Occupation перевод на турецкий
1,472 параллельный перевод
Garak, you were trying to defend the military occupation of their world.
Garak, onlar dünyalarını sizin işgalinize karşı savunmaya çalışıyorlardı
My understanding of this conference was that it was supposed to be an examination of the occupation from a dispassionate, historical perspective.
Bu konferans benim anlayışıma göre serinkanlı şekilde tarihsel perspektiften işkalin incelenmesi olmalıydı
You should be proud of what you did during the occupation.
İşgali sırasında yaptıklarından gurur duymalısın
Keeping order during the occupation would be a tough job for anyone, but you not only did it you did it by earning the trust of both sides.
İşgali sırasında verilen emirleri uygulamak herkes için zor olmuştur, fakat sen İki tarafın da güvenini kazanarak işini tavizsiz yaptın
This is Terok Nor... DS9 during the occupation.
Bu işgal boyunca Terok Nor olan DS9
I remember the occupation being a little more tidy than this.
Ben işgalin bundan biraz daha derli toplu olduğunu hatırlıyorum.
I recognized the other two names from the security files kept during the occupation.
İşgali sırasında tutulan güvenlik dosyalarından diğer iki ismi tanıdım.
After 50 years of occupation, is there anyone left on Bajor who doesn't have some tie to the resistance?
işgalden 50 yıl sonra, Bajorya'da direnişle bağlantısı olmayan hiç kimse kaldı mı?
The occupation has lasted for 50 years and it will probably last another 50.
50 yıldır devam eden işkal muhtemelen başka 50 yıl daha sürecek.
I guess the truth is that anyone who lived through the occupation had to get a little dirty.
Gerçek şu ki işgali yaşamış hekez biraz kirlenmek zorunda kaldı sanırım
Disobeying orders, personal occupation of an Eva, childish intimidation...
küstah tehditler...
Based on the defendant's prior conviction... and the extreme possibility of flight due to the occupation, the state requests a bond of no less than 25,000.
Sanığın önceki suçundan dolayı hostes olduğundan dolayı kaçma riskinin çok yüksek olduğundan kefaletin 25 bin dolar olmasını istiyoruz.
Our target is Donald Bickhart, occupation :
Hedefimiz Donald Bickhart, Mesleği :
"Occupation." Cashier.
"İş." Kasiyer.
Occupation?
Meslek?
We suffered and died during their occupation.
İşgal altındayken acı çektik, pek çoğumuz öldü.
What's my occupation?
Mesleğim ne?
But whether one is for or against the occupation, and let's assume, judging from your tie, one is, that does not exempt the military from a duty to be honest with its soldiers.
Bu onun şirketi. Ve lütfen hatırlayalım. Sırf Bay Papp maymun gibi göründüğünden değildi.
I only stayed here to report on the occupation.
Burada kalmamın tek sebebi işgal hakkında haber yapmaktı.
This is not an occupation.
Bu bir işgal değil.
I had to walk this line during the Cardassian occupation.
Cardassian işgalinden önce de bu çizgide yürümek durumunda kalmıştım.
Major, when I came here my orders were to protect Bajor and help your people rebuild from the Occupation.
Binbaşı, ben buraya geldiğimde Bajor'u koruma ve halka istila sonrası yeniden yapılanmada yardım emri almıştım.
How do you respond to Vedek Yassim, who says that by welcoming a group of Vorta to Bajor you're taking a step towards Dominion occupation?
Peki, bir grup Vortanın Bajor'a kabul edilmesinin, aynı zamanda Dominion işgalinin ilk adımı olduğunu söyleyen Vedek Yassim gibi muhaliflere ne cevap vereceksiniz?
Odo, do you have any concerns that by joining the Ruling Council on the station you're validating the occupation?
Odo, istasyondaki İcra Konseyi'ne girerek işgali meşrulaştırdığını düşünüyor musun?
Vedek Yassim has organised a demonstration on the Promenade to protest the Dominion occupation of the station.
Vedek Yassim, istasyonun Dominion işgalini protesto etmek için yarın Avlu'da bir gösteri yürüyüşü düzenledi.
This is different than the Cardassian occupation.
Bu Cardassian işgalinden farklı.
It will require an enormous number of ships, a massive occupation army and constant vigilance.
