Occult перевод на турецкий
533 параллельный перевод
We recognize your mastery of the occult sciences, Muller, but I can't permit your beliefs to interfere with my work.
Gizli bilimlerdeki uzmanlığınızı kabul ediyoruz, Muller. Ama sizin inançlarınız benim işime karışamaz.
Authority on the Egyptian occult.
Mısır gizli bilimleri uzmanıdır.
He's addressing a meeting of the Royal Canadian Occult Society at a Quebec hotel.
Bir Quebec otelinde Büyük Kanada Okült * Derneği toplantısında konuşma yapıyor.
Gentlemen, as you know the greatest obstacle in proving the authenticity of the occult lies in finding facts.
Beyler, bildiğiniz üzere okültün güvenilirliğini kanıtlamadaki en büyük engel gerçekleri ararken karşılaşılan yalanlardır.
Mr. Potts as a student of the occult supposing you give me your theory of this murder.
Bay Potts okültün bir öğrencisi olarak bana bu cinayet hakkındaki teorini vereceğini düşünüyorum.
"Some people will probably claim that I, Bernhard Borge, ought to know my own limitations and not dabble in occult matters."
" Bazıları muhtemelen benim, Bernhard Borge'un, haddimi bilmem gerektiğini ve doğaüstü meselelere burnumu sokmamam gerektiğini söyleyecekler.
- The occult?
- Doğaüstü mü?
Our occult friend.
Doğaüstü dostumuz.
You and I of the occult dedication... know only too well the deceptiveness... of what appears to be.
İkimiz de büyüyle uğraşıyoruz görünenin ne kadar yanıltıcı olduğunu çok iyi biliriz.
Come into the occult chamber.
Fal odasına gel.
In order to become a follower of the so-called Left Hand Path, one has to be rebaptised in the cause and take the name of some past notable of the occult.
Güya "Sol Taraf Yolu'nun" müridi olmak için birisi bu amaç uğruna yeniden vaftiz edilmeli ve geçmişte büyücülükle uğraşan birkaç saygın kişinin ismini almalı.
It's vital that I should go to the British Museum and examine certain occult volumes that are kept under constant lock and key.
İngiliz Müzesi'ne gidip medyumlukla ilgili belirli ciltleri incelemem hayati önem taşıyor.
Well, I'm a student of the occult.
Okültizm öğrencisiyim.
Are you into the occult?
Karanlık işlerle ilgilenir misin?
Black arts, occult.
Büyü, gizem.
Occult rituals?
Büyü ayinleri?
I am imbued with occult knowledges totally forgotten nowadays.
Günümüzde unutulmuş gizli bilgilerle.. .. tanışmış ve öğrenmiştim.
The women of the city, educated wives and mothers to become, the "honored occult ones",
Şehirli kızlar, "gizli ve onurlu bir birey" olarak bilinmek bir eş ve anne olmak üzere terbiye edildiler.
E with so good sonars it was difficult for a convoy to occult its localization.
Konvoyun bulunduğu konum yüksek kapasiteli bir hidrofondan, çok küçük bir mertebede saklanabilirdi.
The domination of commodity... was at first exercised in an occult fashion over the economy, that itself, as the material base of social life, remained unrecognized and misunderstood, like the familiar which remains nonetheless unknown.
Ekonominin, sosyal hayatin maddi temeli olarak gerçeklestirdigi rolü fark edilmedikçe veya anlasilmadikça ( çok tanidik oldugu için bilinmezligini sürdürdükçe ), metanin ekonomi üzerindeki egemenligi kapali bir sekilde gerçeklesti.
Stanislaw Przybyszewski, Polish-German author and medical student involved with the occult, studies satanism who rewrote the opening of the Gospel of St, John to read :
Stanislaw Przybyszewski satanizm incelemesi yapan ve okültizmle ilgilenen Leh-Alman yazar ve tıp öğrencisi.
Well, I'm not a believer in the occult like our Mrs. Rauch... but I'll tell you, Captain, I have an uneasy sense of disaster.
Bayan Rauch'un aksine doğaüstü şeylere inanmam ama Kaptan, içimde bir facia olacağına dair tedirgin düşünceler var.
You could give her two minutes of trance at the end of a Howard Beale Show say, once a week, Friday which is suggestively occult, and she could oraculate.
