Move out of my way перевод на турецкий
92 параллельный перевод
Put it down. Move out of my way.
Bırak onu ve ikile buradan.
Move out of my way!
Yolumdan çekil!
Move out of my way
Çekil yolumdan.
Move out of my way!
Çekil yolumdan!
Move out of my way.
Çekil yolumdan.
Move out of my way!
Çekilin önümden!
If you're fed up of being lonely, should we go together? Move out of my way!
Ne kadar aptal bir adam ki, diğeri için terkeder!
Move out of my way.
- Çekil yolumdan.
Our religion, our traditions... our heritage... Move out of my way.
dinimiz, geleneklerimiz... tarihimiz... çekil yolumdan.
Move out of my way.
Yoldan çekilin.
- Move out of my way.
- Yolumdan çekilin.
You move out of my way, or I will make you move out of my way.
Ya yolumdan çekilirsin ya da seni yolumdan ben çekerim.
Move out of my way.
Önümden çekil.
- You move out of my way, yedryona mat ('Damn you')!
Nereye yok oldun yine, anasının oğlu?
- Thanks for defending me, move out of my way!
Senin de desteğine teşekkürler! Bitti artık defol hayatımdan!
no, what i need is for you to move out of my way.
Hayır, İhtiyacım olan tek şey yolumdan çekilmen.
You can move out of my way.
Yolumdan çekilebilirsin.
Move out of my way.
Çekil önümden.
She's coming. Move, move out of my way!
Buraya geliyor, çekil, önümden çekil!
I got it, so move out of my way!
Anladım. Öyleyse, önümden çekil!
Move out of my way!
Yolumdan çekilin!
- Yeah yeah yeah, C.I.A. move out of my way.
- Evet, evet, evet C.I.A. yolumdan çekilin.
For the sake of my friendship with your father move out of the way and I'll spare your life
Babanla olan dostluğumun hatırına... yolumdan çekil de seni öldürmeyim!
Out of my way, move it.
Yolumdan çekilin, çabuk.
- Move out of my way, boy.
Anlamıyorsunuz. - Çekil önümden evlat.
Out of my way! Move!
Çekilin yolumdan, çekilin!
Get out of my way. I said move!
Yana çekil.
A gentle gesture to move her out of my way, so I could get to the console.
Konsola ulaşabilmek için, onu uzaklaştırmak maksadıyla nazik bir hareketti.
Out of my way! Move!
Çekilin!
Out of my way. Move away from him.
Çekilin, çekilin.
Move! Out of my way!
Çekil!
I demand that you move this piece of shit out of my way this very instant!
Şu lanet şeyi yoldan çekmen için seni uyarıyorum derhal!
Mingo, move your shit, stay out of my way... and we'll get along just fine.
Mingo, pılını pırtını topla ve benden uzak dur.
And I couldn't do anything with that thing there, so I opened the window, stuck my head out, I said, stand back! Move out of the way!
Motorları çalıştırmak üzere uçaklarımıza tırmanmıştık her tarafta insanlar, ve iki numaralı motorun tam önünde de projektör vardı.
Move! Out of my way!
Çıkın, çekilin yolumdan!
Which do you think is ruder, you staring at my face, or me telling you to move your ass out of the way because you're staring at my face and blocking customers?
Sence hangisi daha kaba, gözlerini dikip yüzüme bakman mı, ya da yüzüme bakıp kaldığın için diğer müşterileri engellediğin için koca götünü çekmeni söylemem mi?
Move this heap out of my way.
Çekin şu hurdayı yoldan. Çabuk!
Move aside, move aside. Out of my way.
Çekilin yolumdan!
When I say move, move your hand and get as far out of my way as you can.
Çekil dediğimde elini çek ve olabildiğince uzağa git. - Tamam mı?
Move it! Get out of my way!
Çekilin, çekilin!
Errr... can you move your Fat ass out of my way?
Koca kıçını önümden çeker misin?
Get off my balls, move out of the way!
Çekil yolumdan!
- Move it. Get out of my way. - Excuse me, son.
Çekilin yolumdan!
Move, get out of my way.
Yolumdan çekilin! Çekil!
Just stay out of my way when I'm helping her move.
Yalnızca ona yardım ederken yolumda çıkma.
I think I may have just found a way to move out of my mom's basement.
Galiba az önce annemin bodrumundan kurtulmanın yolunu buldum.
Man, you better move and get out of my way.
Adamım önümden çekilsen iyi edersin.
I can still get my wall inspected if you move those bags out of the way.
Şu torbaları yolumdan çekerseniz duvarımı hâlâ teftiş ettirebilirim.
Now get out of my way, or I'll move you. And don't you think I won't.
Şimdi çekil bakayım önümden.
As time went on, my feeling was that.. The only way to get rid of this thing out of our lives. Was to just move out.
Zaman geçip giderken, benim kanım, bu şeyden kurtulmamızı sağlayacak yaşamımızın dışına atacak tek yolun ancak evden taşınmak olduğuydu.
Move your bouncing bustle out of my way!
Çekil önümden!