My notes перевод на турецкий
964 параллельный перевод
I had much more information about them, but my notes went up along with my rental car.
Onlarla ilgili elimde daha çok bilgi vardı ama notlarım da kiralık arabayla birlikte gitti.
You see, I have to have my notes thoroughly prepared for the seminar tomorrow.
Tüm notlarımı yarınki seminere göre hazırlamıştım, anlıyor musunuz.
If you should want me, gentlemen, I shall be in my library completing my notes.
Bana ihtiyacınız olursa beyler, kütüphanemde tamamlamam gereken notlar var.
- Oh, my notes aren't transcribed yet.
- Notlarımı temize çekemedim.
You see, I must have my notes thoroughly prepared for tomorrow morning's seminar.
O yüzden yarınki seminer için notlarımı hazırlamalıyım.
- Will you read my notes, Miss Nicholson?
- Notlarımı okur musunuz, Bayan Nicholson?
Please read my notes.
Lütfen notları okuyun.
Just finish typing my notes.
- Hayır, sadece notlarımı bitirin.
Even if I burn my notes, the secret will still be in my head.
Notlarımı yaksam bile sırrı hala kafamda duruyor olacak.
My notes say they only eat fish. Just fish?
Burada taze balıkla besleniyorlar!
My notes.
Notlarım.
Well, he could have at the museum when my notes fell to the Floor.
Şey, müzede notlarım yere düştüğünde vermiş olabilir.
All of my notes about its creation... and how I thought it could be controlled... were destroyed.
Bunun yaratılmasına dair bütün notlarım nasıl kontrol edebileceğime ait yazdıklarımın hepsi yok edilmişti.
If you keep going, corporal, and if my notes are right... we're not heading to El Alamein.
Onbaşı, şu an notlarımı kontrol ettiğimde anladım ki Biz El Alamein'e doğru gitmiyoruz... Biz Ümit burnuna doğru gidiyoruz..
Here, my notes.
İşte tuttuğum notlar.
My notes to Jewel had a more practical purpose.
Jewel'e yazdığım notların işe yarar bir amacı vardı.
Barbara, I should like you to find your friend, the Doctor, and give him my notes.
Barbara, arkadaşını bulmalı ve ona notlarımı göstermelisin.
He called me here to get my notes and drawings.
Beni buraya notlarımı ve çizimlerimi ele geçirmek için çağırdı.
I'll take my notes in my own time.
Notlarımı boş zamanımda yazarım.
Here's a letter O'Rourke wrote and these are my notes after I checked him out.
O'Rourke'un yazdığı bir mektup bunlar da onu araştırdıktan sonra aldığım notlar.
Certainly, sir. I'll pick up my notes and I'll come right over.
Notlarımı alıp hemen geliyorum.
No, sir. I was just collecting my notes.
- Notlarımı toparlıyordum.
While you're thinking it over, maybe you'd like to type up my notes.
Sen bir şeyler düşünürken, belki notlarımı temize çekmeye hayır demezsin.
I set all my notes and books on fire... and now I can't study for my exams.
Bütün kitaplarımı ve notlarımı ateşe attım... ve artık sınavlara çalışamayacağım.
I have to check my notes for a convention I'm going to.
Katılacağım bir toplantı için notlarımı kontrol etmem gerek.
Let me get my notes and the formulae
PROFESÖR : Notlarımı ve formüllerimi de alayım.
Well, my lad, aren't we taking notes this morning?
Ee evladım, bu sabah not tutmuyor muyuz?
I hope you didn't mind my asking for it in pound notes.
Umarım paramı sterlin olarak almamın bir mahsuru yoktur.
I shan't be able to read my notes.
Notlarımı okuyamayacağım
Did I leave some notes here for my new book?
Yeni kitabım için aldığım notlar burada mı?
- I intended typing out my notes.
- Bazı dökümanları hazırlamayı...
Fine, I'll take notes. I'll get my glasses.
Tamam, not alacağım gözlüklerimi getireyim.
When I give you the nod with my head, you give me them four notes up there. Very good.
- Pekâlâ.
I have sat here in my room and made notes of the things I should say and how I should say them.
Odamda oturup, onlara neyi, nasıl söylemem gerektiğini not aldım.
Miss Nicholson, would you read Capt. Hendry my first notes?
Bayan Nicholson, Kaptan Hendry'e ilk notlarımı okur musunuz?
I guess you'd better take a swing at my chin and have a look at those notes.
Bence elimdeki notlara bakmalısın.
Where are my notes?
Notlarım nerede?
I was to draw £ 50 from my bank in £ 5 notes and then change them for used £ 1 notes.
Bankadan 5 sterlinlik banknotlar halinde 50 sterlin çekip kullanılmış 1 sterlinlik banknotlarla değiştirecektim.
After Mrs. Wendice lost my letter she received these two notes.
Bayan Wendice mektubumu kaybettikten sonra bu iki notu almış.
Carol, I want you to transcribe these notes for my report.
Carol, raporum için bu notları daktilo etmeni istiyorum.
My secretary often takes notes of important calls.
Sekreterim önemli görüşmeleri sık sık kaydeder.
He said he'd write you a letter, but I took notes on my own.
Sana bir mektup yazacağını söyledi, ama ben de notlar aldım.
He had the nerve to wave two 25,000-lire notes in my face!
Yüzüme 25.000 lireti çarpacak kadar kabalaştı.
Does your father think that you get notes from my boyfriend?
Baban, benim erkek arkadaşımın sana yazdığını mı sanıyor?
And my mouth - my mouth was a lush tunnel... through which golden notes came.
Ağzım ise... Ağzım ise altın kelimelerin döküldüğü çok güzel bir şelaleymiş.
I don't want her to find bank notes, even in my bed.
Banknotları bulmasını istemiyorum, özellikle yatağımda.
In my thoughts, notes and scales swirled
# Düşüncelerimde notalar Ve diziler dolaşırdı #
You leave me little notes on my pillow.
Yastığıma küçük notlar iliştiriyorsun.
I cannot stand little notes on my pillow.
Yastığımda not görmeye dayanamıyorum.
When I saw the glow those pound notes brought to my dear mother's eyes, I made a firm resolution.
O paraların sevgili annemin gözlerine getirdiği ışıltıyı gördüğüm an kesin bir karar verdim.
My research notes, my thesis...
Bütün araştırma notlarım, tezlerim...