Haftada bir gün Howard Beale Show'un sonunda transa geçmesi için iki dakika ayır mesela cuma günleri böylece esrarlı kehanetlerde bulunabilir.
At first a sort of school of dance and occult sciences.
Dans ve karanlık sanatları bir arada götüren ilk okulu.
The school was taken over by her favorite pupil. The study of the occult was abandoned.
Daha sonra okul, onun en sevdiği öğrencisi tarafından devralındı ve karanlık sanatlara son verildi.
Well, as a believer in the material world and a psychiatrist to boot, I'm convinced that the current spread of belief in magic and the occult... Is part of mental illness.
Gerçek dünyaya inanan bir psikyatr olarak büyü ve karanlık sanatların bu kadar yaygın olmasını akıl hastalığının bir parçası olarak görüyorum.
Their knowledge of the art of the occult gives them tremendous powers.
Karanlık sanatlardaki bilgileri onlara çok büyük güçler verir.
Why do you have all this interest in the occult?
Neden karanlık sanatlarla ilgileniyorsun?
I want to know if you're involved in black magic, the occult?
Bilmek istiyorum ilginiz var mı kara büyü, büyücülükle?
He's turned on to the occult.
Kendisi gizemli konularla ilgili.
I'm an occult nutritionist. I was wondering...
Affedersiniz, ben sihirli bir besin uzmanıyım.
I've had enough of occult art.
Gizli sanatlardan bıktım.
The book will be finished Dr. Reed... with a new preface recounting the clubs provincial rejection of Occult art.
O kitap, derneğinizin karanlık sanata yönelik dar kafalı reddini anlatan yeni bir önsözle bitirilecek Dr. Reed.
In the past, numerous prophets, clairvoyants, hypnotists, healers, believers in the occult, all had their place in court circles.
Geçmişte sayısız nebi gaipten haber veren, hipnotizmacı, üfürükçü, doğaüstü güce inanan bilumum şahıslar saray camiasında yer almıştı.
It means you were born... with a knowledge of the occult.
Bu senin, gizemli bir... güçle doğduğunu gösterir.
He was a member of some kind of occult order back in California.
California'da, bir tür büyücülük... mezhebinin üyesiydi.
What about this occult business? Do you think there's anything to it?
Konuyla alakalı olduğunu mu düşünüyorsun?
Professor of Archaeology, expert on the occult, and - how does one say it? - obtainer of rare antiquities.
Arkeoloji profesörü, gizli bilgiler konusunda uzman ve nasıI denir, nadir eski eserleri tedarik eden biri.
He's obsessed with the occult.
Büyü konusunda saplantıIı.
Return my "Secrets of the Occult."
Benden aldığın kitabı geri ver.
Sight grows dim, my strength is two occult, adamantine darts
Görüş bulanıklaşıyor, gücüm iki gizemli, adamantin ok.
I expect we have a lot of the same interests--horror movies, the occult.
Sanırım aynı konulara ilgi duyuyoruz- - korku filmleri, büyücülük.
'Stefan Crosscoe, occult investigator.'
"Stefan Crosscoe, Doğaüstü Araştırmacısı."
What I'm wondering is, what the hell did we deliver to the... Institute for the Studies of the Occult?
Benim asıl merak ettiğim şey, Doğaüstü Araştırmalar Enstitüsü'ne teslim ettiğimiz şeyin ne olduğu?
Ray's Occult.
Ray'in Ruhlar Alemi.
I ran Vigo the Carpathian through the occult reference net.
"Vigo" yu ruhlar aleminde araştırdım.
A woman who deals in the occult. Unexplained phenomena. Mysteries that science can't fathom.
Okültle bilimin açıklayamadığı gizemlerle ve sıradışı fenomenlerle ilgilenen bir kadındır.
They were all wizards, magicians, or occult scholars.
Hepsi büyücüler, sihirbazlar veya gizli ilimlerle uğraşan kişiler.
Inverted triangle inside a circle, that's using the occult.
Bir daire içerisinde ters üçgen kullanılmış.
- What do you know about the occult?
- Bu şey hakkında ne biliyorsun?
I did, but the occult wasn't on the curriculum.
Gittim, ama müfredatta böyle bir şey yoktu.