Montenegro перевод на турецкий
180 параллельный перевод
In addition to the arguments above enumerated for lifting this injunction... we wish to cite the decision of the High Court of Paris rendered in the case... of Princess Marishka against the Government of Montenegro... on the fifth day of August, 1897.
Bu kararı kaldırmak için yukarıda sıralanan iddialara ek olarak... Paris Yüksek Mahkemesi'nin 5 Ağustos 1897'de Montenegro Hükümetine karşı... Prenses Marishka'nın davası için... verdiği kararı bildirmek isteriz.
It seems we're having trouble in Montenegro.
Görünüşe bakılırsa Karadağ'da sorun yaşıyoruz.
If you come from Norway or China From the Transvaal or Montenegro
Norveç'ten ya da Çin'den geldiğiniz zaman dünyanın en güzel yerini görürsünüz.
Just tell them what you'll sell Montenegro for.
Karadağ için onları sattığını söyle!
What has Montenegro done to offend you so much? !
Karadağ seni ne kadar rahatsız ediyor?
We want to hear how the Bishop is selling Montenegro.
Piskopozun Karadağ'ı nasıl sattığını duymak istiyoruz.
My poor Montenegro, why are you so covered in black?
Zavallı Karadağım, neden hep karanlık olacak?
Montenegro must survive until harvest!
Karadağ'ın hasata kadar hayatta kalması gerekir!
I will be the only Bishop who ripped off Montenegro.
Ben Karadağ'ın huzur içinde yatan tek piskopozu olacağım.
Lord, save Montenegro from the Montenegrins!
Tanrım, Karadağ'ı Karadağlılar'dan kurtar!
And Montenegro won't forget you!
Ve Karadağ unutmayacak!
You see, this is Montenegro.
Görüyorsun, burası Karadağ.
Fight for me, fight for yourself, and fight for all of Montenegro!
Benim için savaş, kendin için savaş, Ve tüm Karadağ için savaş!
For not implementing church ceremonies, for selling sacred relics of the church, for spreading blasphemy, and for supporting atheistic rebels in Montenegro and abroad!
Kilise törenlerini uygulamayan, kilisenin kutsal emanetlerini satan, tanrıya karşı gelen, yurtdışında ve Karadağ'da,... ateist isyancıları desteklemiştir!
Every Allied government gave me a decoration, even little Montenegro, down on the Adriatic Sea.
Her müttefik hükümet, bana madalya verdi, Adriyatik Denizi'ndeki Dağlık Karabağ bile.
Montenegro bitter.
Montenegro acı birası.
We now return to Troy McClure and Delores Montenegro in Preacher With a Shovel.
Şimdi Preacher With a Shovel`da Troy McClure ve Delores Montenegro`ya dönüyoruz.
As I said... to Delores Montenegro in Calling All Quakers...
Delores Montenegro in Calling All Quakers filminde söylediğim gibi...
- Maya Montenegro.
- Rosa! - Maya!
- Bato and another guy from Montenegro.
- Bato ve Karadağ'dan başka bir adam daha.
THE MONTENEGRO GANG And it got worse.
KARADAĞ ÇETESİ Ve daha da kötüye gitti.
Not Montenegro, but Serbia, my boy.
Karadağ değil, Sırbıstan oğlum!
Slovenia and Montenegro, they got people over there that profited from those conflicts.
Slovenya ve Montenegro'ya. Orada bu anlaşmadan çıkar sağlayan insanlar var.
- To Montenegro!
Karadağ'a.
Chili, Mali, Montenegro...
Şili, Mali, Monte Negro, Tibet...
My uncle has a barbershop in Montenegro.
Dayımın Montenegro'da bir berber dükkanı var.
Here's some money. Run to my brother Boža's place in Montenegro.
Al bu parayı ve doğru Montenegro'ya, dayının yanına git.
Mr. Modell, for reasons more pecuniary than patriotic, stole a sample of a new biological agent from an arms dealer in Montenegro.
Bay Modell, vatanseverlikten çok para koparmak için Montenegro'daki bir silah satıcısından yeni bir biyolojik madde örneği çalmış.
Now this man Derek Modell spent the last nine months as a relief worker at the hospital Sava in Montenegro.
Derek Modell denen bu adam son dokuz ayını Montenegro'daki Sava Hastanesinde gönüllü çalışarak geçirmiş.
He runs his arms and drug op out of Montenegro, taking advantage of its political instability.
Silah ve uyuşturucu operasyonlarını politik çalkalanmalar yüzünden Montenegro'nun dışında yürütüyor.
So, Sydney, we're sending youinto Montenegro as a relief worker forthe U.K. branch of OMNIFAM.
Bu yüzden, seni Montenegro'ya, OMNIFAM'ın Birleşik Krallık şubesi gönüllü çalışanı olarak gönderiyoruz.
We got the uplink from Montenegro.
Montenegro'dan bağlantı hazır.
You are the best of us, Ms. Montenegro.
Aramızda en iyimiz sizsiniz, Bayan Montenegro.
I'm Angela Montenegro.
Ben Angela Montenegro.
Good morning, Ms. Montenegro.
Günaydın Bayan Montenegro.
An excellent idea, Ms. Montenegro.
Muhteşem bir fikir Bayan Montenegro.
- Dr. Temperance Brennan, Angela Montenegro from the Jeffersonian.
- Dr. Temperance Brennan ve Angela Montenegro ikisi de Jeffersonian enstütüsünden.
Dr. Temperance Brennan and Angela Montenegro.
Dr. Temperance Brennan ve Angela Montenegro.
Which would explain how he could set up a high-stakes poker game at Casino Royale in Montenegro.
Karadağ'daki Casino Royale'de yüksek bahisli bir poker oyunu oynatmasını açıklıyor.
Ten million was wired to your account in Montenegro with a contingency for 5 more if I deem it a prudent investment.
On milyon Karadağ'daki hesabınıza aktarıldı ve ben temkinli yatırım olarak görürsem beş milyon daha aktarılacak.
Are you certain of your calculations, Ms Montenegro?
Hesaplamalarınızdan emin misiniz Bayan Montenegro?
Ms Montenegro is right.
Bayan Montenegro haklı.
Let's have Ms. Montenegro X-ray it.
Bayan Montenegro ya röntgenletelim.
That, Ms. Montenegro, is a Raeburn.
Bu Bayan Montenegro, bu bir Raeburn.
Ms. Montenegro, please remove all tunnels containing power, cable or utility lines. And fiber optics. Yes... also steam tunnels and transit access?
Montenegro, lütfen güç kablosu olan tüm tünelleri çıkarın ve fiber optiklileri.
martina was just tellin'me that in montenegro i'd be the tallest guy.
Martina da bana Karadağ'daki en uzun erkek olabileceğimi söylüyordu.
I really don't, Ms. Montenegro.
Cidden bilmem Bayan Montenegro.
MONTENEGRO :
Hımm.
- Go away!
Maya? Maya Montenegro?
Go!
Maya Montenegro nerede?
But why to Montenegro, shit?
- Peki neden Karadağ'a?