Nervousness перевод на турецкий
118 параллельный перевод
HUMPHRIS : I always get the feeling of sort of pent-up excitement, but some nervousness.
Her zaman bir tür bastırılmış heyecan ve biraz gerginlik hissederim.
Tense irritability, nervousness.
Gergin sinirlilik, asabiyet.
It wasn't nervousness on Cora's part that sent that car over with you and Nick in it.
İçinde seninle Nick'in olduğu arabayı aşağı yuvarlamak Cora için dert değildi.
A nervousness, a tenderness... an uncertainty.
... kâh şefkât ve belirsizlik!
- Maybe it's a kind of nervousness.
- Belki kaygıyla ilgili bir şey.
You were right about Harrington's walking back and forth, but not out of nervousness, not to calm his nerves.
Harrington'un aşağı yukarı gezinmesi konusunda haklıydın, fakat bu ne tedirginlikten ileri geliyordu ne de sinirlerini yatıştırmak içindi.
I'm shocked that a security officer with the responsibility you hold would risk a mechanism as valuable as Raymond out of sheer nervousness.
Sizin gibi sorumluluk sahibi bir güvenlik subayının Raymond gibi değerli bir mekanizmayı sırf heyecan olsun diye riske atması kanımı dondurdu.
Please excuse his nervousness.
Lütfen gerginliğini bağışlayın.
He was a little over-talkative perhaps, but I put that down to understandable nervousness.
Belki biraz fazla konuşkandı... ama bunu gergin oluşuna yormuş, makul bulmuştum.
Her nervousness made her hungry.
- Gerginlikten iştahı açılmış.
There are remedies for this sort of nervousness, as it is called.
Bu tür sinirlilik için böyle adlandırılan çareler var.
I must say, we've been awaiting your arrival with a great deal of anticipation and I must say, not a little nervousness.
Sizi merakla bekliyordum biraz da gergin.
I have competitive nervousness.
Gerçekten çok heyecanlıyım.
Her nervousness, her fear of death the myth of the Three Mothers.
Tedirginliği, ölüm korkusu. Üç Ana efsanesi.
According to our doctor, the result of nervousness.
Doktorumuz sinirlilik nedeniyle oluştuğunu söylemişti.
I don't have to worry about, you know, social nervousness or anything.
Toplum içinde kendimi gergin hissetmeme falan gerek yok.
- This probably explains his nervousness.
Bu belki de onların gerginliğini açıklıyor.
Well, you know, the face, the crying, the nervousness.
Şey, biliyorsun, surat asması, ağlaması, sinirliliği.
And to cover my nervousness, I started eating an apple.
Gerildiğimi belli etmemek için bir tane elma yemeye başladım.
- Sex and nervousness is my problem?
- Seks ve sinir problemim var demek. - Evet.
My nervousness exists on several levels.
Bense, gerginliği bir kaç aşamada atabiliyorum ancak. Birincisi :
- Nervousness, irritability, paranoia.
- Gerginlik, çabuk kızma, paranoya.
You feel this nervousness on the phone there. They're very...
Telefondaki sesin gerilimini hissetseniz, onlar çok...
- We had an initial bout of nervousness, but after that, we did an absolute bang-up job.
Başta biraz gergindim ama sonra canına okuduk.
But I developed a nervousness about it, like some have with heights.
Ama sonra korku duymaya başladım, yükseklik korkusu gibi bir şey.
There's no nervousness about her, which is odd for a blackmailer.
Hiç sinirlilik hali yok, ki bu bir şantajcı normal değildir.
The male hides his nervousness from the rest of the pack.
Erkek, gerginliğini sürünün geri kalanından saklıyor.
Eventually, the herbivores lose their nervousness, and they start to move on.
En nihayetinde, otoburlar, sükunetlerini kaybettiler, ve hareket etmeye başladılar.
And my nervousness is is rubbing off on Leslie. And....
İç sesimi dinlemem gerektiğini hissediyorum.
Ofcourse I'm joking, but now is the time of blunders... nervousness, errors and quick solutions.
Tabii ki şaka yapıyorum. Ama zaman, aptalların... ürkeklerin, hataların ve acil çözümlerin zamanı.
Herein lies the cause of my nervousness.
Tamam, gerginliğimin sebebi şu :
All that nervousness for nothing.
Boş yere heyecanlanmışsın.
I didn't feel any nervousness.
Hiçbir şey hissetmedim.
Nervousness, isolation.
Sinirlilik, yalnızlık.
Black troops have precisely those qualities which are demanded in the long struggles of modern war - endurance, tenacity, the instinct for combat, the absence of nervousness and an incomparable power of shock.
MANGIN : Siyah birlikler kesin olarak modern savaşın uzun çatışmalarında istenen şu özelliklere sahipler ; Dayanıklılık, azim ve savaşma içgüdüsü çelik gibi sinirler ve emsalsiz çarpışma gücü.
There's a serious question about Ludendorff's nervousness and his incoherence.
Ludendorff'un tutarsızlığı ve asabiyeti konusunda ciddi bir sorun var.
As I was saying, there are several signs of madness. To shake your legs in a state of nervousness is also a sign of madness. And you folks think I'm mad!
... dediğim gibi deliliğin bir kaç işareti vardır Sinirlendiğiniz bir anda bacaklarınızı sallamanız da deliliğin bir işaretidir.
I will consider it a major favor if you just chalked it up to nervousness.
Bunu gerginliğime verirsen bana lütfetmiş olursun.
And then, look. That, the nervousness it's gone.
Ve sonra yolda o hemşireye rastladım.
People think a trembling hand is a sign of nervousness... but usually it's the opposite.
İnsanlar titreyen bir elin stres işareti olduğunu düşünür... ama genelde bunun tam tersidir.
The allegations of the former spy Kevin Fulton, who said that the attack was known in advance, have caused nervousness and raised questions.
Eski İngiliz casusu Kevin Fulton'ın haber alma teşkilatlarının Omagh Bombalaması'nı önceden bildikleri suçlaması güvenlik güçlerini utandırdı ve adli takip yapılamamasıyla ilgili yeni sorular doğurdu.
Nervousness don't cause that.
Bunun sebebi gerginlik değil.
When I talked to her just now, I felt something more than just nervousness.
Demin onunla konuşunca, gerginlikten daha fazlasını hissettim.
.. No need for nervousness..
# Gerilime gerek yok #
I got this weird flash of nervousness, all of a sudden.
Gene o gerginlik nöbeti bastırdı aniden.
Did you have one drink of liquor, Odell, from nervousness about our talk?
Konuşmamız hakkında gerildiğin için bir kadeh içki mi içtin, Odell?
May be my last fucking meal if apoplexy takes me... off my nervousness.
Bu gerginlikten inme inerse, bu son yemeğim olabilir.
Any feelings of nausea, nervousness?
Mide bulantısı var mı? Ya da asabiyet?
Nervousness.
Sokaklar pislik içinde.
- Sex and nervousness.
- Seks ve asabiyet.
Sorry for nervousness.
Gerginlik için affedin.