Models перевод на турецкий
2,387 параллельный перевод
I don't need to see a bunch of starving models walking around in my clothes.
Kıyafetlerimi giyen, açlıktan kemikleri çıkmış mankenleri görmem gerekmez.
Yeah, why would you wanna see models when you can see this?
Evet, bunu görmek varken mankenleri ne yapasın?
I prefer Paris. Every day, I go to the Sacré Coeur for my models, and every time, I feel my heart skipping.
Her gün, maketlerim için Sacré Coeur'e gidiyorum ve her seferinde, kalbim yerinden firlayacakmis gibi oluyor.
Most of these girls, their role models are famous for having sex tapes.
Çoğu kızın örnek aldığı tipler seks kasetleriyle meşhur oluyor.
They're actual Abercrombie models - Mormons from sandy, Utah, and they're going to show us their magical underwear!
Onlar gerçek birer Abercrombie modeli. Utah Sandy'den mormonlar ve bize büyülü iç çamaşırlarını gösterecekler.
The stargate aboard this ship is much more primitive than the later models found in the milky way.
Gemideki yıldız geçidi, Samanyolu'nda bulunan gelişmiş modellerden çok daha ilkel.
The basic models are not that pricey.
- Baz modeller çok pahalı değil.
Tall, majestic super models.
Uzun, haşmetli süper modeller.
- But he sounded more interested in the models than the gig.
Ama işten çok modellerle ilgileniyormuş gibi geldi.
Well, hey, I'm partial to Isabella, models and Mojitos, but I play fair.
Mojitolara, modellere ve Isabella'ya daha yakınım ama adil olalım.
The models are out of menthol and the Green Room water is cold, not room temperature.
Mankenlerin mentolü kalmamış ve Yeşil Oda'nın suyu soğuk, oda sıcaklığında değil.
The only thing that gets in are models and clothes.
İçeri yalnızca mankenler ve giysiler girebilir.
" The only thing getting in are models and clothes.
İçeri yalnızca mankenler ve giysiler girebiliyor.
I date a lot of models.
Bir sürü mankenle çıktım.
Models, everyone, the show must go on in the spirit of fashion.
Mankenler, herkes, gösteri devam etmeli.
You, models, get out there.
Siz, mankenler, çıkın podyuma!
The department downstairs makes models that study economic trends.
Aşağıdaki bölüm ekonomik akımlar için planlar oluşturuyorlar.
Good morning, Joanne, and plastic - wrapped models. Oh!
Günaydın Joanne ve plastiğe sarılı modeller.
But, you know, a lot of models do end up that way.
Birçok mankenin sonu da bu oluyor.
G.L.E.A.M. models all 7 billion people on earth and predicts how they will interact.
İnanması zor ama güneş sistemi dışında diğer yerlerde gezegenlerin olduğuna dair bir kanıt yoktu.
I mean, look at their role models, you know?
Yani kendilerine örnek aldıklarına baksana?
We already know these models.
- Zaten bu modelleri biliyoruz.
I don't think The Hills are the role models we were looking for.
The Hills'de örnek alınacak birileri olduğunu sanmıyorum.
You know, when I was a kid, I used to make Plasticine models of Tessa Sanderson and Fatima Whitbread and I used to make them have fights.
Ben de küçükken oyun hamurundan modeller yapardım. Tessa Sanderson * ve Fatima Whitbread *'in modellerini. ve sonra onları dövüştürürdüm.
I've heard of stun gun models That release microdots when fired.
Şok tabancalarının ateşlendiğinde mikro parçacıklar saldığını duymuştum.
I would much rather date one of you guys Than one of them skinny, gorgeous models.
O kürdan gibi, muhteşem modellerle çıkacağıma, sizi tercih ederim.
Well, I do not date models.
Ben modellerle çıkmıyorum.
I don't date models!
Modellerle çıkmıyorum!
See, that is one of the main reasons I do not date models.
İşte, modellerle çıkmamamın ana nedenlerinden biri.
Remember how I told you that I do not date models?
Size modellerle çıkmıyorum dediğimi hatırladınız mı?
Dude, the key to models is confidence.
Ahbap, modellerin anahtarı özgüvendir.
I should probably tell you I don't normally date models.
Normalde modellerle çıkmadığımı söylemeliyim.
I know you models like all that charity stuff.
- Evet. Siz mankenler bu tarz yardım işlerini seversiniz ya.
You're not only coaches, you're also role models.
Siz sadece koç değil aynı zamanda rol modellerisiniz.
Please tell me she is not killing these women Because she needs human models.
Lütfen bu kadınları modele ihtiyacı olduğundan öldürdüğünü söyleme.
you need better role models than your mother and I have been.
Annen ve ben hep senin için en iyisini istiyoruz.
Yes, chemical imbalance, poor role models, ignorance.
Evet, kemiklerdeki oransızlık, zavallı rol modeller, cehalet.
Women all like old models.
Kadınlar eski tiplerden hoşlanırlar.
They look like models rather than cops.
Polisten çok mankene benziyorlar.
Waltz up to Eleanor, tell her that your drug dealer dumped your virgin ass, and now the rest of her models are high on his stash?
- Ne yapacaksın? Eleanor'a gidip bir uyuşturucu satıcısının senin bakire kıçına tekmeyi bastığını ve şimdi de modellerinin ondan kalan mallarla kafayı bulduğunu mu?
My goodness, getting models to do anything, it's like herding cats.
- Ama Eleanor ben... Tanrım, modellere bir şey yaptırmak deveye hendek atlatmak gibi.
Fucking models in penthouses.
Penthouse'a kapak olan mankenleri sikmek.
I know models. - [chuckles] plus-size models maybe.
Büyük beden mankenleri belki.
And no good role models.
Ve örnek olmaya çalışmak yok.
I know,'cause you have no role models.
Anlıyorum, çünkü hiç bir rol modelin yoktu.
The Turners were supposed to be our role models, and instead, they turn out to be these coldhearted double-crossing traitors.
Güya Turnerlar bizim rol modellerimiz olacaktı. Ne var ki iki yüzlü soğuk kanlı birer hain çıktılar.
Next week, Joey could be in a New York penthouse with 11 gorgeous, hungry, insecure models and a hot tub.
Joey gelecek hafta New York'ta 11 güzel ve tekin olmayan modelle bir jakuzide olabilir.
There were no role models for me when I was growing up.
Büyüdüğüm dönemde kendime örnek alabileceğim kimse yoktu.
See, he started pawing one of the models and when he wouldn't stop, I asked Sasha to eject him.
Modellerimizden birine sarkıntılık etmeye başlamıştı ve vazgeçmek bilmeyince Sasha'dan kendisini çıkarmasını istedim.
The models are already booked. So they wouldn't be a problem.
Evet, mankenler çoktan ayarlandı.
You two should be models.
Siz ikiniz manken olmalısınız - belki kapağa çıkarsınız.