Motives перевод на турецкий
1,039 параллельный перевод
Never trust anyone who functions from noble motives.
Yükümlülüklerini soylu gerekçelere dayandıranlara güvenemezsin.
Our motives are different, agreed.
Gerekçelerimiz farklı, kabul.
You're in no position to challenge my motives.
Kararlarıma meydan okuyacak konumda değilsin.
A captain who, from private motives... employs his vessel to another purpose than that intended by the owners... is answerable to the charge of usurpation... and his crew is morally and legally entitled... to employ forceful means in wresting his command from him. "
"Korsan dürtülü bir kaptan gemisini sahiplerinin istediğinin dışında bir amaçla çalıştırıyorsa gemiye el konulması uygun olabilir geminin mürettebatı ahlaki ve hukuki açıdan komutayı ondan almaya yetkilidir"
What if it isn't? What if I have other motives?
Başka nedenlerim varsa ne olur?
I respect his motives.
Onun etken sebeplerine saygı duyuyorum.
Well, there was something else I wanted to tell you... however I'm sure you'll misunderstand my motives in mentioning it.
Söylemek istediğim başka şeyler de vardı... ama eminim beni yanlış anlayacaksın.
There've been crimes, murders, without motives before.
Daha önce de, hiç nedeni olmaksızın, cinayetler işlendi, adamlar öldürüldü.
Whatever his motives, you can be sure he had a good reason for them.
Amacı her neyse, önemli bir sebebi vardır mutlaka.
Whoever you are, whatever your motives, please go and leave us in peace.
Kim olursanız olun, niyetiniz ne olursa olsun, lütfen gidin ve bizi rahat bırakın.
What do I care about motives?
Sebeplerden bana ne?
Well, apart from bruising the elbow of a certain lady whose... whose motives in complaining... I agree with lady Matheson are extremely questionable
Sadece bir kadının dirseğine dokunmuş ki bu kadının bu olaydaki tavrıyla ilgili tezatlar açısından Leydi Matheson'la aynı fikirdeyim.
I protest to the defence attorney's persistent attacks on the motives of the prosecution.
Savunma makamının, savcılığın niyetlerine yönelik... ısrarlı saldırılarına itiraz ediyorum.
Sceptical... of my motives.
Hareketimden kuşku duyuyorsunuz.
We all know our motives on the conscious level and those are the ones we often try to conceal.
- Evet. Ayağa kalkayım mı? Hayır, hayır, rahatla.
Now, if you answer me right away, I'll know the motives you're trying to conceal. And I'll know the real reasons for the things you do and say.
İlk sözcük acı.
I don't think it matters what his motives were.
Amacının ne olduğu önemli değil.
The soviet people would like to ask the kanamits precisely - i repeat that to him - precisely what are your motives in coming here quite uninvited?
Sovyet Halkı, Kanamitlere özellikle şunu sormamı istiyor. Aynen aktarıyorum. Davetsiz bir şekilde buraya gelmenizdeki gerçek niyet nedir?
There is nothing ulterior in our motives.
Sizden gizlediğimiz hiçbir niyetimiz yok.
You have two motives :
İki tane suça iten sebep var :
The inspector was only acting with the best of motives. Your Highness.
Müfettiş aslında iyi niyetliydi.
Next, grudges or other motives.
Sonraki konu, düşmanlık ya da diğer sebepler.
Charlotte, they are asking you to leave this house because they are going to tear it down, not because of any of the ulterior motives that you seem to imagine.
Charlotte, bu evi boşaltmanı istiyorlar çünkü yıkacaklar kafanda kurduğun başka bir amaçları yok.
for motives of greed, with clumsy attempts to make his mean crime appear to be suicide.
elleriyle boğduğuna ve suça beceriksizce intihar süsü vermeye kalkıştığına inanabilirsiniz.
And to think that I accused him of being unfaithful, when his motives were so unselfish, so noble.
Onu aldatmayla suçladığımı düşündükçe... Üstelik öylesine yüce ve bencillik dışı bir amacı varken.
But there were men with better motives, men who saw that times were critical... and wanted a man's part. Good men, wasted.
Ama daha iyi nedenleri olan, kritik bir sürece katılmak isteyen adamlar da vardı.
I know nothing of his motives.
- Aklından neler geçtiğini bilmiyorum.
State your names and motives, and then apologize!
İsimleriniz nedir? Nedenleriniz? Bir özür talep ediyorum!
I hoped, vaguely, that she'd understand my motives, maybe she wouldn't.
İçten içe nedenlerimi anlar diye ummuştum. Belki de anlamayacaktı.
And generally very ordinary human motives to justify their sad little dossier and their make-believe sins.
Genellikle de... küçük dosyalarında yazanları... ve varsayılan günahlarını gerekçelendirecek... sıradan insani saikleri vardır.
Surely a life form advanced enough for space travel is advanced enough to eventually understand our motives.
Uzay yolculuğu yapabilen bir yaşam formu, niyetlerimizi anlayacak kadar ileri bir yaşam formudur.
It sounds as if you made a good gesture for the wrong motives.
Yanlış sebepten bir iyilik yaptınız.
What do you mean, "wrong motives"?
Ne demek yanlış sebep?
With ulterior motives.
- Hem de art niyetliyim.
Men sometimes have strange motives for the things they do.
Erkeklerin bazen yaptıkları şeylerde garip amaçları olabilir.
This is no time to consider selfish personal motives.
Bu zamanda kişisel bencilliklerden vazgeçmeli.
It is most urgent that we locate the alien entity immediately and determine its motives and a method for halting its activities.
Bir an önce acilen uzaylı yaşam biriminin yerini tespit etmeli, amacını bularak faaliyetlerini durdurmalıyız.
Should it not be we who distrust your motives?
Güvenmemesi gereken biz olmalıyız.
If you're led by political motives it could be done.
Politik sebepleri bırakırsak... olabilir.
I understand your motives.
Güdülerinizi anlıyorum.
I believe that for many of us... there are idealistic motives which are even more important.
Sanıyorum çoğumuz için daha önemli olan ideal nedenler vardır.
We all agree on the idealistic motives.
İdealler konusunda hepimiz hemfikiriz.
But I am certain about one thing : No personal motives will interfere with either of our loyalties.
Fakat bir şeyden eminim hiçbir kişisel duygu sadakatimize engel olamaz.
Were you able to emphasize the racial and political background and motives to the trial?
Duruşmanın ardındaki ırksal ve siyasal dürtüleri vurgulayabildiniz mi? Hayır.
I'll let Starfleet Command be the judge of my motives.
Niye yaptığını aptallar bile anlar. Gerekçelerimi Filo Komutanlığı yargılasın.
We're not detaining her, We're protecting her from those who want her for motives less noble than ours.
Biz onu hapsetmiyoruz, bizden daha az asil nedenlerle onu isteyenlere karşı koruyoruz.
What are your motives?
Nedir sizin nedenleriniz?
His motives are honest.
Onun idealleri dürüst.
Members have ascribed to this state of affairs dark and sinister motives.
Üyeler bu duruma karanlık ve fesat sebepler atfetti.
Let's not complain, otherwise Don Lope will suspect our motives
Şikayet etmeyelim, yoksa Don Lope davranışlarımızdan şüphe duyacak.
Motives?
Amaçları?