Myron перевод на турецкий
213 параллельный перевод
- This is Mrs Myron Carey.
- Bunlar da Bayan Myron Carey.
Would you walk Myron the other way?
Myron'ï uzaklastïrïr mïsïn?
If Myron hadn't barked, we'd have missed the statue falling.
Myron havlamasa düsen heykeli görmeyecektik.
- What is it now, Myron?
- Yine ne var Myron?
... like Myron's always saying.
... Myron hep söylüyor gibi.
I began to think of how unfair this is to you and Myron.
Bunun, sen ve Myron'a karşı haksızlık olduğunu düşünmeye başladım.
Why don't you wait here and I'll get Myron?
Sen burada bekle, ben Myron'ı getireyim.
Myron.
Myron.
And here's Mr Myron Cohen and...
Burada da Bay Myron Cohen ve...
- Myron.
- Myron.
That's an unusual name. Myron.
Bu alışılmadık bir isim, Myron.
- I'll tell you something I read once, Myron.
- Sana okuduğun bir şeyi söyleyeyim, Myron.
Right, Myron.
Evet, Myron.
Knights of old, Myron.
Eski şövalyeler, Myron.
I'll tell you something I read once, Myron.
Sana bir zamanlar okuduğum bir şeyi söyleyeyim, Myron.
Don't worry about me, Myron.
Sen benim için endişelenme, Myron.
You think my little friend Myrors gonna save you?
Sence küçük arkadaşın Myron seni kurtaracak mı?
You would have your fun and games, Myron.
Senin eğlencelerin ve oyunların vardır, Myron.
Because, Myron, I think she might distract you from your job.
Çünkü Myron, bence o senin dikkatini dağıtıyor.
Now's as good a time as any, Myron.
Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi, Myron.
Make you feel safer, won't it, Myron?
Bu seni emniyette hissettirir değil mi, Myron?
Put her in the car, Myron.
Onu arabaya getir, Myron.
Who, Myron?
Kim, Myron mu?
I call her Myron.
Ona Myron diyorum.
Oh, what, Myron?
Nasıl, Myron?
Mr Carlisle, I've been retained by a law firm to find you and tell you that Myron Spargo died last month.
Bay Carlisle, bir hukuk şirketi tarafından sizi bulmak ve Myron Spargo'nun geçen ayki ölümünü bildirmekle görevlendirildim.
- Who the fuck's Myron Spargo?
- Myron Spargo da kim?
- Myron!
- Myron!
- Yeah, Myron.
- Evet, Myron.
- Myron T Spargo.
- Myron T Spargo.
You helped Myron Spargo quit smoking? No.
Myron Spargo'nun sigarayı bırakmasına yardımcı oldunuz mu?
Myron was impotent.
Hayır. Myron iktidarsızdı.
- Yes. Mr Myron Lipinsky.
Bay Myron Lipinsky.
This is Dr. Myron... and Dr. McElwaine.
Doktor Myron ve doktor McElwaine.
Myron, let the police handle it.
Myron, isi polise birak.
Myron!
Myron!
- Myron? - [Groans]
Myron?
That's not helpin'me in here, Myron. Look.
Bunun bana bir faydası olmuyor, Myron!
- Myron tracked him down. - What'd he say?
- Myron onu bulmuştu.
- I don't have a few more years, Myron! - Leon, help me out.
- Birkaç yılım falan kalmadı!
We're never gonna get anything there. We have to go federal.
Eyaletteki adamlarla hiçbir şey başaramayız, Myron.
A, uh, Myron Stefaniuk.
Nehirde cesedi bulan adam.
- Stefaniuk?
Myron Stefaniuk.
Myron Stefaniuk?
Myron Stefaniuk?
Myron Stefaniuk fishes a woman out of the river who's been gone for 40 years.
Myron Stefaniuk nehirden 40 yıldır kayıp olan bir kadının cesedini çıkartıyor.
I received a fax up in my old office from Ernie's brother, Myron Stefaniuk.
Eski ofisime Ernie'nin kardeşi Myron Stefaniuk'tan faks gelmiş.
Well done, Myron.
Aferin, Myron.
- The state's biased, Myron.
Neye devam edeceğiz?
- This is our last stand, Myron.
- Aleyhimize karar verecek. - Bu son şansımız.
I'd, uh, like to thank Myron Stone for inviting me.
Myron Stone'a beni davet ettiği için teşekkür etmek istiyorum.
Myron Steinberg.
- Myron Steinberg.