Fazlasıyla gemi, büyük bir işgal ordusu ve sürekli dikkat gerektirecektir.
Fala spent the occupation cleaning floors in a Cardassian records office in Dakhur Province.
Fala işgal zamanlarını Dakhur İlinde bir Kardasyan kayıt ofisinde.yerleri temizlemekle geçirdi
Even after the occupation was over she didn't want anyone to know that she was secretly helping us.
İşgal bittikten sonra bile gizlice bize yardım ettiğini. kimsenin bunları bilmesini istemiyordu
The occupation is over.
İşgal sona erdi.
15 million Bajorans died during the occupation and you want me to feel sorry for you?
15 milyon Bajorlu işgali sırasında öldü. ve senin için üzülmemi mi istiyorsun?
I saw so much death during the occupation.
İşgal sırasında çok ölüm gördüm.
You're in a high-Stress, time - Intensive and dangerous occupation.
Baskı altında, zamanı belirsiz ve tehlikeli bir işiniz var.
l`m giving them entry-level positions into the only growth occupation open to them :
Onlara ilerleme imkanı tanınan tek iste... ... madde satış sektöründe başlangıç düzeyinde görevler veriyorum.
When we drove the Centauri from our world after 100 years of occupation... we seized many of their weapons.
100 yıllık bir işgalden sonra Centaurileri dünyamızdan attığımızda, pek çok silahlarını da ele geçirdik.
I don't trust you or any agent of your occupation government.
Ne sana, ne de işgalci hükümetinin hiçbir ajanına güvenmiyorum.
Britain, France, America and the Soviet Union agreed to end their military occupation of Austria.
İngiltere, Fransa, Amerika ve Sovyetler Birliği ; Avusturya'daki işgallerini bitirme konusunda anlaştılar.
We were not a force of occupation.
Biz işgal gücü olarak gitmiyorduk.
Germany was divided into four occupation zones - -
Almanya dört işgal noktasına ayrılmıştı.
America, Britain, and France were secretly planning a new German state in their occupation zones.
Amerika, İngiltere ve Fransa kendi işgal bölgelerinde, gizlice yeni bir Alman Devleti kurmayı planlıyordu.
Then with Poland under Soviet occupation,
Daha sonra, Polonya, Sovyet işgali altındayken...
And on that Stalin obviously was bound to get what he wanted because the Red Army was in occupation of the whole area including Poland, they had already gone through Poland into Germany by the time we were in Yalta. "
Ve bu konuda Stalin'in istediğini almak zorunda olduğu belliydi çünkü Polonya dahil bütün bölge Kızıl Ordu'nun işgalindeydi. Biz Yalta'dayken, Polonya üzerinden Almanya'ya girmişlerdi bile.
Germany was divided into four occupation zones and each of the Allies took a sector of the German capital.
Almanya dört işgal bölgesine bölündü ve her Müttefik, başkentten bir kısım aldı.
" When the occupation was due to end, Stalin didn't want to leave.
İşgal sona yaklaşırken, Stalin ayrılmak istemedi.
During the Japanese occupation, they forced us to follow the Japanese lifestyle, speak the Japanese language, use Japanese law.
Japon işgali sırasında, bizi zorla Japon yaşam tarzına alıştırmaya, Japonca konuşmaya ve Japon yasalarına uymaya zorladılar.
The nearest troops to Korea were the American occupation force in Japan - few of whom were ready for combat.
Kore'ye en yakın güçler japonya'daki, savaş için hazırda bekleyen Amerikan işgal güçleriydi.
One of the countries most in need of help was Greece devastated by the Nazi occupation years of civil war.
en çok yardıma ihtiyacı olan ülkelerden biride Nazi işgalinde iç savaş yıllarında harap olan Yunanistan oldu.
Berlin, deep in East German territory, was under the joint occupation of the former wartime allies.
Doğu Alman bölgesinin oldukça iç kesimlerinde kalan Berlin, savaş dönemi müttefiklerinin ortak işgali altındaydı.
GRETCHEN OSTROW Occupation :
GRETCHEN OSTROW Meslek :
She knew all about her brother's occupation.
Abisinin ne işler çevirdiğini çok iyi biliyordu.
British intelligence believes he's been sent here to oversee the occupation of the city.
İngiliz istihbaratı, onun buraya işgali denetlemek üzere gönderildiğine inanmakta.