Minge перевод на турецкий
58 параллельный перевод
Fuckin'fat little cunt lazing about with his Penge minge.
Lanet olası şişko Penge'li sürtükle tembellik yapıyor.
Put a bit of minge around it.
Biraz hareket et.
Nobody knows what it's like to be Oprah's minge.
Kimse Oprah'ın kukusu olmak hakkında bir şey bilmiyor.
All she does is work, never gives her ol'minge a nice rub now and again.
Tek yaptığı çalışmak, ara sıra bile kukusunu okşamıyor...
A minge needs attention!
Bir kukunun ilgiye ihtiyacı vardır!
All she ever does is work work work, never pays attention to the ol'minge.
Tek yaptığı çalışmak, çalışmak kukuya hiç ilgi göstermiyor.
She'll spend hours just... playin'with'er own minge!
Kukusuyla oynayarak saatler geçirecek!
Minge, does this mean I have to wait to see Paris?
Bu Paris'i görmek için beklemem mi demek Kuku?
Jesus Minge! You killed him!
Tanrım, Kukucuğum!
It's gettin'dark, Minge.
Etraf kararıyor, Kukucuğum...
But Kimmy's too minge-obsessed to give a shit.
Ama Kimmy'nin aklı fikri sikişte.
Miss your minge.
Vajinanı özledim.
I've found The Minge Eaters, come and see!
Bak burada "Am Yiyenler" dergisi buldum. Gel de bak!
I thought in your number-one dream you had a boxing glove on your head and a minge.
Bir numaralı hayalinin elinde boks eldiveniyle bir vajinaya yaklaşmak olduğunu sanıyordum.
- My minge.
- Pıtış.
It's a minge thing.
Vajina girişine.
I thought prostitutes and minge-munchers and strippers were supposed to be good fun.
Fahişelerin, lezbiyenlerin ve de striptizcilerin şakadan anlamaları gerekir sanıyordum.
It's just a bit of minge munching, isn't it?
Sadece minge munching değil mi?
"Minge munching"?
"Minge munching"?
- Tastes like fucking granny minge.
- Nine vajinası tadında...
- I like chewing minge, Mr. Hunter, why?
Mastürbasyon yapmayı severim Bay Hunter, neden?
I like chewing minge, Mr. Hunter, why?
- Mastürbasyon yapmayı severim Bay Hunter, neden?
I promise not to grab your minge and everything.
Söz veriyorum degs almayacagım ve herşeyi.
It looks like there's some tidy minge here.
Görünüşe göre burada bozulmamış amcıklar var.
Get any grey minge last night, eh?
Dün gece ağarmış kıllarla mı uğraştın?
It's hotter than a Majorcan minge in here!
Burası Mayorkalı bir kızdan daha sıcak!
Jump in the minge mobile.
Vajina kılı arabasına bakalım.
What about her minge, Jay?
Dış kısma ne demeli Jay?
We've not even started on the minge.
Daha onu anlatmaya başlamadık bile.
Now, the minge has two main parts :
Şimdi, dış taraf iki ana kısımdan oluşur.
Two weeks of sun, sea, sex, sand, booze, sex, minge, fanny and tits.
İki haftamız şöyle geçecek : Güneş, seks, kum, içki seks, am, göt ve meme.
Tidy minge, ten o'clock. Jay?
Saat on yönünde muntazam bir am var.
The boat-party was Jay's promised land - sun, sea, booze, and who knows, maybe even some sex, minge, fanny and tits... and booze... and sex.
Gemi partisi Jay için vaat edilmiş topraklar gibiydi. Güneş, deniz, içki ve kim bilir. Belki biraz seks, am, göt ve meme.
All right, Ginger Minge? Which way?
Pekâlâ kızıl kafa, ne taraftan?
He was, he was loyal, he was faithful and he got me more minge than you could shake a stick at.
O çok... Sadıktı, vefakardı ve senden bile daha çok hatuna çakıyordu yani.
That's for your girlfriend's minge.
Sevgilinin vajinası içindi bu.
Me and this old minge are just bonding over my philosophies.
Ben ve bu moruk benim dünya görüşlerimi konuşuyoruz.
Cunty Bunty, Cunty Bunty, how does your big minge grow?
Kaşar Bunty, Kaşar Bunty, koca amın beni özledi mi?
Minge.
Şeftali.
And thinks ming stood him up.
Minge katlanamyacağını söyleyebilirim.
Serve him up a nice juicy slice of ginger minge.
Ona sıcak ve ıslak bir kızıl amcığı vereceksin.
You been thinking about that ginger minge?
Kızıl amcıkları mı düşünüyordun?
The mantelpiece being the face, the fire being the minge or the ass.
Biblolar derken yüzünü, ateş derken de kukusunu veya götünü kastediyorum.
Minge on demand.
- "Kuku aranıyor!"
Don't... Don't put in "minge on demand".
Hayır, "kuku aranıyor" yazma.
A completely hairless, shiny minge.
- Tamamen tüysüz, parlak bir kuku oldu.
Had a drink - looked like a giant robot minge.
Bir içki içtim, dev bir robot kukusu gibi gözükmeye başladı.
Up my minge.
Amıma soktum.
I'm a minge!
Bense bir kuku!
I'm a minge.
Ben bir kukuyum.
This is Oprah's minge!
Ben Oprah'ın kukusuyum.