Odéon перевод на турецкий
44 параллельный перевод
Romuald Joubé of the Odéon Theatre as Jean Diaz
Odon Tiyatrosu'ndan Romuald Joub Jean Diaz rolünde.
Get me Odéon 4380.
Bana Odéon 4380'i bağlayın.
- Near the Odéon somewhere
- Buralarda, Odéon yakınlarında.
Odéon 84-00.
Odeon 84-00
Most of my friends got caught up in it, marching from the Odéon to the Sorbonne.
Arkadaşlarımın çoğu kendilerini Odéon'dan Sorbonne'a yürüyenlerin arasına kaptırmıştı.
On Rue Odeon 18? No, I mean, yes.
Odéon 18 aralık, iyi mi?
I brought along this simply gorgeous little man, I picked up at the Odeon.
Odeon'da bulduğum harika bir adam getirdim.
I suppose you've seen the film down at the Odeon?
Odeon sinemasındaki filmi gördün mü?
Or, um... the football game. You know you like having a go on that. Um...
Onu da seviyorsun ya... veya Odeon sinemasındaki şu bahsettiğin Uzay 1 filmine gidebiliriz.
We could go to the Odeon and see that picture you was talking about, the, the space one. Or, um, go to the zoo, the museums, anywhere!
yada hayvanat bahçesi, müze, neresi olursa!
This cinema is proud to present 20th-century frog's production :
RICKY PULE'UN KU AFÖR SALONU 13.000 GÜNEY GEÇİDİ KATMANDU ODEON'DA GELECEK HAFTA Bu sinema gururla sunar.
I'll be opposite the Leicester Square Odeon, 4 : 00. OK?
Leicester Square Odeon'un karşı tarafında olacağım, 4 : 00'te.
You were in the restaurant Place de L'Odeon... with Josiane, the layout artist.
Tasarım sanatçısı Josiane'le lokantadaydınız. Sanırım şans eseri.
'And you join us as the Royal car winds its way slowly'to the entrance of the Odeon Cinema for tonight's gala performance.
Bugün ki gala için kraliyet aracı yavaşça Odeon Sinema'sı kapısına yaklaşırken sizinle birlikteyiz
I left two volumes at the Odeon library.
Odeon Kütüphanesi'ne iki cilt bıraktım.
( Commentator )'And you join us as the Royal car winds its way slowly'to the entrance of the Odeon cinema for tonight's Gala performance.
Evet sevgili izleyenler, Kraliyet arabası bu geceki gala gösterisi için Odeon Sineması'nın girişine yavaşça geliyor.
Was Hammersmith Odeon, now Hammersmith Apollo!
Hammersmith Odeon idi, şimdi ise Hammersmith Apollo!
Odeon, god of popcorn and, er,
Odeon, Popcorn Tanrısı ve,
A student will meet you at the Odeon tomorrow at 11 : 00.
Yarın sinemada olacak. 11 gösteriminde.
We'll go to the Odeon for a burger and a vodka. I'll listen to you talk about your life.
Bir an önce gitmemiz lazım.
It's called Sex Panther, by Odeon.
Odeon'un Seks Panteri.
I bet you two are down the Odeon every Friday.
Gençlerin aşk rüyaları. Eminim her Cuma, Odeon sinemasına gidiyorsunuz.
Odeon Haymarket, 8 P.M.
Odeon Haymarket, akşam sekiz.
Odeon haymarket, 8 P.M.
Odeon Haymarket. Saat sekizde.
But I remain calm, even when they interviewed the scene of the famous London venue, the Hammersmith Odeon.
Londra'nın ünlü sahnesi Hammersmith'te buluşuyor olsak da ben sakin olmalıyım.
Bruce Dickinson interview Iron Maiden on stage at the Hammersmith Odeon, with balcony in the background.
Bruce Dickinson'la Hammersmith sahnesindeki röportajdı herhalde. Arka planda balkon vardı, muazzamdı.
SUBTITLES ODEON.A.
Çeviri : ~ kristin kreuk ~ KME
Hey, hey, Odeon.
Hey, hey, Odeon.
"Where's Kiriko? Odeon Cinema, Naruhama Hospital"
"Kiriko'nun bulunduğu yer Odeon Sineması, Naruhama Hastanesi"
This is from Hammersmith Odeon.
Ace of Spades'in altın ve gümüş plak ödülleri.
This is from "No Sleep'til Hammersmith".
Bu da Hammersmith Odeon'dan.
When we've made our millions and we're playing Hammersmith Odeon...
Milyonlar kazanıp, Hammersmith Odeon'u çalarken...
Why don't the three of you just go and see some tat at the Odeon?
Neden üçünüz Odeon'a gitmiyorsunuz?
We were starting to record in England, starting to get success in England and to go over there and to actually have a song in the charts and play Hammersmith Odeon was really gratifying, because all of our heroes were English rock musicians.
İngiltere'de kayda başladık, orada başarılı olmaya başladık ve oraya gidip listelere bir şarkı sokmayı başarmak ve Hammersmith Odeon'da çalmak gerçekten sevindiriciydi, çünkü bizim bütün kahramanlarımız ingiliz müzisyenlerdi.
We lunched at the Odeon.
Biz Odeon lunched.
Hey, do you want to go to the Odeon and order everything on the menu?
Hey, Odeon'a gidip menüdeki her şeyi sipariş vermek ister misin?
He's having a little festival of his films at the Odeon.
Odeon'da toplu gösterimi var.
Yeah, I remember my first gig. INXS, Hammersmith Odeon.
İlk konsere gittiğim zamanı hatırlıyorum da, INXS, Hammersmith Odeon.
I saw The Beatles play at the Hammersmith Odeon when I was bottom of the bill in The Yardbirds. This band was like...
Beatles'ı, Hammersmith Odeon'da... çalarken görmüştüm.
So who wants to see the new talkie that just opened at the Odeon?
Odeon'da yeni gösterime giren filme kimler gitmek istiyor?
And then there was that time at the Odeon where Janice Dickinson actually put on a saddle, and John belushi rode her around the restaurant like a horse!
Ve sonra Odeon'da bir gece Janice Dickinson sırtına bir eyer takmıştı ve John Belushi üstüne binmiş onu restorantda at gibi sürmüştü.
We're gonna go the Odeon.
Odeon'a gidiyoruz.
There's a movie playing down at the Odeon.
Odeon'da oynayan bir film var.