Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ O ] / Occur

Occur перевод на турецкий

2,073 параллельный перевод
Suddenly problem occur.
Birden sorun olur.
This series is about perhaps the most powerful idea ever to occur to a human mind.
Bu seri, belki de şimdiye kadar insan zihninde ortaya çıkan en güçlü fikir hakkında.
My research showed that... That arrhythmias can occur at a certain threshold. His appears to be between
Araştırma diyordu ki belirli sıcaklık düzeylerinde ritim bozuklukları görülebilir.
Something bad might occur
Kötü şeyler olabilir.
How can such thing occur?
Böyle bir şey nasıl olabilir?
It's about seismic events that occur in an instant.
"... ilgi alanı da bir anda olup biten sismik hareketlerdir. "
Look at this! So here are all actions occur?
Her şey burada oluyor yani.
But on my land, no resurrection will occur.
Fakat benim arazimde, yeniden dirilme olmayacak.
In contrast to these recent bombings this is the first attack to occur on American property.
O bombalamaların aksine bu saldırı, Amerikan mülküne yapılan ilk sadırı oldu.
It is well, is a pistol in the glovebox, you can occur it!
Torpido gözünde bir tabanca var. Ona ver.
Or didn't that occur to you while you were schlepping away your days at the Porsche dealership. to afford a few more of those personal enhancements Which, by the way, will never hide that you haven't been laid by anybody you haven't had to pay for in over a year.
Yoksa bu havalı tavrının, yakışıklı olduğunu sanan siz 4'ünüzün şimdiye kadar para vermeden kimseyle yatamadığınız gerçeğini saklayacağını mı sanıyorsun?
If such thoughts occur a private person acting on his own behalf, not the need to announce it
Eğer hisse çağrısını bir birey yapıyorsa böyle bir şart yok.
It didn't occur to you doorstops to mention that there was a second box?
Siz işe yaramazların aklına ikinci bir kutu olduğundan bahsetmek gelmedi mi?
Did it ever occur to you that I might not want you to drive me?
Senin şoförüm olmanı istemeyeceğim hiç aklına geldi mi?
It did occur to me, but Vanessa spoke to the insurance company, and they're not going to pay for a chauffeur.
Aklıma geldi aslında, ama Vanessa sigorta şirketiyle konuştu ve şoförün ücretini karşılamadıklarını öğrendi.
Did it ever occur to you that I might be saving that sweatshirt?
O eşofman üstünü saklıyor olabileceğim hiç aklına gelmiş olabilir mi?
If symptoms of epilepsy occur, please notify your doctor.
Bu gayet normal. Epilepsi belirtileri görülürse, lütfen doktorunuza başvurunuz.
It did occur to me that it might be, you know, purely to secure the part?
Bu baka sanki, bilirsin işte,... başrolü garantiye alma gibi geldi?
Doesn't it occur to you that he might be after Norma's money?
Belki de Norma'nın parasının peşindedir.
The final impact will occur within 72 hours and the consequences will be fatal.
Son çarpma ise 72 saat içinde vuku bulacak ve bu da, kaçınılmaz sonu beraberinde getirecek.
It didn't occur to me.
Hiç aklıma gelmedi.
Did it uh... Did it ever occur to you to maybe ask me first before you invited Tina and...?
Hiç hiç aklına geldi mi Tina'yı çağırmadan önce bana sormak?
However, if those four stones should come together again, it is said that a miracle will occur.
Bu dört taş tekrar bir araya geldiğinde,... bir mucizenin meydana geleceği söylenir.
"Must let occur."
"Müsaade etmeli".
My timid nature would never allow a full fledged thunderstorm to occur.
Ürkek tabiatımdan dolayı bana hiçbir zaman köpürmemiştir.
Events occur in real time.
Olaylar gerçek zamanlıdır.
But that balance can take years to occur.
Fakat bu dengenin oluşması yıllar sürebilir.
Alcohol helped fuel Larry's hope that a miracle might occur.
