Ng перевод на турецкий
1,996 параллельный перевод
Uh, ng and lake, the krays. Bittaker and norris.
Ng ve Lake, Krays, Bittaker ve Noris gibi.
- Non-stop glugging.
- Susmaz bir şıngırtı.
I mean, you could get to know one chord and just strum it all day and be having a great time, you know.
Yani, bir tane akor öğrenip, bütün gün onu tıngırdatabilir ve harika zaman geçirirdin.
Were rattlesnakes?
Çıngıraklı yılan mıydı?
I ate rattlesnake on Saturday night.
Cumartesi gecesi çıngıraklı yılan yedim.
I can't believe you lost the muff, you bell-end.
O halkaları kaybettiğine inanamıyorum, çıngırak kıç. Bize nidalar bahşedeceklerdi.
'somods ng.
Birinin parmağı.
You can't get these for ANYTHI NG nowadays.
Bugunlerde bunun gibi seyleri bulamazsin.
A few stupid jingles, some kids'songs, nothing that really matters.
Birkaç aptal şıngırtı ; biraz çocuk şarkıları... o kadar da önemli değilmiş.
Yeah. Yeah, it rings a bell.
Evet, evet, çıngırak çalan.
You really should put a bell on that thing.
Bu şeye bir çıngırak takmalısın.
Actually, mel really went more sort of berserk.
Aslında, Mel beni çıngına döndürdü.
And i remember every ng detail because i used to write about it in my diary,
Her detayını hatırlıyorum çünkü günlüğüme yazıyordum.
Dr. Ng will be coming to take me away soon and there is still one more mess I have to clean up.
Dr. Ng yakın bir zamanda beni götürmek için gelecek. Ve son olarak burada temizlemem gereken son bir kirlilik var.
Thanks Dr. Ng.
Teşekkürler Dr. Ng.
It's like a jangling sound.
Bir şey çıngırdıyor gibi.
Ng said that it would drive women crazy.
Dr. Ng. kadınları çıldırtacak demişti.
Why are you always so angry with us, Dr. Ng?
Neden bize karşı hep böyle sinirlisin Dr. Ng?
Come on, Dr. Ng said the effects are probably just temporary.
Dr. Ng etkilerin büyük ihtimalle geçici olduğunu söyledi.
You know what, Dr. Ng?
Biliyormusun Dr. Ng.
It's possible his fontanel remain open.
Bıngıldağının olduğu gibi açık kalması mümkün.
- The fontanel?
- Bıngıldak?
And you even took money for clean i ng the kitchen.
Sonra da mutfağı temizlediğin için para aldın.
Hey baby... wanna tune my mandoline?
Bebeğim, mandolinimi tıngırdatmak ister misin?
Oh, my gut's telling me not to tell you, but it's a Fer-de-lance.
İçgüdülerim sana söylememem konusunda beni uyarıyor ama söyleyeceğim. Çıngıraklı yılan.
An old granddaddy rattler!
Bir çıngıraklı yılan!
Who needs a rattle when you can just throw your kid a chicken bone?
"Yavrunuza çıngırak almayın, önüne bir tavuk kemiği atın" mı?
You could try till the rattlers got tame but it would take ten of you to make one like Hal.
Çıngıraklı yılanlar evcilleşene kadar deneyebilirsin ama senin gibi on tanesi ancak bir Hal eder.
I think it was a dollar coin, because I heard a clanging.
Sanırım bozuk paraydı, çünkü bir şıngırtı duydum.
Especially if he's been held hostage in your never-ending, jiggity-jiggity,
Özellikle de oğlu elinden geldiğince şıngır cıngır
These will bounce nice for you.
Bıngıl bıngıl hopluyor.
- It's your nunganungas.
- Dikkati bıngıllar çeker.
Why do you call them nunganungas?
Neden onlara bıngıllar diyorsun?
Well,'cause when you get hold of one, and then let it go it goes nunga, nunga, nunga.
Çünkü birini tutup sonra da bırakınca bıngıl bıngıl bıngıl yapar.
One day rattle sankes will get best for Kaiser and he'll die like a good warrior.
Bir gün de çıngıraklı bir yılan yaşlı Kaiser'in icabına bakacak ve o büyük bir asker gibi ölecektir.
rattlesnakes and redheads, okay?
Çıngıraklı yılanlar ve kızıl saçlılar, tamam mı?
His legs jingle In a pose of victory Yeah!
Bacaklarını bir zafer edasıyla şıngırdatır...
His legs jingle In a pose of victory
Bacaklarını bir zafer edasıyla şıngırdatır!
So he knew all the songs or guitar strumming that I could do them steps to.
Eşliğinde dans edebileceğim tüm tıngırtıları çalabiliyordu.
- The rattlesnake.
- Çıngıraklı yılan.
If you understand, shake rattle once for yes, twice for no.
Eğer anlıyorsan bu çıngırağı "evet" demek için bir defa "hayır" demek için iki defa salla.
Thank you for com ng, Mr Stevenson.
Geldiğiniz için teşekkür ederim Bay Stevenson.
Did I drop some change, or did I hear a chink?
Bozukluk mu düşürdüm yoksa şıngırtı mı duydum?
[Metal Rattling]
( Metal tıngırdar )
- [Rattling]
- ( Tıngırdar )
[Rattling]
( Tıngırdar )
[Glass Clinking]
( Cam şıngırdar )
Rrrring, the phone rings signaling that all is prepared.
"Drrırıng diye telefon çalar..." "... ve tüm hazırlıkların yapıldığı haber verilir. "
Ooh!
Aman Tanrım, galiba ben... ( Tıngırdar ) Ah!
Are you sure you showered properly?
İyice yıkandınğına emin misin?
"Brrring, the phone rings"
"Drrırıng diye telefon çalar..."