Neatly перевод на турецкий
348 параллельный перевод
Even when that infamous girl Candy makes a pass on a rich man no matter how lonely or sad she is... she always ties her back hair neatly before she comes onto the man.
O ünlü Candy gerçekten var mı bilmiyorum ama yalnız ve üzgün olsa da saçlarını cesurca bağlayıp yaşamaya devam etti.
I've already handled everything neatly.
O meseleyi adam akıllı hallettim.
But here, just like his office, everything is stored and arranged neatly, impeccably.
Ama burada, tıpkı ofisindeki gibi, her şey özenli ve kusursuz olarak düzenlenip yerleştirilmiş.
- That's one ship neatly disposed off.
- Bir gemi tamamıyla yok edildi.
1500 rubles tucked snugly away neatly in a matress.
Bir yatağın içine güzelce saklanmış 1.500 ruble.
Rather neatly concealed, don't you think?
Oldukça iyi gizlenmişler, öyle düşünmüyor musunuz?
For doing it so neatly
Çok güzel hallettiniz
I handled it rather neatly, I thought.
Durumu iyi idare ettim sanırım.
No, no, it's wrapped so neatly, I hate to.
Hayır hayır, çok itinalı paketlenmiş, bozmayalım.
It was neatly done, sir. Indeed, it was.
Gerçekten çok ustacaydi.
If I fold it very neatly, maybe he won't notice.
Çok düzgün bir şekilde katlarsam belki fark etmez.
It is only that it is awkward to place it neatly.
Sadece doğru düzgünce anlatabilmem çok zor.
What you want is a scapegoat neatly trussed up as a convenient sacrifice... in case anyone starts throwing bricks at you. - I...
İstediğiniz şey bir güzel iple bağlanmış uygun bir kurban birileri size tuğla fırlatır diye.
The weapon that killed Tommy Drake... seems to have the ballistics experts rather neatly stumped.
Tommy Drake'in öldürüldüğü silah... balistik uzmanlarını şaşkına uğratmışa benziyor.
You embroider neatly.
Nakışta çok iyisin.
If he had not insisted on reading that abominable poem he would have had me neatly dangling at the end of his rope before the news arrived.
O berbat şiiri okumak için ısrar etmemiş olsaydı haber ulaşmadan önce ipin ucunda sallanmama neden olacaktı. - Huh.
How neatly spreads his claws
Pençelerini zevkle açar, O öyle gülümserken
As for the rest of what I have to say you will find it neatly typed, at some length, on this piece of paper
Bundan sonra söyleyeceklerimi, bu mektupta düzgün bir biçimde yazılmış olarak bulacaksın.
All the tassels! All silver! In command of so many soldiers, all neatly lined up.
Tüm bu tüyler, gümüş simler..... özenle dizilmiş askerlerin önünden geçerken...
I imagined that your mind was as neatly creased as your trousers.
Bence sen kafayı da pantolonun gibi ütülemişsin.
I say, you certainly have taken care of things neatly.
Olanların üstesinden iyi geldin.
- Thank you, sir. - Very neatly kept.
- Teşekkürler efendim.
I very neatly and nicely shot Mr. Reeves in the back of the head.
Bay Reeves'i kafasının arkasından akıllıca öldürdüm.
Well, how very clever of you to work it out so neatly.
Şey, derli toplu böylesine bir çözümde çok ustasın.
I had it all neatly tucked away in the back of my mind, where it wouldn't bother me.
Hepsini derli toplu olarak zihnimin gerisine tıkıştırdım, ki orada beni rahatsız etmesin.
Hang up your coat neatly and put on your slippers.
Ceketini as, ayağına da terliklerini giy. Bakın görüyor musunuz?
But I must do it neatly, I can't have him flinch.
Çok hassas olmam lazım, Ürkmemeli.
It all seems so neatly planned.
Hepsi zekice planlanmış gibi görünüyor.
- Neatly done, Richard.