Alkol Larry'nin bir mucize gerçekleşmesi konusunda ümitli olmasına yardımcı oluyordu.
It is believed to occur on approximately 1 out of every 2 million people.
Yaklaşık olarak 2 milyon kişide 1 gözlemleniyor.
You know, accidents do occur from time to time in the kitchen.
Bilirsiniz, mutfakta bu tür kazaları hep olur..
Human-rights groups are keeping a watchful eye, as many suspect abuses might occur.
İnsan hakları grupları gözlemliyor, görev suiistimalinden şüpheleniyorlar.
How many earthquakes you think occur around Korea per year?
Sizce Kore çevresinde yıl içerisinde kaç deprem oluyor?
But the good news is, most fatalities don't occur until the fifth week.
Ama iyi haber, çoğunlukla... beş haftadan önce ölüm vakası olmuyor.
Now, the victims, and we've seen many... are said to have adhered to the Mayan-Quiche calendar... which predicts the end of time to occur... on the 21st of December of this year... due to the Sun's destructive forces.
Kurbanların, ki onlardan çok sayıda gördük inandığı Maya-Kiş takvimine göre güneşin yıkıcı gücü karşısında bu yıl 21 Aralık'ta zaman yok olacak.
Ever occur to you there might be a safe place?
Daha güvenli bir yer olabileceğini düşünüyor musun sen de?
And while he's getting his nails dirty, did it ever occur to you to give him the slightest inkling that he is the first true Seeker in a thousand years?
Tırnaklarını kirletirken Onun, son bin yıl içindeki ilk Gerçek Arayıcı olduğuna dair bir kaç ipucu vermek hiç aklına gelmedi mi?
What time does this normally occur?
Kaç sularında oluyor bu?
The press conference will occur tomorrow night at around 11 : 30 p.m. or approximately a few minutes after on the Sports Dogg program on The Zone.
Basın toplantısı yarın gece saat 23 : 30 civarında ya da Spor Manyağı programının bitiminden birkaç dakika sonra gerçekleşecek.
There's just these little hints that the unimaginable could occur, which is that... people in general in the United States could actually become angry at the wealthy.
İşte, Amerika'da insanların çoğunun bir gün zenginlere karşı öfkelenebileceği onlardan biri. Utanın! Yazıklar olsun!
Next succession would occur, and again, and again, and again these cycles of renewal, decomposition, soil building, soil becomes thick, and, as the soil becomes thicker, it increases in its ability to support biodiversity.
Art arda, tekrar tekrar bu yenilenme, ayrışma ve toprak oluşumu döngüsü devam etti, toprak tabakası kalınlaştı ve kalınlaştıkça biyoçeşitliliği destekleme kabiliyeti arttı.
I guess it just didn't occur to me, all right?
Bu benim aklıma gelmemiştir, değil mi?
Conjoined twin births occur once every 85,000 births.
Birleşik ikizler, her 85.000 doğumda bir oluşur.
I warned you of what would occur should you refuse me.
Beni reddedersen olacaklar için seni uyarmıştım.
" Now, did anything occur in the women's latrine last night?
Şimdi söyle, dün gece kadınların banyosundan bir şey oldu mu?
ANY DEATHS THAT OCCUR ARE ALMOST ALWAYS ACCIDENTAL.
Ölümler kazara gerçekleşir.
Well, did it occur to you I might want to sit next to the boys?
Benim de çocukların yanında oturmak isteyeceğimi fark ettin mi?
Did it occur to you that I already called it?
Sen benim, zaten oturduğumu fark ettin mi?
and these shocks always occur... - Susan?
Ve bu şoklar hep...
And they always seem occur when we least expect them.
Ve hep, hiç beklemediğimiz anlarda başımıza gelirler.
What happened to Petra must not re-occur.
Yoksa Petra şu anda yaşıyor olurdu.
A miracle is about to occur.
Bir mucize olmak üzere.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]