Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Notable

Notable перевод на турецкий

182 параллельный перевод
But during her reign, the forces of good have achieved notable...
Ama onun hükümdarlığında, iyiliğin nefesi her yanımızda...
Our most notable features, of course, are the D'Ascoyne memorials.
En kayda değer varlıklarımız, tabi ki D'Ascoyne anıtlarıdır.
We are not accustomed to speak of past of notable citizens. An ex-con.
Gerçeği söylemek gerekirse bu ülkede bizler başarılı insanlarımızın geçmişleri hakkında konuşmayı pek sevmeyiz.
The party continued in a stylish and congenial tone, heightened by the presence of notable figures -
Tanınmış kişilerin varlığıyla atmosferi yükselen davet şık ve hoş bir havada devam etti.
And here is a notable verse dedicated to the Fuehrer's birthday,
İşte Hitler'in doğum günü için yazılan kayda değer bir şiir.
Now as we, gaze out across the panorama... the, imposing panorama of our proud city you will notice many other notable buildings.
Şimdi biz manzarayı izliyoruz. Mağrur şehrimizin etkileyici manzarası... Dikkate değer diğer binaları da fark edeceksiniz.
And now, in the world of art in an auction of notable impressionist masterpieces the highest price paid was for a Cézanne portrait from the great private collection of Charles Bonnet sold after spirited bidding for $ 515.000.
Ve sıradaki haber, sanat dünyasından. Dünyaca ünlü sanat eserlerinin satışa çıkarıldığı müzayedede Charles Bonnet'in özel koleksiyonundan olan Cézanne tablosu 515,000 $'la en yüksek fiyata satılan tablo oldu.
The buyer, himself a notable art collector...
Tabloyu satın alan ünlü koleksiyoncu....
In order to become a follower of the so-called Left Hand Path, one has to be rebaptised in the cause and take the name of some past notable of the occult.
Güya "Sol Taraf Yolu'nun" müridi olmak için birisi bu amaç uğruna yeniden vaftiz edilmeli ve geçmişte büyücülükle uğraşan birkaç saygın kişinin ismini almalı.
Those pupils who claim they are from... notable clans are all bloody useless.
Bunlarda onur diye bir şey yok hepsi birer tavşan gibi korkak.
There are notable Bleuchamp tombs, and important records in the city archives.
Önemli Bleuchamp mezarları ve kent arşivinde yararlı belgeler var.
All cars have come into the pits to change to rain tires, with the notable exception of the three Gulf-Porsche entries and the four Ferrari team cars.
Bütün arabalar pite giriyor lastiklerini değiştirmek için, beklenmeyen gelişme ise 3 Porsche arabası ve 4 Ferrari arabasının pite girmemesi.
She was notable. In few days, the atmosphere had moved total.
Rahatlıkla göze çarpan, farklı bir hava vardı.
They had modified the course of the war of form notable.
Savaşın gidişatını yapılabilecek en fevkalade şekilde değiştirdiniz.
The dictatorship of bureaucratic economics... cannot allow the exploited masses... any notable margin of choice, since it is supposed to have chosen it all by itself... and since any other external choice, whether it concerns food or music, is thus already the choice of its complete destruction.
Bürokratik ekonominin diktatörlügü sömürülen yiginlarina önemli sayilabilecek bir seçim payi birakmaz çünkü tüm kararlari kendisinin vermesi gerekmektedir ve bu nedenle, yiyecek, müzik veya baska bir seyle alakali olsun ondan bagimsiz bir sekilde yapilan seçimler ona karsi bir savas ilani anlamina gelir.
Far to the south, he read at the frontier outpost of Syene something notable could be seen on the longest day of the year.
Oldukça güneyde bulunan, Syene sehrinde, yilin en uzun günü oldukça dikkate deger bir olay olmaktaydi.
- -South Bronx with a silver shovel... surrounded by notable personalities of the tri-state area.
"... South Bronx'ta gümüş kürekle atılacak... " "... üç eyaletin saygın şahsiyetleri hazır bulundu. "
Ever since Blackwell's published Huxtable's Sidelights on Horace, a notable little success in his day.
Blackwell yayınlandığından beri, Huxtable'ın Sidelights on Horace'ı, kaydadeğer küçük bir başarı oldu.
you have erred... in attempting to put color and life into each of your statements, instead of confining yourself to placing upon record that severe reasoning from cause to effect which is really the only notable feature about the thing.
... yerine, dikkate değer yalın,.. ... neden-sonuç davalarımın kayıtlarını tutarak, kendini sınırlandırdın.
Huxtable's Sidelights on Horace, a notable little success in his day.
Huxtable'ın Sidelights on Horace'ı, kaydadeğer küçük bir başarı oldu.
- I'm notable to pinpoint the source.
Kaynağını tespit edemiyorum.
Some notable exceptions.
Doğru ama bazı istisnalarla.
