Navigation перевод на турецкий
688 параллельный перевод
- Yes, in navigation and trigonometry.
- Harita ve trigonometri.
I can't make head or tail of this navigation.
Bu seyir planını anlamıyorum.
But this is not true of navigation.
Ama seyirde böyle olmaz.
One navigation problem and three wrecks.
Bir seyir problemi, üç batık.
Captain Bligh, in my opinion, your open-boat voyage was the most remarkable conduct of navigation in the history of the sea.
Kaptan Bligh, sandalla denizi aşmanız, kanımca denizcilik tarihinin en olağanüstü başarılarından.
What you might call a real bit of navigation.
Basbayağı deniz harekatı yaptık.
Sparks, you are, uh, in charge of navigation.
- Sparks, geminin seyrinden sorumlusun.
I know a bit about navigation, but when it comes to taking charge of a boat, well...
Navigasyondan azıcık anlasam da sandalın idaresinde ben yokum.
He knows seamanship and navigation. What about it?
Denizcilik ve navigasyondan anlar.
Though you untie the winds and let them fight against the churches ; Though the yesty waves confound and swallow navigation up ;
İster bırakın rüzgarların başını saldırsınlar kiliselerin üstüne, ister dalgalar şahlansın, parçalayıp yutsun tüm gemileri,
And he knows class like I know navigation.
Ben denizcilikten ne anlıyorsam o da klas olmaktan o kadar anlar.
We had to alter the navigation in flight to cross the enemy coast here.
Düşman kıyısını geçmek için uçuş sırasında burada rota değiştirdik.
When it comes to navigation, Mr. Crystal doesn't hold a candle to him.
yön bulmada bile, bay Crystal bile onla yarışamaz.
- How about navigation?
- Ya navigasyon konusunda?
Even if you could perform the navigation, which you could not... it would take 10 years for a balloon to circuit the Earth.
Navigasyonu becerebilseniz bile, ki beceremediniz balonla dünyanın çevresini dolaşmak 10 yılnızı alır.
Madame, the navigation rights on the Yangtze Kiang is granted us by the treaty of August 3rd, 1885!
Bayan, Yangtze-kiang'ın kullanım hakları.. 3 Ağustos 1885 antlaşması ile bize verildi!
Navigators and bombardiers will remain for navigation briefing.
Kılavuzlar ve bombacılar sefer brifingi için kalsınlar.
Navigation room!
İletişim odası!
All officers report to the navigation bridge!
Köprü subayları derhal görev yerlerine!
Navigation bride, find Michael!
Kumanda odası, Michael'i bulun.
Navigation and Seamanship.
Navigasyon ve denizcilik.
Look, I don't know what your practical navigation's like.
Bak, ben ne tür iyi bir deneyimin olduğunu bilemiyorum Ben bu fikri akıllıca bulmuyorum.
As navigation officer, I can't allow...
Seyir subayı olarak buna izin vere -
- Looks like quite a navigation problem.
- Büyük bir yön belirleme sorunu gibi görünüyor.
I majored in navigation while I was at Yale.
Yale'de kaptanlık okumuştum.
Engineering and navigation all present or accounted for, sir.
Mühendislik ve denizcilik görüşe hazır veya sayılmıştır, efendim.
Navigation?
- Dümenci?
Lieutenant Uhura, take over navigation.
- Teğmen Uhura, git ve dümeni devral.
Captain, navigation console is clear now.
Kaptan, dümen konsolu tamam.
Mr. Mudd, you are charged with galaxy travel without a flight plan, without an identification beam, and failure to answer a starship's signal, thus effecting a menace to navigation...
Uçuş plânı ve kimlik ışını olmadan seyahatten ve bir yıldız gemisinin sinyaline cevap vermemekten suçlanıyorsunuz. Seyire tehdit.
Navigation.
- Gemi seyri.
- A message. Coming over my navigation beam.
- Işınlamaya geliyor.
Vanguard report coastal navigation lights in position, General.
Öncü raporu, kıyı devriye ışıklarının yerlerinde olduğunu söylüyor General.
- Bridge, Navigation.
- Köprü. Navigasyon.
- Navigation, Chekov here.
- Ben Chekov.
Navigation. - Bridge.
Navigasyon.
Navigation.
- Köprü.
Is it a hazard to navigation?
Denizciler için tehlikeli mi?
Hazard to navigation?
"Denizciler için tehlikeli" miymiş?
I want you to override the Bridge navigation system - and plot a course for Starbase 4.
Seyir sistemini iptal et, ve rotayı Yıldız üssü 4'e çiz.
Navigation report.
- Seyir raporu.
Auxiliary navigation dead.
Yedek seyir aletleri de ölü.
The Medusans have developed interstellar navigation to a fine art.
Medusanlılar seyri sanat haline getirmişler.
The computer now controls all helm, navigation and engineering functions.
Bilgisayar dümeni, seyri ve makine dairesini kontrol ediyor.
The automatic helm-navigation circuit relays might be disrupted from Engineering Level 3.
Otomatik dümen devresi, makine seviye 3'ten durdurulabilir.
They solve our problems on navigation.
Navigasyon sorunlarımızı çözüyorlar.
His name is Sulu, specialist in weapons and navigation.
Sulu, silah ve navigasyon uzmanıdır.
I remind you that the navigation of this ship is my responsibility.
Hatırlatmam gerekir ki, bey'fendi bu geminin idaresi benim sorumluluğumda.
Captain, Alondra has disappeared from navigation scan.
Kaptan, Alondra navigasyon taramasýnda kayboldu.
Menace to navigation. "
Seyire engel olmaktadır. "
Your navigation, Major...
Uçuşunuzun şerefine, Binbaşı.