Norwegian перевод на турецкий
794 параллельный перевод
That was made by the skipper of a Norwegian bark.
Norveçli bir yelkenlinin kaptanı ortaya çıkardı.
The Norwegian skipper must've been guessing at the position.
Norveçli kaptan konumları hakkında tahminde bulunmuş olmalı.
Berger, Norwegian.
Berger, Norveçliyim.
This is the Norwegian war office speaking for your king and government.
Burası Norveç savaş dairesi. Kralınız ve hükümetiniz adına konuşuyoruz.
We are driving the English invaders from your shores and guarantee that never again will any English foot be set upon Norwegian soil.
Kıyılarınızdan İngiliz işgalcilerini kovuyoruz. Temin ederiz ki Norveç toprağına bir daha asla İngiliz ayağı basmayacaktır.
The Führer sends his greetings to his Norwegian brothers and congratulates them on their delivery.
Führer Norveçli kardeşlerine selamlarını göndermekte ve teslim oldukları için tebrik etmektedir.
And any Norwegian found in the streets after that will be shot.
O saatten sonra sokakta görülen her Norveçli vurulacaktır.
Sir, your Norwegian brother is ready to be taken into the New World Order.
Bayım, Norveçli kardeşiniz Yeni Dünya Düzeni'ne götürülmeye hazır.
I've come to ask you how we can change over in this jungle from the murdered Norwegian people to the murdering Norwegian people.
Sizlere şunu sormaya geldim : Bu ormanda katledilen Norveç halkından katleden Norveç halkına nasıl dönüşebiliriz?
Your Norwegian roads are as bad as your weather.
Norveç'in yolları havası kadar kötü.
Think there's a Norwegian behind every bush?
Her çalının arkasında bir Norveçli mi var sanıyorsun?
Norwegian government officials in exile will be notified of your arrival.
Sürgündeki Norveç hükümeti yetkilileri geldiğinizden haberdar edilecek.
The rest of you will wait for the Norwegian officials.
Diğerleri burada Norveç hükümeti yetkililerini bekleyecek.
This will warm your cold Norwegian bones.
Bu soğuk Norveçli kemiklerini ısıtır.
You never finished the story about the Norwegian prince.
Norveç'li prens hikayesini bitirememiştin.
Yes, and I'm French and Russian and English and Norwegian.
Evet, sonra Fransız'ım ve Rus'um.
"What bit of African terpsichore " came from the pen of a Norwegian composer? "
Afrika müziğindeki ritmi hangi Norveçli besteci kullandı?
The Norwegian forces are cooperating with the utmost gallantry.
Norveç kuvvetleri büyük bir kahramanlıkla işbirliği yapıyor.
Norwegian?
Norveçli misin yoksa?
"Sailed on a Norwegian freighter"
"Norveç yük gemisinde çalıştı."
In Norwegian, that means "Together in heaven."
Norveççe, "Cennette baş başa" demek.
Like a Norwegian, but with the eyes of a madman.
Bir Norveçli gibi ama bir delinin gözleri vardı onda.
He's one of the leaders of the Norwegian Linge... the resistance.
Kendisi Norveç direniş örgütü liderlerinden.
It's a Norwegian sardine.
Bir Norveç sardalyası.
Advise Intelligence one aircraft dispatched... en route to pre-designated Norwegian target.
Haberalmaya, Norveç'teki hedefi vurmak için bir uçağın yola çıktığını bildir.
The Norwegian underground will attack at exactly 0630.
Norveçli direnişçiler tam 06.30'da saldırıya geçecekler.
" Norwegians learn Norwegian, the Greeks are taught their Greek
" Norveçliler öğrenir Norveççe, Yunanlılar bilir Yunancayı
I'd rather embrace one Norwegian than kill a dozen a day, friend.
Günde bir düzine insanın ölümüne sebep olmaktansa sıradan bir Norveçli olmayı yeğlerim.
We're taking over this ship in the name of the Royal Norwegian Government.
Norveç Kraliyet Hükümeti adına bu gemiye el koyuyoruz.
I agree with you, Bill, that bombing is the most obvious method. At the same time, we wish, if we can, to avoid large-scale civilian death, which is also the wish of the Norwegian government.
Sana katılıyorum Bill, bombalama en bilindik yoldur ama... aynı zamanda büyük boyutlu sivil kayıplar olmaması için bunu yapamayız.
- They weren't even Norwegian.
- Norveçli bile değillerdi.
They weren't even Norwegian.
Norveçli bile değillerdi.
We'll radio the Norwegian government in London.
Londra'daki Norveç hükümetiyle telsiz bağlantısı kuracağız.
It's Norwegian.
Norveç malı.
Well I met this Norwegian ship's captain once...
Daha önce bu Norveçli kaptanla tanışmıştım.
I speak Norwegian and German.
Norveçce ve Almanca konuşurum.
I speak Danish and some Norwegian and English.
Danca ve biraz da Norveçce ve İngilizce konuşurum.
A Norwegian freighter has just picked up another distress signal from Ice Station Zebra.
Bir Norveç şilebi az önce Buz İstasyonu Zebradan gelen yeni bir acil yardım çağrısı almış.
- The Norwegian Blue.
- Norveç Mavisi.
Remarkable bird, the Norwegian Blue.
Norveç Mavisi az bulunur.
The Norwegian Blue prefers kipping on its back.
Norveç Mavisi sırtüstü uyur.
Two Italian, two Norwegian... one German, and three Swedish.
2 İtalyan, 2 Norveçli... 1 Alman ve 3 İsveçli.
Oh, yes, the Norwegian blue.
Evet, Norveç mavisi.
Remarkable bird, the Norwegian blue, isn't it?
Norveç mavisi, fevkalade bir kuş, değil mi?
- Norwegian blues stun easily.
- Norveç mavileri kolayca sersemlerler.
Well, the Norwegian blue prefers keeping on its back.
Norveç mavisi sırt üstü takılmayı sever.
Upon this chance did the Norwegian king with new supplies of men, begin a fresh assault.
Fırsat bulan Norveç Kralı yeni takviye birliklerle tekrar saldırıya geçti.
Any norwegian jarlsberger?
- Yok. - Norveç Jarlsberg'i?
Refugee in a Norwegian fjord, the ship of Altmark supplying it was surrounded by the English.
İngiliz gemilerinden alınan esirleri taşımakta olan Graf Spee'nin ikmal gemisi Altmark İngiliz destroyerlerince Norveç'te bir fiyortta kıstırıldı.
It considered to finish with the supply of ore of iron to Germany, that it went of Sweden stops the Norwegian port of Narvik e was carried to Germany, for Norwegian neutral waters.
İsveç'ten çıkarılan ve Norveç'teki Narvik limanı üzerinden Almanya'ya sevkedilen stratejik demir cevheri akışının önüne geçmek istiyordu. Tarafsız da olsa, yükleme ve sevkiyat Norveç üzerindendi.
A meeting of Allies, in London, it decided to mine Norwegian waters.
Londra'da düzenlenen buluşmadan, Norveç karasularının mayınlanması kararı çıktı.