Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Never seen it

Never seen it перевод на турецкий

2,305 параллельный перевод
- Like you've never seen it before.
- Daha önce görmemişsin gibi.
This here, I've never seen it.
Ben böyle bir şey görmedim.
I've never seen it.
- Ben görmedim.
You've never seen it?
- Hiç görmedin mi?
- No, I've never seen it!
- Hayır, ben görmedim!
How is it that we've never seen it before?
Nasıl oldu da bun daha önce hiç görmedik?
Never seen it before.
Daha önce görmedim.
I've never seen it like this before.
Daha önce, hiç bunun gibisini görmemiştim.
I've never seen it.
Hiç izlemedim.
I've never seen it before in my life!
- O bıçağı ilk defa görüyorum!
Never seen it.
Hiç görmedim.
I told you, I never seen it.
Daha önce hiç görmediğimi söylemiştim.
I heard about that in bartending school, but I never seen it happen.
Bunu en son barmenlik okulundaki bir derste duymuştum, fakat gerçekleştiğini hiç görmemiştim.
The doctor says he's never seen it beard so quickly.
Doktor kendini bu kadar çabuk gösterenini hiç görmediğini söyledi.
I've never seen it before.
Hayır efendim.
But I always wondered where the love was in that equation. And I'd never seen it.
Bu denklemde aşkın nerede olduğunu merak ederdim, ve bunu hiç görmemiştim.
He's never seen it before.
Silahı hiç görmemiş.
At least I've never seen it.
En azından ben hiç görmedim.
Honestly, I wouldn't know. I've never seen it before. Well, sit down.
- Aslında bilmiyorum, ilk defa şahit oluyorum.
She had never seen him cry about it.
Onun o konuda hiç ağladığını görmemişti.
As many times as I've seen this, I never get used to it.
Bunu biçok defa görmeme rağmen, hiçbir zaman buna alışamadım.
It is a fantastic victory. Never seen anything like it.
yarışa dönecek olursak, inanılmaz bir zaferdi, çok ender görülecek birşey, Reinaldo.
Your kids have never seen a real father, is it, love?
Çocukların gerçek bir babaya sahip olmadı değil mi, tatlım?
It's across the island, a place you've never seen.
Adanın ötesinde, hiç görmediğin bir yerden.
I've never seen anything like it!
Böyle bir şeyi ilk defa görüyorum!
I've never seen anything quite like it.
Daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
I've never seen anything like it.
Hiç böyle bir şey görmemiştim.
God, I've never seen anything like it.
Böyle bir şeyi daha önce görmedim.
I've never seen anything like it.
Hayatımda hiç böyle bir şey görmemiştim.
I've never seen anything like it.
Böyle bir şeyi hayatımda görmemiştim
If I hadn't seen joe tucker in that photo of yours With my own eyes, I would have never believed What it is that you're suggesting.
Joe Tucker'ı şu fotoğrafta görmeseydim söylediklerinize asla inanmazdım.
I've never seen a weapon like it before.
Daha önce hiç böyle bir silah görmemiştim.
"I seen you pick it up." Frankie never said anything. He still ignored him.
"Şu lanet cep telefonu nerede, Florence" onu aldığını gördüm " dedi.
Well, I've never seen you wear it.
Taktığını hiç görmemiştim.
I've never seen anything like it.
... daha önce böyle bir şey görmemiştim.
She's never even seen it.
Lux hiç izlememiş.
has something wrong with the water He wanted to show a thing that he / she had never seen before don't know him / it because
Suda bi terslik var.. organiklik oranına baktım çok yüksek görünüyor
But having said that, I've never seen the phenomena present itself in quite the way it has with Keelin.
Ama bunu derken Keelin'da olduğu gibi kendisini gösteren fenomeni hiç görmedim.
It's weird because I've never seen you around the office.
Tuhaf çünkü seni ofiste görmedim
It's got, like, eight sides. I've never seen a knot like this.
Hiç böyle 8'li düğüm görmemiştim.
I've never actually seen it before.
Önceden hiç görmemiştim doğrusu.
I told him I'd never seen anything like it, and I wasn't lying about that.
Ona hayatımda böyle bir şey görmediğimi söyledim. Yalanım da yoktu.
I never would have believed what just happened If I hadn't seen it with my own eyes.
Kendi gözlerimle görmesem,... olanlara hiç inanmazdım.
To be honest, I've never seen anything like it.
Açık konuşayım, daha önce böyle bir durumla karşılaşmamıştım.
It's just that I've never seen a gay guy in a Chinese restaurant wearing a robe.
Yalnızca daha önce bir Çin lokantasında bornoz giymiş bir gey görmemiştim.
The lab says they've never seen anything like it.
Laboratuardakiler daha önce böyle bir şey görmediklerini söylediler.
The csis had never seen anything like it.
CSI ekibinden hiç kimse daha önce böyle bir şey görmemişti.
I've never seen anything like it.
Daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
It needed to be a special form of matter, a kind of particle that had never been seen before.
Maddenin özel bir şekli, daha önce hiç görülmemiş bir parçacık türü olmalıydı.
It was a creature I've never seen before, or since.
Daha önce hiç görmediğim bir yaratık yaptı.
I've never seen anything like it!
Buna benzer birşey hiç görmemiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]