Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Now you listen to me

Now you listen to me перевод на турецкий

1,241 параллельный перевод
Now you listen to me.
Şimdi beni iyi dinle.
Now you listen to me, son.
Şimdi beni iyi dinle, oğlum.
And now you listen to me
Ve şimdi beni iyi dinle!
Now you listen to me for a change.
Şimdi bir de sen beni dinle bakalım.
Now you listen to me!
Şimdi beni dinleyin!
Now you listen to me, ebby.
- Beni iyi dinle Ebby.
Oh, now you listen to me, Olivia!
Şimdi, beni dinle Olivia.
Now you listen to me, shit head!
Şimdi beni dinle, bok kafa!
Now you listen to me.
Şimdi dinle beni.
Now you listen to me.
şimdi dinle beni.
Catherine, I'm gonna get you outta there, but right now you listen to me.
Catherine. Seni buradan çıkarıcam fakat önce beni dinle.
Louise, hey, now you listen to me.
Louise. Hey. Şimdi beni dinle.
NOW YOU LISTEN TO ME, YOU TWO.
Şimdi beni dinleyin, ikinizde.
All right. Now you listen to me very carefully.
Tamam, şimdi beni iyi dinle.
Now you listen to me, you son of a bitch.
Şimdi beni dinle, orospu çocuğu.
Now you listen to me, you fuckin'little bastard!
Şimdi beni dinle, seni küçük sikik piç!
Now, will you please listen to me?
Beni dinler misiniz?
Listen to reason, will you? Listen to me right now.
Mantığın sesini dinle, olur mu?
Now listen to me and listen good, you dumb sonovabitch robot!
Şimdi beni iyi dinle, seni salak orospu çocuğu robot!
You listen to me. You've got to stop it now.
Şimdi beni dinle, hemen bunu kesmek zorundasın.
Now I want you to listen to me and listen good.
Şimdi beni iyice dinlemeni istiyorum.
Now son, you listen to me...
Şimdi evlat, beni iyi dinle...
- I'm at home. Now, you listen to me, fella.
Evdeyim ve beni dinle dostum.
Now, you listen to me.
Şimdi beni dinle.
Look, now, listen to me, Dobbs. You tell that fast bastard to get his ass over to Frank Phillips'office immediately.
Dobbs Dinle, o şişman domuza söyle hemen kıinkntamje i ile yoru tuzlu oldu çını kaldırıp Frank Phillips ofisine gelsin.
Now, you got to listen to me, Broken Arrow.
Beni dinlemelisin, Kırık Ok.
Now listen to me. Do you know where Pier 14 is?
Şimdi beni dinle, 14. iskelenin nerede olduğunu biliyor musun?
Now you're speaking my language. Listen to me. You're not gonna do anything.
Xerxes 4 gezegenindeki Amazonlar hakkında bir öykü yazmıştım, senin şu mahvettiğin.
Now, listen, Al, you promised you'd take me the night you didn't take me to our senior prom.
ha, ve bizim eve göz kulak olabilir misiniz diye soracaktık New York'a gidiyoruz da. Peggy, Steve beni tiyatroya götürüyor sonra bildiğimiz küçük bir otel'e gideceğiz
Now listen to me You stole my baby
Dinle, çocuğumu çaldın. Bebeğimi ve anneliğimi benden çaldın.
- Now, you listen to me- -
Bir çeşit konuşan köpek mi?
Now, listen to me. How much do you want to go to the corner store for Da Mayor?
Dinle, Reis için köşedeki bakkala gideceksin, kaç para istersin?
Now, you listen to me.
- Dinle beni.
Now, you listen to me. This is my last shot at a winner.
Şimdi beni iyi dinle, Bu benim kazanmak için son şansım!
Now, you listen to me.
Şimdi, beni dinle.
Now sit down and listen to me, will you, please?
Şimdi otur da beni dinle lütfen.
I feel like John fucking Wayne! Whoo! Now, you got to listen to me.
Kendimi John Wayne gibi hissediyorum.
Listen to me! Now, I've been watching you, and i say you're asking for it.
Şimdi beni çok iyi dinle.
Now, you listen to me. You get your ass out of there right now.
Dinle beni, hemen kıçını kaldırıp buraya gel.
- Now, you listen to me- -
- Beni dinle şimdi- -
Now will you listen to me?
Şimdi beni dinleyecek misin?
Now listen to me all of you.
- Evet. Hepiniz beni dinleyin.
- Now, Dani I want you to listen to me.
- Bak Dani... beni iyi dinle.
You never listen to me, everything is different now.
Beni hiç dinlemiyorsun, her şey farklı şimdi.
Now would you listen to me?
Beni dinlemelisiniz.
Now just you listen to me...
Beni dinle...
Well, if you didn't listen to me last time... you're not going to now.
Beni geçen sefer dinlemediğinize göre.. bu sefer de dinlemeyeceksiniz sanırım.
I'll tell you something right now. Listen up to me, ok?
Şimdi beni iyi dinleyin, tamam mı?
Look, you sent in the- - no, no, listen to me now- -
Bak, sen yolladın... hayır, hayır, beni dinle şimdi...
Now, listen to me. I want you to stop by...
- Şurada durmanı istiyorum...
Now I want you to listen to me.
Dinlemeni istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]