matisse.
Did you like the Matisse drawing?
Matisse tablosunu beğendin mi?
I mean, it was like a Renoir or a Matisse.
Sanki bir Renoir ya da Matisse gibiydi.
On the right, you have a rare Matisse.
Sağınızda harika Matisse.
Matisse, stop that!
Matice, kes şunu.
This dog is a killer dog! Matisse!
Hemen çağır şu köpeğini!
Matisse loves no one.
Matice hiçkimseyi sevmez. Kendi gözlerinle gör.
I hear you're not eating, Matisse.
Duyduğuma göre yemek yemiyormuşsun.
Oh, Matisse, you're very angry, aren't you?
Çok kızgınsın öyle mi?
Something's bothering Matisse, and Matisse is very angry.
Matice'i üzen bir şey var. Ve Matice çok kızgın. - Köpek bir aptal.
When your guest leaves, Matisse will eat. He'll be voracious.
Misafiriniz gittiğinde, Matice yine eskisi gibi olacak.
Listen to this, Matisse. "If your dog has a fit, " he runs around aimlessly, barking hysterically,
Köpeğiniz nöbet geçirirse... amaçsızca koşar, deli gibi havlar, gözleri garip bakar, ağzı köpüklenir.
Matisse! He's just trying to say hello.
Sadece merhaba demeye çalışıyor.
Matisse is a picky eater.
Matice yemek seçer.
" You've made my child a Matisse.
Çocuğumu Matisse yaptın.
Matisse.
- İş. - Müzayede.
Auction. Ooh. Ah, no.
Matisse.
Matisse on an off day.
Matisse işi bugün değil.
The cezanne sale went through, the Matisse went through.
Cézanne, harika paraya gitti, Matisse de.
It can be choosing the things of Matisse.
Tamam. Zaten Matisse'leri sınıflandırman gerek.
Matisse, Henri Matisse.
- Henri Matisse.
Matisse, get down, you rotten...
Hadi.
Barbara, Matisse loves him.
- Matice onu sevdi. Bak.
Ah, Matisse, what a lovely dog you are... such a pretty dog.
Matice, sen ne güzel bir köpeksin. Ne güzel bir köpek.
Matisse hasn't eaten in three days.
- Matice üç gündür bir şey yemedi.
Matisse!
Matice, sus yoksa Doktor Van Zimmer'ı çağırırım!
Oh, Matisse! Matisse just did a half-gainer!
- Matice yarım takla attı.
It killed one hydrangea, too. At first I thought it was the dog peeing on them, but the damage is too big for Matisse.
Önce köpeğin üstlerine işediğini sandım ama hasar...
There you are, Matisse.
Al bakalım Matice.
I'll make you a nice cappuccino. Now go on back, Matisse!
Hadi geri dön Matice!
Come on, Matisse!
Hadi Matice.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]