Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Noticed

Noticed перевод на турецкий

12,920 параллельный перевод
I-I would have noticed a box of ashes from a crematorium.
Krematoryumdan gelen bir kutu kül görsem fark ederdim.
What I noticed was how out of it she was.
İlk fark ettiğim ne kadar kendinden geçtiğiydi.
Hey, don't think I ain't noticed that every shop in this glitz-teroid has jacked up their prices only for the parts we need!
Hey, bu glitz-teroiddeki her mağazada sadece ihtiyacımız olan parçaların fiyatları uçmuş olduğunu fark etmiyorum sanma!
As you've probably noticed, our government has decided to let anyone who wants to cross the border and screw up our country.
Muhtemelen farkettiğiniz üzere ; ülkemiz, sınırı geçip ülkemizin içine sıçmak isteyen herkese izin verme kararı aldı.
Christy, maybe you haven't noticed, but you're doing pretty great, too.
Christy belki fark etmedin ama sende epey iyi gidiyorsun.
You haven't noticed a change in Gibbs since he got back from Iraq?
Irak'tan döndüğünden bu yana Gibbs'de... -... bir değişiklik fark etmedin mi?
- And everybody noticed?
- Peki farkeden olmadı mı?
I can't be the only one that noticed the heat coming of those two.
Aralarındaki ateşi farkeden tek ben olamam.
You may have noticed the tone of Alicia's voice.
Alicia'nın sesindeki tonu farketmişsinizdir.
They were really popular, and we liked that they noticed us.
Çok popüler kızlardı, bizi fark etmeleri hoştu.
I noticed. Well, let's run your options.
Hadi seçeneklerine bakalım.
That no one on the prosecution has noticed so far.
- Savcılık şu ana kadar fark etmedi.
Has anybody ever noticed you can get salmonella from chicken, but you can't get chicken-monella from salmon?
Tavuktan kuş gribi olabildiğinizi ama grip olunca kuşa dönüşmediğinizi biliyor muydunuz?
So have you noticed anything out of the ordinary?
Olağandışı bir şey fakettin mi?
I noticed your aft stabilizer is cracked.
Kıç sabitleyicinizin çatladığını fark ettim.
Have you noticed... changes lately?
Hiç, son zamanlarda bazı değişiklikler fark ettin mi?
Haven't you noticed?
Fark etmediniz mi? Aynen.
I noticed you were the first detective of record on the Meat Cute case, but got pulled off.
Meat Cute davasında kayıt tutan ilk dedektif olduğunu fark ettim ama kenara çekilmişsin.
Things are moving fast if you haven't noticed.
Farkettiysen, olaylar çok hızlı gelişiyor.
Oh, you noticed.
- Fark etmişsin.
Or have you not noticed that your so-called "baths" are little more than fungal soup?
Sizin banyo dediğiniz bu yerin birazcık mantar çorbasına benzediğini fark ettiniz mi?
Yes. I noticed that too.
Evet, bunu ben de fark ettim.
Well... I noticed last night that you have surround sound, and Game of Thrones is on in 20, so...
Dün gece fark ettim ki ses sistemin var ve Game of Thrones 20. kanalda...
All right, so when we were first inputting these tattoos into the database, I noticed there were a lot of these really small, stray letters all over Jane's body.
Pekala, bu dövmeleri veritabanımıza koyduğumuzda Jane'in vücudununda bir sürü alakasız harf fark etmiştim.
And I totally noticed that in a very embarrassing way.
Bunu çok utandırıcı bir yolla fark etmiş oldum.
Yeah, maybe if I was a fortune-teller, but I'm a cardiac surgeon who's trying to operate on a human heart, in case you haven't noticed.
Falcı olsaydım yakışabilirdi ama ben insan kalbini ameliyat etmeye çalışan bir cerrahım.
And you also may have noticed that I'm a complete failure as a Secret Santa?
Ayrıca yılbaşı çekilişi konusunda da başarısız olduğumu anlamışsındır.
I gave him some fake documents and he never noticed!
Ona sahte belgeler verdim, hiç fark etmedi.
I don't know if you've noticed, but there's not a lot of girls in this town.
Fark ettin mi bilmiyorum ama bu kasabada pek kız yok.
Yesterday, when I read all the employee and contractor files at CRAFT, I noticed one of them had an application essay that mentioned the applicant's very first programming effort... Eve's Mother.
Dün GGTAM'daki tüm işçi ve şirket dosyalarını okudum ve içlerinden birinin başvuru yazısında adayın ilk programlama deneyeminin Havva'nın Annesi olduğunu fark ettim.
How am I supposed to get noticed?
Nasıl fark edecek ki biri beni?
I would've noticed the signs, and given your current body language...
İşaretlerini fark ederdim. Şu anki vücut diline bakılırsa...
I'm sure you've noticed that the room is freezing when the thermostat says 70 degrees.
Çok hoş. - Eminim termostat 70 dereceyi gösterirken içerinin buz gibi olduğunu fark etmişsindir.
I never noticed how bright this place is.
Bu yerin ne denli parlak olduğunu hiç fark etmemişim. Ah!
I noticed there was a door on the bathroom.
Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.
Except I noticed Irina's writing on the housekeeping board.
Ta ki Irina'nın temizlik cetvelini doldurduğunu görene kadar.
Yeah, Ali, I've noticed that.
Evet, Ali, farkettim.
And then, yesterday, at an entirely different meeting, I noticed this box of donuts from the shop up the street, that you like.
Ve sonra dün tamamen farklı bir toplantıda senin hoşlandığın caddenin yukarısındaki dükkandan alınan o donut kutusunu gördüm.
Have you ever noticed how Danny is a little bitch?
Danny'nin tam bir kahpe olduğunu hiç fark ettiniz mi?
We were down there, Dave was filming the krill balls and I just noticed, literally, between his fins this massive great whale just loomed out.
Aşağıdaydık. Dave kril sürüsünü çekiyordu ve birden paletlerinin arasından kelimenin tam manasıyla bu heybetli mavi balinanın ortaya çıkıverdiğini fark ettim.
By the way, I noticed your hermano didn't even bother to come by to pay his respects.
Bu arada, fark ettim ki kardeşin baş sağIığı dilemek için bile gelmeye zahmet etmemiş.
- I noticed.
- Fark ettim.
He retrieved the mail and noticed one of the letters was for his uncle, Steven Avery.
Çocuk mektupları almış ve bunlardan bir tanesinin Amcası Steven Avery'den geldiğini farketmiş.
And I went around to the back of the vehicle and again there were branches leaning up against it and I noticed that it said RAV4.
Sonra arabanın arka tarafına geçtim yine arkasına yığılmış dallar gördüm ve üzerinde RAV4 yazdığını fark ettim.
I was always pretty. You... just never noticed.
Ben hep sevimliydim, sadece sen hiç fark etmiyordun.
I don't think he noticed, did you?
Fark ettiğini sanmıyorum?
We weren't noticed on this piece of evidence.
Bizim bu delilden haberimiz yok.
Have you guys noticed that?
- Fark ettiniz mi?
I noticed!
Fark ettim.
Yes, it does. We discovered this photo when we noticed a patch in Chumhum's photo-tagging algorithm.
Chumhum'ın fotoğraf etiketleme algoritmasında bir yama tespit ettiğimiz zaman...
In case you hadn't noticed, a man with a massive sword keeps trying to kill us. What?
Ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]