Naps перевод на турецкий
293 параллельный перевод
Well-brought-up ladies takes naps at parties.
Terbiyeli hanımlar partilerde uykuya yatarlar.
When we were in Saratoga, I didn't see Yankee girls taking naps.
Saratoga'da, hiç öğle uykusuna yatan Yanki kızları görmedim.
- He naps between 1 and 2.
- 1, 2 arasi uyur.
Down here everybody naps between 1 and 2.
Burada 1 - 2 arasi herkes uyur.
Ladies bathed before noon, after their 3 : 00 naps... and by nightfall were like soft tea cakes... with frosting's of sweat and sweet talcum.
Kadınlar öğleyin 12'den önce ve saat 3 uykularından sonra yıkanırlardı... ve akşam karanlığı bastığında pasta gibi yumuşacık olurlardı : Üzeri şekerli krema yerine ter ve tatlı talk pudrasıyla kaplı bir pasta.
Merchants can't take naps.
Tüccarların başını kaşıyacak vakitleri yok.
Thirty hours straight? No naps?
- 30 saatir hiç uyuyamadın ha?
Christine, the crew are having their naps.
Christine, ekip uykusunda.
Watts, Pakistan, and now naps for sailors?
Watts, Pakistan, ve şimdi uyukluyan denizciler?
These frequent naps...
Sık sık bu şekilde kestirmeler falan...
- You never take naps?
- Sen hiç kestirmez misin?
Upstairs. They make us take half-hour naps.
Yukarı, yarım saat dinlenmeliyiz.
She's slept around. She takes naps on your bed at night...
Gece vakti senin yatağında kestiriyor.
I go for walks, read... take naps after dinner.
Oldukça normal. Yürüyüşe çıkıyorum, okuyorum akşam yemeğinden sonra kestiriyorum.
- No naps.
- Uyumak yok.
I don't like to take naps.
Kestirmeyi sevmiyorum.
I'll put together some little sandwiches, in case you want to snack between... naps.
Uykunun arasında biraz atıştırmak istersin diye birkaç sandviç hazırlayıp geleceğim.
I didn't realize your job here was to take naps!
İşinin pineklemek olduğunu fark edememişim!
Ty Cobb, Joe Jackson, Naps Lajoie!
Ty Cobb, Joe Jackson, Naps Lajoie!
In med school we learned to live on three hours a night and cat naps.
Tıp okurken üç saatlik uykuyla yaşamayı öğrendik.
Perhaps we should replace the civil servants at the police station who are exhausted by their long naps and sore from sitting.
Evet. Belki de karakollarda, uyuklamaktan ve çok oturmaktan yorgun düşmüş sivil memurlarla yer değiştirmeliyiz.
He always naps after it.
Her zaman uyuklar.
- I know you like your naps... and your blankie and-and doing spoons with me and Hug Bear, but it'll come back, hon.
- Kestirmeyi, güvenlik battaniyeni,... bana sarılmayı ve oyuncak ayını seviyorsun. Ama geri gelecektir.
We're also taking naps.
Biz de biraz şekerleme yapacağız.
That's where the naps are, in the kitchen.
- Ne fark eder ki?
You see, at home only the kids take naps in the afternoon
Ülkemde sadece çocuklar öğle uykusuna yatar.
Tell Josette to comb the naps out your head! Do something.
Josette'e söyle saçındaki düğümleri tarasın.
I don't pay you to take naps!
Sana yatman için para vermiyorum.
Wet-Naps are for wimps.
lslak mendil sünepeler için.
It's for after his naps, not before or he won't sleep.
Bunu uyandıktan sonra göstereceksiniz, uyumadan önce gösterirseniz uyumaz.
Taking beauty naps to reverse the aging process and spending all your money so you feel like a good provider.
Yaşlanmayı geciktirmek için güzellik uykusuna yatmak. Ve iyi kazandığını hissetmeniz için bütün paranızı harcamak.
He's old, he naps.
Yaşlı bir adam, hep uyuklar.
Your men would take less naps... if you put them on 8-hour shifts instead of 12.
Eğer adamlarınızın daha az şekerleme yapmalarını... isterseniz onlara 12 yerine 8 saatlik mesai yaptırmalısınız
There'll be no naps in hell. "
Cehennemde uyku yok. "
Probably grab your naps curled up in the break room. Occasional nooky with one of the interns in the closet.
Büyük ihtimalle de arkadaki dinlenme odasındaki yatakta uyuklayarak ve elbette ki stajyerlerden birini de yanına alarak.
It takes a lot of fuckin'weed naps.
- Bunun için çok fazla ot uykusu gerekiyor.
Hey, look man, I can't do nothin with them naps.
Hey, bak adamım ben öyle işlere gelemem.
Books, naps, kisses... and fights.
Kitaplar, haritalar, Öpücükler. ve kavgalar.
Since when do you take naps in that position?
Ne zamandan beri o pozisyonda kestiriyorsun?
All over town, kids are just waking up from their naps cranky and hungry for the news.
Kasabadaki tüm çocuklar haberleri dinlemek için aç ve sinirli bir şekilde yataklarından kalkıyorlar.
Don't you take naps?
Sen uyumaz mısın?
- The man likes his schnapps.
- Şınaps sever.
- Strawberry schnapps tastes like ice cream.
- Çilekli şınapsın tıpkım dondurma gibi bir tadı vardır. - Şu filme gitmeye ne dersin?
Had some great naps on this.
- Bu kanepede ne güzel kestirirdim.
Because I'm not in a school where they make you take naps and drink out of sippy cup.
Çünkü seni uykuya yatırdıkları ve biberondan su içirdikleri bir okula gitmiyorum.
Take naps? Play golf?
Golf mü oynar?
You just come in for naps?
Buraya kestirmeye mi geliyorsun?
- Naps. - My God.
- Arada kestirdim.
WELL, NAPS ARE BRIEF. THAT'S WHY IT'S A SHORT WORD.
Kestirme kısadır, bu yüzden küçük bir kelime.
I love nappy-naps.
Kestirmeye bayılırım.
I eat four food groups and look both ways before crossing the street and take long naps, and get disciplined.
Dört çeşit yemek yiyorum ve caddeyi geçmeden önce her iki yöne de bakıyorum. bolca uyuyorum, ve disiplin ediliyorum.