- Tebrikler, Richard. - Teşekkür ederim, efendim.
I'm telling you, either you see to it that your men are dressed neatly and clean or there's going to be trouble.
Ya adamlarının doğru dürüst ve temiz giyinmesini sağlarsın ya da sorun çıkar.
As for this idiotic spectacle of the filtered and fragmented past, full of sound and fury, it is not a question now of transforming... or "adapting" it into... another neatly ordered spectacle... that would play the game of neatly ordered comprehension... and participation.
Geçmişin, süzülmüş ve parçalanmış, ses ve öfke dolu... aptalca gösterisine gelince ; onu, özenle düzenlenmiş başka bir gösteriye, özenle düzenlenmiş bir anlayış ve katılım oyununu... oynayacak bir gösteriye dönüştürmek veya "uyarlamak"... değildir mesele.
A comforting, ordered garden, neatly trimmed... with formal paths which we pace together... side by side, day after day... maintaining our distance without ever- -
Huzur veren, bakımlı bir bahçe, güzelce budanmış... nizamî yollarında beraberce gezdiğimiz... yanyana, gün be gün... aramızdaki mesafeyi koruyarak, hiçbir zaman- -
It fits and so neatly,
Her şey yerine oturuyor.
Shoes polished and delivered to your door, neatly made beds...
Ayakkabılarınız boyandı, kapıya bırakıldı, yataklar düzgünce toplandı.
And now you go neatly stand against the wall.
Ve şimdi yavaşça duvara doğru geçin.
Put your hands but neatly in your neck.
Yavaşça ellerinizi Ensenize koyun.
- A thousand ciphers neatly in a row
Sürekli matematik çalışamazlar
It finds it empty, neatly swept, and it brings seven worse spirits and they enter and settle down.
Evi bomboş ve süpürülmüş bulur. Kötü, yedi ruhu daha yanına alır ve birlikte eve yerleşirler.
All the rungs have been neatly sawn in the middle.
All the rungs have been neatly sawn in the middle.
Now, do it neatly.
Güzel yap.
- Fold it neatly, guys.
- Hayır, böylesi daha iyi.
Recall this couple and their love so pure she with her neatly-groomed coiffure and her face intriguingly pale and clear and her eyes ashine with the trace of a tear...
Hatırlayın bu çifti ve tertemiz aşklarını kızın itinayla taranmış saçlarını şaşılacak derecede solgun ve berrak yüzünü bir damla yaş akmış ışıl ışıl gözünü...
Because when he removes his trousers and folds them neatly... and hangs them over a chair... that sharp, exciting intelligence of his doesn't count for much.
Çünkü pantolonunu çıkartıp dikkatlice katlayarak... sandalyenin üzerine asınca... o keskin ve heyecan verici zeka pek fazla bir şey ifade etmiyor.
Used to send the neatly folded skins back to their victims'wives.
Sonra da özenle katladıkları derileri kurbanların eşlerine gönderirlermiş.
Every nerve ending of the brain must have been neatly sealed.
Sinir uçları hünerlice bağlanmış.
They planted her on you quite neatly, I must admit, so that you could lead them to their objective, the air-pump.
Onu sana göndermeleri çok temiz işti, bu onları hava pompasına götürecekti.
All neatly dressed, put on hat and tie and sitting on chairs.
Temiz ve tertipli giyin, kravatını bağla sonra otur dur.
That rather neatly explains his knowledge of the Old Testament.
İşte bu, eski ahit üzerine bilgisini açıklıyor.
But we added it all up quite neatly.
Fakat biz hepsini düzenli bir şekilde biraraya getirdik.
And then, with a neatly executed fouetté, he faced about and went back the way he had come, thus leaving no traces.
Sonra da, düzgün bir parmak ucu hareketiyle olduğu yerde, geldiği yöne doğru dönerek gitti böylece hiç iz bırakmadı.
All neatly typed out and miniaturized as a microdot on the bottom period. Here.
Burada.