Obvi перевод на турецкий
26 параллельный перевод
That's a number that, hopefully, we can obvi- - we'll build from.
Umarım bu reyting açıkça gerçekleş... Bu puandan yola çıkabiliriz.
- I'm just stating the obvi- -
- Ben sadece bariz olanları...
You look amazing, I mean, obvi, you always do.
Muhteşem görünüyorsun. Yani, her zaman, her zaman öylesin.
I'd say it's oozingly obvi.
Buna "önlenemez yükselişin" diyelim. *
As your friend who will never ever lie to you ever again, I'am telling you, it's obvi.
Sana asla ve asla yalan söylemeyecek bir arkadaşın olarak şunu söyeleyebilirim ki apaçık ortada.
If it wasn't for you, we'd never have sold those dolls and everybody obvi loves you.
Sen olmasaydın, bebekleri asla satamazdık ve herkes seni çok seviyor.
And I would have obvi... I would have obeyed the rule if I had known.
Kuralı bilseydim elbette uyardım.
- It should be obvi, but I guess I need to break it down.
- Zaten ortada, ama sanırım açıklamam gerekecek Bandocu.
Obvi- - we're the ladies.
Tabii ki, biz oluyoruz.
Obvi.
Obvi.
Obvi.
Tabi ki!
- Obvi.
- Kesinlikle.
The woods, obvi.
- Elbette ormanda.
My expert negotiation skills, obvi.
Tabii ki benim üstün pazarlık yeteneğimle.
I hate to point out the obvi-o-so, but why do you need the meds if you're not sick, hmm?
Görünen köye kılavuzluk etmek istemem ama hasta değilsen ilaca niye ihtiyacın var?
# parent-kid-samesies-day, obvi.
Etiketimiz # anneçocukikizlergunu belli ki.
I'm Chanel # 1, obvi.
Ben de 1. Chanel'im haliyle.
Chanel # 5 is Lady Lincoln, obvi.
Chanel # 5 Bayan Lincoln olacak, besbelli.
Wait, what do you mean, obvi?
Ne demek besbelli?
Obvi, I'm joking. [Laughs]
Tabii ki de şakaydı.
"Not typing this, obvi..."
- "Sakın bebekleri öldürme."
- Obvi.
- Belli.
- so I'm going first, obvi.
- muhtemelen ilk ben gideceğim.
Obvi.
Tabiki.
My God. What? Obvi...
April, belli ki adam seni tekrar görmek istiyor yoksa aramazdı.
Obvi.
- Tabi ki.