Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ O ] / Oboe

Oboe перевод на турецкий

176 параллельный перевод
There is the trombone Und the tuba Und the oboe
İşte trombon ve tuba ve obua ve saksafon, sousafon, kanun ve ksilofon
Because he played the oboe
Çünkü obua çalmıştı
And the oboe, it is clearly understood
Ve o obua, herşeyi anlamıştı
A, oboe.
La, obua.
We spent there a beautiful week, filled with promise, and returned home with three excellent compositions for the piano and a short nocturne for flute, two horns, strings, and oboe.
Orada vaatlerle dolu, güzel bir hafta geçirdik. Ve piyano, flüt, iki nefesli, üç telli çalgı için üç muhteşem kompozisyon besteleyerek eve döndük.
Oboe to Baker.
Oboe'dan Baker'a.
Baker to Oboe.
Baker'dan Oboe'ya.
( radio operator ) X-ray Yoke, Fox Able, Mike Oboe, Charlie Dog...
X-ray Yoke, Fox Able, Mike Oboe, Charlie Dog...
As well as the harpsichord... and the oboe.
Harpsikord da öyle... Obua da.
Did you know that Handel wrote three oboe trios... when he was 11 years old?
Handel'in 11 yaşında üç parça... üçlü obua yazdığını biliyor muydun?
So you play the oboe?
Demek obua çalıyorsunuz.
Oboe leader to Oboe flight.
Obua liderinden, Obua uçuş ekibine.
And then, suddenly high above it an oboe.
Sonra, birden çok yukarılarda asılı bir obua.
Oboe? - No.
- Hayır.
Change the clarinet to an oboe.
Klarneti obuaya çevir.
- That would be the oboe.
- O halde obua için.
- The oboe?
- Obua mı?
You're disturbing my oboe practice.
Obua çalışmamı engelliyorsunuz.
- You don't play the oboe.
- Siz obua çalmıyorsunuz.
- I could play the oboe.
- Obua çalıyor olabilirdim.
Not when she plays the oboe.
Obua çaldığı zaman değil.
He shook my hand, smiled and said, "Bob, play the oboe."
Elimi sıktı, bana gülümsedi ve "Bob, obua çal." dedi.
- The oboe? - The oboe.
Obua mı?
- Play the oboe.
Obua çaldın mı?
Hey, if you need anybody to play the oboe... High-school band.
Hey, birinin obua çalmasını istersen lise bandosundaydım.
I know this is impromptu, but I'm going to an oboe recital and I thought you might want to join me.
Ani oldu biliyorum ama obua resitaline gidiyorum. Bana katılmak istersin diye düşündüm
I'm not sure an oboe recital's quite what I had in mind.
Aklımdan obua resitali türünde bir şey geçmiyordu.
RudolfOtto Werner - wind section since 1936. - Whatinstrument didyou play? - First oboe.
Rudolf Otto Werner. 1936'dan beri üflemeli çalgılar bölümünde hangi enstrümanı çalıyordunuz?
I would be the screenwriter who speaks Chinese. And plays the oboe.
Çinçe konuşan ve obua çalan senaryo yazarı bulmak oldukça güç.
There was an oboe player i met at the baths once.
Bir keresinde banyolarda, obua çalan bir adamla takılmıştım.
First and Second Violins, Oboe, Trombone... and the conductor himself!
Birinci kemancı ikinci kemancı, obuacı, tromboncu ve ayrıca da orkestranın şefiyle yattım.
- Under Naval Op 407 I'm supposed to issue you order Charlie Baker Oboe Victor.
Deniz Kuvvetleri Operasyonu 407 adına size Charlie Baker Obeo Viktor emri veriyorum.
This one time at Band Camp, I fucked an oboe.
Bir keresinde Bando Kampı'ndayken obua sikmiştim.
Hello, oboe.
Merhaba, obua.
I'm probably going to forget about you... porking an oboe. - Are you okay?
- İyi misin?
I want the oboe, clarinet, black thingies... and we've got the rhythm section in a full-on blitz.
Obuayı, klarneti ve siyah zımbırtıları istiyorum... ritim bölümümüz de yıldırım gibi saldıracak.
A tree, a cat, an oboe... all of which he morphs into something deadly.
Bir ağaç bir kedi, bir obua... hepsi daha sonra ölümcül bir şey oluyor.
- I didn't know you played the oboe.
- Obua çaldığını bilmiyordum. - Pek iyi değilim.
I'm not going to dinner even if Caleb is a huge fan of the oboe.
- Evet. Yemeğe gitmeyeceğim. Caleb Büyük bir obua taraftarı olsa bile..
Did you know that Lindsay plays the oboe?
Lindsay'in obua çaldığını biliyor muydun?
Oboe.
Ben de obua.
I don't understand why they're forcing you to choose between the piccolo and the oboe.
Seni neden zorladıklarını anlamıyorum. Pikola veya obua arasında seçim yapmak için.
But I'm telling you, you really shine on that oboe.
Ama sana söylüyorum, sen obua da süpersin.
I took the oboe for six months and then quit.
- Ben sadece 6 ay obua dersi aldım o kadar.
If only you'd told me the duck was an oboe I would have told you where the diamonds were and we likely never would have solved this one.
Eğer ki, ördeğin "obua" olduğunu söyleseydin büyük ihtimalle elmasların yerini söylemiş olurdum ve cinayeti asla çözemezdik.
- The duck was an oboe?
Ördek bir obua mı?
The duck is played by the oboe.
Ördek, obua tarafından canlandırıldı.
Oboe, Grandpa, after you retired have you kept up with your exercises?
Obua, Büyükbaba, emekli olduktan sonra alıştırmalarına devam ettin mi?
Don't you think your breathing's too weak to play the oboe?
Obua çalmak için nefesinin çok zayıf olduğunu düşünmüyor musun?
- Clarinet, bassoon and oboe.
- Klarnet, fagot ve obua.
Oboe.
Flütçü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]