Olara перевод на турецкий
89 параллельный перевод
How much do you owe them?
- Ne kadar borcunuz var olara?
Ever hunt wolf? Get the mate, stake it out. The other one always comes.
Onu geldiğinde böyle görmesi için kurtlara yem olara bırakacağım.
We must go to them?
Olara mı gitmeliyiz?
Attention, our enemies have lost their secret weapon, a magic potion, the Gauls will not assist them, now we will face absolutely no danger.
Dikkat. Gizli silahları, sihirli iksiri kaybettiler Galyalılar olara yardım edemeyecekler, artık bir tehlikeyle karşı karşıya değiliz.
- You purposefully withheld that information, O'Connell.
Sen kasıtlı olara kmı bu bilgileri sakladın, O'Connell.?
And may I suggest, if this works, we petition the Federation Astronomical Committee to officially designate this "The Harry Kim Wormhole."
Ve eğer mümkünse, bir önerim olacaktı, Federasyon Astronomi Komitesine bir başvuruda bulunarak resmi olara bu solucan deliğine "Harry Kim Solucan Deliği" ismini verebiliriz.
As it happens, a certain Liz Kerner called.
Aslında, kesin olara Liz Kerner aradı.
That's out of the question. It would show disrespect to the Spirits.
Bu, Ruhlara direkt olara saygısızlık anlamına gelir.
Personally, I predict a long and fruitful collaboration between us.
Kişisel olara, aramızda uzun ve verimli bir işbirliği olacağını tahmin ediyorum.
That's not going to help if we don't know what to tell them.
Eğer nasıl söyleneceğini bilemezsek, bu olara yardım etmeyecek.
- Perhaps they need a lesson...
- Ben şimdi gidip olara dersini...
That's exactly what he wants you to believe.
İnanmanı istediği şey de tam olara bu.
... and referencing their last point which erroneously cited South Carolina... as a state that has neither a statute nor common law... which prohibits assisted suicide... when we know that North Carolina is the proper citation... their subsequent argument falls short of even a level of speciousness... due to the fact that it doesn't even have a ring of factual truth... let alone its substance.
... referans gösterdikleri son nokta ki yanlış olarak bilinir Güney Carolina ne yasa olara ne de medeni hukuk olarak destekli intiharı yasaklar bildiğimiz gibi Kuzey Carolina onların bir sonraki iddalarında uygun kaynak olarak gösterdikleri gerçeğin aldatıcılığının bir düzeyi olarak bile yeterli değildir ve kesin gerçek çerçevesinde onun özüne uygun değildir.
How about obstruction of justice and extortion, to start with?
Başlangıç olara yargıyı engelleme ve şantaja ne dersin?
- Don't tell them.
- Olara söyleme
"... currently out of service... "
"... geçici olara servis dışıdır... "
My clever little Olara.
- Harçlığım kesinlikle yetersiz.
Everyone thinks so. Did you know my Doña Olara, señora?
- Dona Clara'yı tanıyor muydunuz?
Today the city is known as Kaliningrad, a little outpost of Russia on the Baltic Sea surrounded by Poland and Lithuania.
Başkentten biraz uzak, baltık denizinde olan ve Polonya ve Litvanya tarafından çevrili şehir günümüzde Kaliningrad olara biliniyor.
First I need a cellphone.
İlk olara, bir cep telefonuna ihtiyacım var.
Precisely one hour after sunset coral polyps begin jetting spawn into the night sea.
Tam olara güneş battıktan 1 saat sonra mercan polipleri karanlık denizine doğru Fışkırarak çoğalmaya başlayacak.
- We're not sure if what you saw was...
- Tam olara gördüğünden emin değiliz...
In 1589, binsfeld i.D.'D the seven sins - - Not just as human vices but as actual devils.
1589, Binsfeld 7 olumcul gunahi belirlemis sadece insani duygular olara degil, gerçek seytanlar olarak.
I thought the government gave them land.
Hükümetin olara bir yer verdiğini sanıyordum.
Our great tragedienne wants to see him in private, I bow!
Bizim büyük trajedi aktrisimiz wonu özel olara görmek istiyor, saygı duydum!
Yeah, some of them are poor kids through over there because, back to they come from, nobody's given them a chance.
Evet, gidenlerin bazıları fakir çocuklar. Çünkü geldikleri yerde kimse olara şans tanımıyor.
And the Massachusetts public school system designated me a Class-A Moron.
Ve Massachusetts devlet okulları sistemi beni 1.sınıf bir moron olara tanımladı.
Or it could be kept a secret, and only a few important people, like scientists, would stay young.
Ya da bu bir sır olara saklanıp çok önemli insanlara uygulanabilir. Bilim insanları gibi.
If a company dumps toxic waste into the ocean to save money, most people recognize this as "corrupt behavior".
Eğer bir firma tasarruf etmek için okyanusa zehirli atık boşaltırsa, çoğu insan bunu yozlaşmış bir davranış olara değerlendirir.
Tell those tools it's on me.
Olara bunun bede olduğunu söyle.
Olara Kumali... she's the best hope to end the civil war in central Africa.
Olara Kumali Orta Afrika'da ki sivil savaşın bitmesini sağlayacak en iyi ümit.
Kitt, we are gonna ditch this bomb, find Stevens, and get Olara back.
KITT, bu bombadan kurtulacağız,... Stevens'ı bul, ve Olara'yı geri al.
Is Olara okay?
Olara iyi mi?
Olara.
Olara.
Olara's with them.
Olara da onlarla.
Olara and another employee are with him.
Olara ve diğer adamı ile birlikte.
Good luck, Olara.
İyi şanslar, Olara.
Olara Kumali is the first diplomat in five years To get her government and the rebels to sit down and talk.
Olara Mumali, isyancılar ve devlet görevlilerini bir araya getirip oturup konuşmalarını sağlayan son 5 yıldaki ilk diplomat.
And by Ambassador, you must mean Olara, right?
Elçi derken Olara'yı kastediyorsun, değil mi?
Now, because you made good on the delivery, Olara is alive.
Şimdi, çünkü teslimatta iyiydin,... Olara yaşıyor.
Because if you don't, I'm gonna just have to do really bad things to Olara.
Çok iyi, çünkü Olara'ya bazı kötü şeyler yapmak zorunda kalacaktım.
Oh, and so is Olara.
Sıra Olara'ya geldi.
Call me... Olara.
Bana Olara de.
You're very brave, Olara.
Çok cesursun Olara.
I'll feel better when we have Olara.
Olara'yı aldığımız zaman daha iyi hissedeceğim.
Which is exactly the amount of time That Olara has left to breathe.
Bu da tam olarak Olara'nın nefes alabilmek için kalan süresi.
I'm not letting Olara die.
Olara'nın ölmesine izin vermiyorum.
I mean, if you don't get out, Then you don't get Olara.
Yani, eğer çıkmak istemiyorsan,... o zaman Olara'yı alamazsın.
While I hang on to Olara, You are going to get into this car now And gun it to 100 miles per hour.
Ben Olara ile beklerken,... sen arabaya binip silahla birlikte 160 km / saat hızla süreceksin.
Dr. Cox, when you first...
Dr. Cox siz ilk olara...
Oh, it was very much the application of Game Theory, that's exactly what it was.
Laing 20 çift belirleyerek olara bu formlardan gönderdi ve birbirlerine güncel hayatlarında nasıl baktıklarını analiz etti.