Neigh перевод на турецкий
50 параллельный перевод
- Oh, Kitty, I happened to be in the neigh...
- Kitty, yakında bir yere gelmiş...
Neigh!
Kişneme!
Neigh!
Neigh!
- Horse Pepsi okay? - Neigh!
At-Pepsi olur mu?
( HORSES NEIGH )
Ama Larissa'nın hatırı için tekrar düşünün isterim.
- I should pray or neigh, depending', He don't...
Dua etmesi gerekirmiş.
Not people with a sore throat, people who can do a believable neigh!
Not peopIe with a sore throat, peopIe who can do a beIievabIe neigh!
The horses neigh
The horses neigh
Änd May, in her heart, she's still just a girl from "Ching-Pah-Tu-Neigh," China.
May de özünde küçük bir Çin kasabası kızı.
Neigh... bour!
Kom... şu!
moo, neigh, oink, cluck, gobble, silent.
möö, miyav, vak vak...
I want you to neigh as loud as you can.
Kişneyebildiğin kadar yüksek sesle kişne, tamam mı?
You always wait till bowling night to come calling on your neigh...?
Komşuna gitmek için hep bovlinge gittikleri zamanı mı seçersin?
Neigh!
Hayır.
Neigh! I have to say that... - I say...
- Söylemeliyim ki- -
Neigh means horses and horses have to be ridden hard. They have to be whipped.
'Hayır'atlara söylenir ve atlar zora koşulmalı, kırbaçlanmalıdır.
"Neigh," shocked.
"Kişneme" sarsılması.
The time is neigh for you...
Senin için artık vakit gece oldu.
Yeah, he's always just so... in a totally neigh -
Evet, o her zaman böyle- - Sadece bir komş- -
. Because I am surrounded by "neigh" - sayers.
Çünkü etrafım hayır diyenlerle sarılı.
Neigh, it's a sort of horsey!
Saat 10'da orada olacağım.
" He shook his mane, and with a neigh...
" Yelesini silkeledikten sonra kişnedi
My... neigh...
Benim... Komşum...
It seems we have some NEIGH-sayers in the audience.
Görünüşe göre birkaç kişnek seyircimiz var.
An episode of "hello, neigh..."
Merhaba, Komş...
Neigh!
Kiş!
♪ wasn't surprised when it went... neigh ♪
# Kişneyince şaşırmadım #
You know what I say to that, Skipper? I say, neigh!
Buna ne diyeceğimi biliyorsun Skipper.
You know, he needs to get back on the horse, and in this case, neigh!
Yeniden atın tepesine binmek durumunda ve bu durumda onu bağırtır bile!
[Horses neigh] Oh, God.
Tanrım.
We gotta neigh it out loud and proud, girlfriend.
Bunu göğsümüzü gere gere haykırmalıyız arkadaşım.
[Grunts ] [ Horses neigh] Apologies, lass.
Özür dilerim, bayan.
Neigh way, Jose.
Hihihiç de bile Jose.
"Neigh way, Jose."
"Hihihiç de bile Jose"
The cow goes moo. The horse goes neigh.
İnek mö demiş, At kişnemiş.
I know that neigh!
Bu anırmayı tanıyorum.
When they appear, the end of days is neigh.
Ortaya çıktıklarında, dünyanın sonu gelmişti.
( HORSES NEIGH ) Jip!
Jip!
- "Neigh"!
- "Neigh"!
She's lucky her neigh... ahh!
Komşusu bulduğu için çok şanslı.
To that I say, "neigh."
Bu diyorum ki "ihihi."
[Neigh] Aha!
Aha!
Couldn't you just say "neigh"?
Bu kişilerin tercihi olmamalı mı?
Neigh, horsey, horsey, horsey.
Hayır, at.
Neigh.
İleri Derece Nefes Tutma