Mousy перевод на турецкий
109 параллельный перевод
- you mousy-looking...
- Seni sıçan suratlı...
Oh, the mousy one with the trench coat and the funny hat.
Şu yağmurluklu ve tuhaf şapkalı, faremsi kadın.
Why, this couldn't be the mousy little Miss Gerard.
Şu silik Bayan Gerard olamaz bu.
That mousy little girl
Şu küçük ürkek kız.
He was such a mousy little man.
Çekingen ufak tefek bir adamdı.
That mousy little guy with Beethoven on his chest?
Göğsünde Beethoven resmi olan küçük, sıçan gibi bir adam mı yani?
His wife's a mousy little type without any hips or anything.
Karısı sıçan tipli küçük biri, kalçası malçası da yok.
The mousy's bedtime.
Farenin yatma zamanı.
The mousy's what?
Farenin nesi?
The little mouse in his red coveralls, and his little hole in the wall... with a lot of little mousy furniture.
Kırmızı tulum giymiş küçük fare, duvardaki küçük delik... bütün o küçük fare mobilyaları.
And a mousy little bed that he sleeps in.
Bir de içinde uyuduğu minicik bir fare yatağı vardı.
" at the cute little creep mousy in his mousy, mousy bed.
" şirin minik fare, fare yatağında yatıyor.
"a big box for the little mousy to lay his head."
"küçük fareyi içine yatırsın" derdi.
You have to admit, I wasn't one of your shrinking, mousy, inhibited virgins.
Evet ama karşında titreyen, fare suratlı çekingen bakirelerden olmadığımı kabul et.
Is a mousy little woman named Lydia here?
Lydia adında ezik bir kadın var mı burada?
Yeah, that's me, mousy Seymour Grey.
Aynen. Aciz Seymour Grey.
Helen Dubin's wrong for Ted. She's too mousy.
Helen Dubin, Ted'e olmaz.
He's a little mousy.
- Fare gibi ürkek.
7 : 00 p.m., dinner with one mousy brunette.
7 : 00 esmer biriyle akşam yemeği.
Yeah, that's me, mousy Seymour Grey.
Evet, benim. Pısırık Seymour Grey.
Don't that beat the mousy band?
Fare bandosundan daha iyi, değil mi?
Miss Mousy.
Bn. Farecik.
- Miss Mousy.
- Bn. Farecik.
You'd like to screw the little Miss Mousy, wouldn't you?
Küçük Bn. Fare'yi becermek istiyorsun, değil mi?
A mousy little clerk like you, just chasing your entire life after criminals.
Tüm hayatını suçluların peşinde geçiren fare kılıklı küçük muhasebeci.
You make us feel so mousy.
Çok sıkılmış hissediyoruz.
Doesn't it Holly? You just never know with some people. Especially the quiet, mousy, passive ones.
Bazı insanları asla anlayamazsın özellikle sessiz, çekingen ve pasif olanları.
NAT : Isabel wasn't at all quiet and mousy.
- lsabel sessiz ve ya çekingen değildi.
Cos I'm so mousy and boring? No...
- Çünkü ben çok sıkıcı ve sessizim.
Yes, and I bet Mousy the Vampire Slayer has an idea where it is.
Evet, ve ürkek vampir avcısının da anahtarın nerede olduğunu bildiğine bahse girerim.
- You're not mousy enough.
- Yeterince faremsi değilsin zaten.
People picked on Willow in junior high school, high school, up until college, with her stupid, mousy ways.
Ortaokulda, lisede, üniversiteye kadar hep onunla alay etti insanlar. Aptalca, sakarca hareketleriyle.
Big executive like yourself interested in the mousy, shy little girl, paying for her apartment, paying for her car, and she helps you out with your little scheme.
Senin gibi büyük bir müdür, sessiz, çekingen bir kızla ilgileniyor. Evinin, arabasının parasını ödüyor. Kız da senin oyununa yardım ediyor.
That mousy skank is his girlfriend?
O çirkin yosma onun sevgilisi mi?
Sure thing, mousy.
Elbette, farecik.
Little mousy guy, hiding in the shadows, eating cheese, begging for crumbs?
Küçük bir fare gibi gölgelerde saklanan, peynir yiyen, kırıntı dilenen biri.
- Duh! Don't you want to see the Christmas window at Mousey's?
- Mousy'i görmek istemiyor musun?
It's a god-awful small affair To the girl with the mousy hair
- Hiç adil değil. - Saçı garip kız için.
The Führer wasn't a mousy little mama's boy.
Führer, hiçbir zaman çelimsiz bir ana kuzusu değildi.
Little Mousy was my future.
O benim geleceğimdi.
Little Mousy got home from "The Mint" at like 11 : 00 De la mañana.
Küçük Mousy eve ancak 23 : 00 gibi döndü.
Guero. Little Mousy was one of my brothers.
Küçük Mousy kardeşlerimden biriydi.
That's little mousy in the center,
Ortadaki Küçük Mousy.
Big mousy on the left, Payoso on the right.
Solda Büyük Mousy ve sağda Saytarı.
Our victims : Big mousy, Little mousy,
Kurbanlar Büyük Mousy, Küçük Mousy ve Payaso yani soytarı.
Next, Topo. Little Mousy, Big Mousy,
Küçük Mousy, Büyük Mousy Soytarı, Kovboy.
If he's a little mousy-looking guy, it's the one.
Fare görünümlü biriyse, bu o adam.
Keep in mind, this is a woman who worked the phrase "mousy bitch" into her wedding toast.
- Ve unutma ki bu, nikahta kadeh kaldırırken "fare süratlı kaltak" gibi bir tabiri kullanabilmiş bir kadındır.
You want to not be mousy?
Ürkekliğini atmak mı istiyorsun?
Okay, that? Not mousy.
Bak, işte bu hiç korkakça değildi.
Payaso, Big Mousy, and Little Mousy.
- Soytarı, Büyük Mousy. Küçük Mousy.