Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ M ] / Moth

Moth перевод на турецкий

590 параллельный перевод
Yes, but a bit more grizzled and moth-eaten.
Evet, ama saçlarım biraz daha kırlaştı, biraz daha kocadım.
Moth balls.
Naftalin.
Moth balls — fragrant as can be
Mis kokuyor naftalin tabletleri
When you knock on the door I'll have that moth-eaten Romeo playing the balcony scene.
Sen kapiyi çaldiginda... ... o güve yemiº Romeo'ya balkon sahnesini oynatiyor olacagim.
What do you think he is, a moth?
Ne ki o? Bir pervane böceği mi?
Is the only cloth the cultured moth Has never, ever eaten
Kültür güvesinin yiyemediği Bir yünden
" Like a moth in a blue flame
Mavi alevdeki güve gibi
Why you dirty, moth-eaten, cockeyed son of a rat!
Seni sefil, pislik, fare yavrusu!
The dirty, moth-eaten...
Sefiller...
And you make sure Agnese put my fox fur in moth balls.
Agnese'e, tilki kürkümü naftalinleyip kaldırmasını tembih et.
Your moth...
Anneniz...
It looks like a moth spreading its wings over a butterfly.
Kanadını bir kelebeğin üzerine açan güve gibi.
I should think so. A lot of old moth-eaten rags held together by patches.
Öyle mi düşünmeliyim, güvelerin yediği, yamalarla tutturulmuş bir sürü paçavra.
Find her a merchant. A musty, moth-eaten man like yourself.
Ona kendin gibi küflenmiş, güvelenmiş bir tüccar bul.
Look what he paid me, and there was a moth hole in it.
İyi ödedi. Kumaşta güve yeniği olmasına rağmen.
Not even a moth equipped with a lightning bug could fly in here this morning.
Bu sabah burada böcekler bile uçamaz.
My boys are dying every week... in these obsolete, moth-eaten, antiquated flying machines.
Çocuklarım her hafta ölüyor... Bu güvelenmiş, antika uçaklar yüzünden.
The moth and the flame, that's what it was.
Güve ve alev, aynen öyleydi.
You can't trust a moth, Mr. Sherman.
Bir güveye güvenemezsiniz, Bay Sherman.
Lay not up for yourself treasures upon earth... where moth and rust do corrupt.
Dünya nimetleri dünyada kalır biliyorsun.
Little quiet ones that come to a woman when... she's shining the silverware and putting moth flakes in the closet.
Bir kadının, gümüşleri parlatırken veya dolaplara güve tozu koyarken kurduğu küçük, iddiasız hayaller de var.
White moth!
Dansöz kılıklı!
There, a nice little moth for supper.
İşte, akşam yemeği için küçük güzel bir böcek.
Like a moth approaches a flame.
Ateşe uçan bir pervane gibi.
Moth er's place of b i rth Syracuse, new york, right?
Annenizin doğum yeri Syracuse, Detroit. Doğru mudur?
YOU PLAY A MOTH ER.
Bir anneyi canlandırıyorsun.
HOW OLD A MOTH ER?
Kaç yaşında bir anneyi?
I DON'T PLAY MOTH ERS, MR. SALL.
Ben anne rolü canlandırmam, Bay Sall.
Now I've got nothing to look forward to but getting as old and moth-eaten as this wretched thing.
Şimdi böyle zavallı, bir kenardayım.. Üstümde bu eski püskü şeyle yaşıyorum..
WE OUGHT TO TELL YOUR MOTH ER WHERE YOU ARE.
Endişelenmesini istemezsin.
I USED TO WORK FOR YOUR MOTH ER.
Selden. Bir şeyler anımsattı mı?
A KIND OF VAGUE, NIGHTMARISH THING. WAKING UP IN MY BED HEARING MY MOTH ER SCREAM AND- -
Yatağımda uyandığımı, annemin çığlıklarını duyduğumu... ve... ve o adamı...
AND YOU LOOK SO LIKE YOUR MOTH ER.
Neyi anlamıyorsunuz?
I WAS PLEADING WITH HER TO COVER FOR ME BUT YOUR MOTH ER, REST HER SOU L
Odanıza kaçtığında peşinden gitmek zorundaydım.
Next, get ahold of that moth-eaten count from the Café Wien.
Ve şu kibar kontu istiyorum. Neydi adı, hani şu Cafe Wien'in çevresinde dolaşan adam?
"Lay not up treasures for yourselves on earth... "... where moth and rust doth corrupt... "... and where thieves break through and steal :
Servetinizi sadece kendinize saklayarak, ruhunuzun tembelleşip, çürümesine engel olun.
"But lay up for yourselves treasures in heaven... "... where neither moth nor rust doth corrupt...
Ruhunuzu cennetin hazinelerine saklayın.
Look! It's all moth-eaten!
Bak, eski püskü.
And I was caught like a moth in the flame
Alevi görmüş bir güve gibi tutuldum
Do not lay up treasure on earth where moth and rust consume it, thieves break in and steal it.
Yeryüzünde hazineler biriktirmeyin. Burada güve ve pas onları yiyip bitirir, hırsızlar da girip çalar.
Lay up treasure for yourselves in heaven where there is no moth or rust, no thieves steal it.
Bunun yerine gökte hazineler biriktirin. Orada ne güve yiyip bitirir, ne de pas. Kimse de çalamaz.
It's a moth, isn't it?
Bu bir güve, değil mi?
Why, it's a moth again!
Nerden çıktı bu güve, gene?
The world, you see, is full of unwanted souls like this moth here.
Bu gördüğünüz dünya... istenmeyen varlıkların doldurduğu, tıpkı şu güve gibi...
On the back of a giant moth...
Dev bir uçağın üstündeyim.
Getting a moth caught in your eardrum.
Bir güvenin kulak zarından geçerek beynine girmesi.
- It's a moth.
- Güve.
I KI LLED YOUR MOTH ER.
Beni ihbar edecekti.
HELLO, MOTH ER?
Telefon numarası : 41098 Trafalgar.
WHERE'S MY MOTH ER?
Bayan Whitney mi?
BUT THERE'S NOTHING THE MATTER WITH MY MOTH ER.
Annem nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]