Network перевод на турецкий
5,865 параллельный перевод
But now, thanks to an unknown source, a key member of his network is sitting in my jail.
Ama şimdi, bilinmeyen bir kaynağın sayesinde organizasyonun önemli bir üyesini yakaladık.
And we are now in complete control of our communications network, and there's more to come.
İletişim ağının tam kontrolü artık bizde. Daha fazla gelenler var.
It's like a network computer virus.
Bilgisayar ağı virüsü gibi.
We're here so I can activate the Holy Network of Administrative Assistants, acronym HNAA.
Holy Bağlantı Yönetici Asistanı olduğum için buradayız namı diğer HBYA.
Network.
Bağlantı kısmı işte ya.
I'd tap that network.
Bağlantı kısmı içimi kıpır kıpır etti.
You are the face of this network.
Sen bu kanalın yüzüsün.
Major, the network psychiatrist is in your office wants to see you.
Binbaşım, kanalın psikiyatristi ofisinizde sizi bekliyor.
And, you know, I let the network know that you're fit enough to broadcast.
Ve kanala da yayına çıkmak için uygun olduğunu söyledim.
Well, you're seeing the network psychoanalyst this afternoon, sir.
Bugün kanalın psikanalisti ile görüşeceksiniz, efendim.
Baltimore. Baltimore, which I so cleverly added to the secret lab network - - gone.
Baltimore, yani dahiyane bir şekilde gizli listeye eklediğim yer... yok oldu.
Charting a neural network isn't a slapdash proposition, Olivia.
Sinirsel ağları haritalamak baştan sağma yapılabilecek bir şey değil, Olivia.
No, but I'm hoping once we dig into it, we'll get some Intel on Roman's network.
Hayır ama araştırmaya bir başladık mı Roman'ın ağıyla ilgili biraz bilgi bulabiliriz diye umuyorum.
We've ran the composite through a worldwide recognition network.
Dünya çapında tanıma ağıyla arama yaptık.
Close enough to swap out her network card.
Onun ağ kartını değiştirebilecek kadar yakın.
If she's connecting to another network, we have to find out.
Başka bir ağa bağlanırsa bunu öğrenmek zorundayız.
When there is no trust in relationships.. .. and no network on a mobile, people start playing games.
İlişkilerde güven olmadığı sürece... insanların arasında ki bağlantıyı sağlayamaz.
A network unified with the system that enables people to choose correctly.
Sistemle bütünleşmemize olanak sağlayan ve insanları usulen sınıflandırabilecek bir ağdır.
That old ape has network authority.
Bizim şebek her türlü yetkiye sahip anlaşılan.
Should we hack the network of Section 9?
9. Şube'nin ağına sızmamı ister misiniz?
I will give you network authority to do your work.
Konuyla ilişkili olarak birliğiniz şu an itibariyle her türlü yetkiye sahiptir.
Stop doing unnecessary things. Dig out the criminals'network.
Siz sadece faillerin ağını bulun ve gereksiz işlere de karışmayın.
Now that we've got network authority.
Yeni yetkilerimiz boşa gitmesin.
Someone who manages the military network has to live in a place like this?
Askeriye ağlarından sorumlu olan birisi burada oturur mu sence?
One day, the cyberbrain network will cross the borders of enterprises.
Siberbeyin ağlarının şirket sınırlarını bile aşacağı günlerin yakın olduğundan bahsediyordu.
Confirm in your own network about the rights and obligations I entrusted you.
Kişisel ağlarınızı size sağlamış olduğum haklar, varlıklar ve sorumluluklarınızı yerine getirmek için kontrol edin.
I got connected to the network of the peeking man.
Bizi gözetleyen adamların ağına bağlandım.
Please look for her in your network.
Kendi ağını onu aramak için kullan.
Use the network of Section 9.
Şube'nin ağını kullanmanı öneririm.
Network for virus development...
Bir virüs geliştirme ağı.
It changes the game for every network in the area.
Bu bölgedeki yayın ağı üzerinde oynanan bütün planları etkileyecek.
To build a network. A data bank of Jihadists worldwide.
Bir ağ oluşturmak, dünyadaki cihatçıların listesini oluşturmak için.
My software can test whether the rockets are reachable across an IP network, thus creating a traceable ping for lack of a better word.
Yazılımım bir IP ağı içerisinde roketlerin erişilebilir olduğunu yeri bulabilir bunu da takip edilebilir bir ping atarak yapıyor, başka nasıl denir bilemedim.
If I could act, I'd sell the restaurant and get cast in two-line roles as the doctor on any network television show.
Eğer rol kesebilsem, restoranı satar,... herhangi bir televizyon dizisinde iki farklı hayat yaşayan bir doktor rolüne bürünürdüm.
And first of all, bad news, I'm afraid, because Britain's motorway network is going to get a new type of speed camera, which is grey and invisible.
Ve öncelikle, kötü haber, korkarım, Çünkü İngiliz otoyol ağı yeni bir tip kamerayla tanışacak. Gri ve tamamıyla görünmez.
What, even if it makes the network crash?
- Ağı çökertmesine rağmen mi?
Our network is overloaded, limiting our ability to sign up new subscribers.
Ağımız aşırı yüklü, yeni üye kaydı yapmakta bizi sınırlandırıyor.
- He hacked into our network?
- Ağımızı mı ele geçirmiş?
I mean, I think you're only cloning our games and hacking our network.
Yani, bence sadece bizim oyunlarımızı kopyalayıp, sistemimizi ele geçiriyorsun.
Look, you need a map of the existing network.
Bak, şu anki ağın bir haritasına ihtiyacınız var.
You need a map of the existing network.
Mevcut ağın haritasına ihtiyacınız var.
You know why your network's on the fritz... freeloaders.
Ağınız neden arızalı biliyor musun?
- Uh-huh. But what if someone were to write a program to find all your users and map the actual size of your network?
Peki ya biri tüm kullanıcılarınızı bulup ağınızın gerçek boyutunu haritalayacak bir program yazarsa?
Hot off the presses, so let's take a couple days to play with it, then we will debug and load it onto the network.
Taze çıktı. Birkaç gün oynayalım bakalım. Sonra hataları giderip ağ üzerine yükleriz.
Bad software hit our network.
Kötü bir yazılım ağımıza girdi.
The whole network?
Bütün ağı mı?
We were trying to help you map your network.
Ağ haritası çıkarmanıza yardım etmeye çalışıyorduk.
You also have a network of corrector nanites moving throughout your body, even more advanced than my own.
Ayrıca benimkinden bile daha yüksek teknolojide düzeltici nanitlerin var.
We believe that there is a flaw in her neural network that leaves her prone to irrational behavior and outbursts of extreme violence.
Sinir sisteminde onu mantıksız davranışlara ve aşırı şiddetli patlamalara iten bir kusur olduğunu düşünüyoruz.
How else am I supposed to become a network news anchor?
Başka nasıl haber spikeri olabilirim?
Somebody murdered Ms. Bean, and someone's gonna find out, and I want to be a network newscaster.
Biri Bayan Bean'i öldürdü ve birileri bunu öğrenecek ve ben bir haberci olmak istiyorum.