Now's not really a good time перевод на турецкий
84 параллельный перевод
Well, um, you know, it's really not a very good time for me right now.
Bu pek uygun bir zaman değil.
It's not really a good time right now.
Gerçekten iyi bir zamanlama değil şu an.
Oh, now's not really a good time.
Oh, gerçekten iyi bir zaman değil.
You know, now's not really a good time, okay?
Aa, aslında pek de iyi bir zaman değil.
- Now's not really a good time.
- Gerçekten iyi bir zaman değil.
Well, Roy, it's really not a good time right now.
Şey, Roy, Şu an gerçekten uygun bir zaman değil.
Now's not really a good time.
Şuan gerçekten iyi bir zaman değil.
And I'm not sure it's a job I'm gonna be any good at, but... I just... I don't have time to really worry about it right now.
Ayrıca başarılı olacağım bir iş olduğuna da emin değilim ama bunun için endişelenecek zamanım da yok şu an.
Oh, well, now's not really a good time.
Aslında, şu an pek de uygun bir zaman değil.
Uh, now's not really a good time.
Şu anda pek müsait değilim.
Now's really not a good time.
Şimdi hiç zamanı değil.
- Now's not really a good time.
- Şimdi zamanı değil.
Listen, Carmen, now's really not a good time.
Dinle Carmen, bu iyi bir zaman değil.
It's really not a good time right now.
Şu an iyi bir zaman değil.
No, no, it's really not a good time right now.
Hayır, hayır, şuan iyi bir zaman değil.
- Now's really not a good time.
- Şu an pek de uygun değilim.
Hey, Darryl, now's not really a good time.
Darryl, Hey, şimdi gerçekten iyi bir zaman değil.
- we'd like you to see. - Now's not really a good time.
- Görmek istiyorum - gerçekten iyi bir zaman değil.
Uh, Darryl, now's not really a good time again.
Alo? Benim şeyler çalmakla tamam duyuyorum Değil, ancak bu küpeler gerçekten size inanılmaz görünüyor. Darryl, şimdi tekrar gerçekten iyi zaman değil.
Now's not really a good time.
Şu an bunun için iyi bir zaman değil
But see, now's really not a good time.
Şu an hiç de uygun bir zaman değil.
Actually... now's not really a good... good time.
Aslında iyi bir... zaman değil.
Gabriella is kind of busy with homework and such, so now's not really a good time.
Gabriella ödev yapıyor, şu anda müsait değil.
Uh, listen, I really want to keep talking, um, but now's not a good time, so I'm really excited about tomorrow, okay, bye.
Dinle, konuşmayı gerçekten çok istiyorum ama şu an pek iyi bir zaman değil. Yarın için çok heyecanlıyım. Tamam, görüşürüz.
Abby, it's not a really good time right now.
Şimdi sırası değil Abby.
Listen, now's not really a good time. So if you could- -
Ancak, şu an bunun için uygun bir zaman değil.
Listen, Fi. Now's not a really good time for you to be...
Dinle, Fi. şu an bunlar için iyi bir zaman değil...
It's really not a good time right now.
Şimdi doğru bir zaman değil.
YOU KNOW, NOW'S NOT REALLY A GOOD TIME.
Aslında şu an iyi bir zaman değil.
It's not a really good time right now.
Şu an hiç de uygun bir zaman değil.
Yeah, uh, now's not a really good time'cause I have a lot on my plate.
Evet, uh, şuan gerçekten iyi bir zaman değil Çünkü beynimde bir sürü tilki dolaşıyor.
Look, now's not really a good time.
Bakın, şu an pek iyi bir zaman değil.
Um, look, it's not a really good time right now.
Şey, şu an uygun bir zaman değil.
It's not really a good time right now, Sweetie. Can you just put your daddy on?
Bu çok iyi bir zaman değil tatlım, babanı telefona ver artık.
It's not really a good time right now. What?
Şu anda hiç de iyi bir zaman değil.
- Now's not a really good time.
- Hiç uygun bir zaman değil.
Now's not really a good time.
Şimdi gerçekten iyi bir zaman değil.
- Now's not really a good time.
- Şu an hiç sırası değil.
And now's not really a good time.
Şimdi iyi bir zaman değil.
It's not really a good time right now.
Pek iyi bir zamanlama değil.
It's just not a really good time right now.
Ters zamanda geldi.
Um, you know, now's not really a good time- -
Ama pek iyi bir zamanlama sayılmaz- -
Now's really not a good time.
Şu an gerçekten uygun bir zaman değil.
Y-you know what? Now's not a really good time.
Ama şu an pek uygun bir zaman değil.
Oh, now's not really a good time.
Oh, şimdi gerçekten iyi bir zaman değil.
Now's not really a good time.
Şu an pek uygun bir zaman değil.
I'm sorry, now's really not a good time.
Üzgünüm ama şu an bunun için uygun bir zaman değil.
Now's not really a good time. It's important.
- Hiç iyi bir zamanlama değil.
Oh. Now's not really a-a good time.
Şimdi pek de iyi bir zaman değil.
Yeah, now- - now's actually not really a good time for me.
Evet ama şu an benim için çok iyi bir zaman değil. Özür dilerim.
Uh, you know, now's not really a good time.
Şey, biliyorsun. Şu an pek uygun bir zaman değil.