It has notable properties.
Özellikleri harika.
Isn't it interesting that one of Cardassia's most notable civilian leaders has recently entered this scenario?
Kardasya'nın en önemli sivil liderlerinden birinin kısa süre önce bu senaryoya dahil olması ilginç değil mi?
- Do you see a notable difference in him? - Yeah...
- Peki onda dikkate değer bir farklılık hissettiniz mi?
Besides the liver extraction, the most notable element connecting these cases is the undetermined point of entry.
Ciğerin çıkarılmasının yanında, cinayetlerde en göze çarpan nokta katilin suç mahalline giriş yerinin belirlenememesidir.
While the entire village, with the notable exception of Davies the School toil in this heroic task you have applied your labor to making a profit and to further disseminating the evil of alcohol.
Köye girerken... Okul haricinde... herkes bu tarihi görevde fedakarlık yaparken, sen fırsatçılık yapıp burada kar elde etmeye çalışıyorsun... ve alkoliklik saçıyorsun etrafa.
Do but encave yourself and mark the jeers, the gibes, and notable scorns that dwell in every region of his face.
Siz şöyle saklanın... ve görün yüzündeki alayı, horlamayı ve aşağılamayı.
My father declared it a notable success.
Babam bunu çok dikkate değer bir başarı olarak ilan etti.
Well, in a newspaper, whenever a notable intellectual dies, we have to write a eulogy.
Önemli bir düşünür ölünce, gazetede hakkında yazı yazarız.
I presume this notable impatience is due to your desire to attend the festivities in Holodeck 2.
Sanırım, Sanal Güverte 2 de yapılan eğlenceye katılmak istiyorsunuz.
There were a few notable exceptions.
Sadece bir kaç istisna vardı.
And in which field, of course, Thunderball was a notable success.
Bu alanda, tabii ki, Thunderball, gayet başarılı bir iş çıkarmıştır.
Anything notable?
Dikkat çekici birşey var mı?
And every dog-jack of them Notable fighters
Tüm köpekler onlardan çekinir Övgüye değer savaşçılar
♪ And every dog-jack of them Notable fighters
Tüm köpekler onlardan çekinir Övgüye değer savaşçılar
In other news, Thomas Edison, the greatest inventor of all time [Both Gasp] - is apparently still inventing... despite the notable handicap of being dead.
Bir başka haberimiz de, tüm zamanların en büyük mucidi Thomas Edison ölmüş olmasına rağmen görünüşe göre hâlâ icat etmeye devam ediyor.
It happens our capped compadre is attending a meeting of notable ne'er-do-wells.
Şapkalı dostumuz müttefik toplamak için bir toplantıya katılacak.
Your own newspaper being the notable exception, of course, Sir Edward... where truth shines out like a beacon... and lies run vainly for the shadows.
Sizin gazetenizin, asil bir istisna olduğunu belirtmek isterim Sir Edward. Doğruların fener gibi ışıldadığı ve yalanların gölgeler içinde yattığı yer.
The most notable technical innovation of the DS... Is the hydropneumatic suspension, or air-oll suspension.
DS'nin en dikkate değer getirdiği yenilik hidropnömatik süspansiyonu veya hava ve yağlı süspansiyonudur.
It's unclear, but notable scientists...
Kesin değil fakat önemli bilim adamları...
With one notable exception.
Ama içlerinde önemli bir eksik vardı.
Minor, but definitely notable.
Küçük ama belirgin farklar.
it has had some notable supporters, including Albert Einstein, whose correspondence on the subject runs to many pages.
Konu hakkındaki yazışmaları birçok sayfayı bulan, Albert Einstein da dahil, bir çok kayda değer destekçisi mevcuttur.
"A notable dark and glossy ragout, the constituents never determined."
"İçinde ne olduğu asla belli olmayan koyu ve parlak bir yahni."
It worked just like you wanted, with one notable exception.
Tam istediğin gibi oldu. Gerçi önemli bir istisna dışında.
We've been here almost three weeks, and with the notable exception of myself, one has unpacked one single box
Buraya geleli tam üç hafta oldu. Benden başka kimse bir kutu bile boşaltmadı. Tek bir kutu bile!
With the notable exception of Sophie's oral presentation.
Sophie'nin dikkat çekici oral sunumu dışında.
And you. Ray Barone. are a notable.
Sen de Ray Barone, tanınmış bir insansın.
I must say, the delight is mine, meeting so notable a recruit to this newest generation of the League of Extraordinary Gentlemen.
İtiraf etmeliyim, zevk duydum. Bu en yeni nesil Olağanüstü Beyler Birliği'nin böyle ünlü bir üyesiyle tanışmaktan dolayı.
and that, in the opinion of everyone... Pardon, with one exception, most notable, Caroline Crale was guilty.
Herkesin görüşüne göre de, tabii bir kişi dışında, Caroline Crale suçluydu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]