On this guy перевод на турецкий
3,651 параллельный перевод
I want an A. P. B. put out on this guy now!
Derhal bu adam için arama çıkaracağız.
Get me his file. I want everything we can find on this guy now.
O adamla ilgili her bilgiyi görmek istiyorum.
Record's clean on this guy, no convictions except for...
Suç kaydı temiz. Hiç suçlanmamış.
- You believe the balls on this guy?
- Adamdaki cesarete inanabiliyor musun?
The balls on this fucking guy.
Herifteki cesarete bak lan.
All hands on, get this guy!
Herkes gözünü dört açsın, yakalayın şu adamı!
This guy, he owns half the adult bookstores on the West Coast, millions in merchandise.
Adam, Batı Yakasındaki yetişkin kitapevlerinin yarısına sahip. Ürünlerden milyonlar kazanıyor.
I don't want that, but we need to get this guy Jason on federal charges- - drug trafficking, organized crime, multiple murder convictions.
Julian'ın kanının yerde kalmasını senin kadar ben de istemem. Jason'ı federal suçtan içeri tıkmalıyız.
We got a sick bay here on board, and this guy knows what to do.
Gemide revir var ve bu adam ne yapılacağını biliyor.
"Evenings are spent, and this is on the level, " discussing the guy and his work. "
Herkes, mütemadiyen her akşam bu adamı ve yazdıklarını konuşuyor.
This is the last guy on earth I expected to see.
Tamam mı? Bu adamı göreceğimi hiç ummazdım.
Are you sure, Joey, because this guy's got a real set of balls on him.
Emin misin, Joey, çünkü bu şahıs çok taşaklı.
Did you see this guy on TV last night?
Dün gece bu adamı TV'de gördünüz mü?
I thought you said this guy was gonna bring on the apocalypse.
Bana bu adamın dünyanın sonunu getireceğini söylemedin mi?
Because I know this guy who's hitting on his OS... and she, like, totally rebuffs him.
İşletim sistemiyle çıkan birini tanıyorum ve cidden bağlılar.
Come on, this guy right here, he's got a big heart.
Hadi bu adamın kocaman bir kalbi var.
She cut out on me to hang out with this band manager guy and that's how we get the gig in the first place.
Benimle takılmak yerine şu grup menajeri adamla takıldı ilk defa bu sayede sahneye çıkmıştık.
So I came up to this guy and I said, "What on earth is going on?"
Bu şahsı buldum ve, "Neler oluyor?" diye sordum.
This guy is surrounded on this block.
Etrafı kuşatıldı bu binada.
This guy is on a toilet.
Bu adam tuvalette.
I've been chasing this guy across four continents and 12 countries, and believe me, the last damn place I want to be right now is on your front doorstep, selling Girl Scout cookies.
Bu adamı 4 kıta, 12 ülke çapında arıyoruz ve inan bana şu an kapına gelip izci kurabiyesi satma durumuna düşmek, istediğim en son şeydir.
So could it just be that Mark let this guy go on purpose?
Yani Mark bu adamı amacına ulaşabilsin diye mi serbest bıraktı?
- Why isn't this guy on our list?
- Bu herif listede neden yok?
Now remember, when you get a guy like this drowning, you pour on more water.
Sana bir öğüt, böyle batan adamları görürsen kaba daha çok su koyarsın.
Boss, this guy goes around with a Nursery Rhyme book going on about Greater Love and "Lesser Love". Clearly, he's an evil guy... who abducts women and children.
Patron, bu herif yanında çocuk kitabı taşıyor aşktan dem vuruyor evliliğe karşı ilgisizde.
I think this guy's lawn mower fell on him or something, man.
Dostum, sanırım adamın çim biçme makinesi üstüne düşmüş veya onun gibi bir şey...
And this guy was downriver, sleeping on the bank.
Adam, nehrin aşağı tarafında, bir bankta uyuyormuş.
This guy's on something, okay?
Bu adam birşeyler karıştırıyordu tamam mı?
This guy's on something.
Bu adam birşeyler karıştırıyordu.
Look, it's just that, on one hand, I really wonder who this guy is. And how special he must be to have gotten you.
Bi yandan.. ben böyle biriyim
On this elephant guy statue!
Fil adam heykeline çarptım da.
This guy's taking me to Hollywood on a private jet.
Bu adam özel jetiyle beni Hollywood'a götürecek.
I think so, yeah. Do you think she knew what kind of effect this might have on a guy?
Bir erkek üzerinde nasıl bir etkisi olacağını biliyor muydu dersin?
I punched through this guy's window on my way here right now.
Ben şimdi burada benim yolda bu adamın pencereden yumrukladı.
Okay, look, I just read this guy's diary on the plane,
Tamam, bak, uçakta, iksiri yapan adamın günlüğünü okuyordum...
But this guy, he held on to the light bulb ;
Ama çocuk ampulü direkt olarak yerleştiriyor.
There was this guy there that was hitting on me all night.
Tüm gece benimle uğraşan bir adam vardı.
Yeah, the thing about Thayer is, he is... such a good guy, but he also has this major chip on his shoulder.
- Evet, Thayer hakkında olan şu şey, o çok iyi bir çocuk, ama keza bu omuzunda büyük bir yük.
Come on, this guy?
Yapma. Bu adam mı?
So listen to this- - a guy named Bob called in to the Crock show a few weeks ago and had some choice words for him, right after a long on-air exchange with Laura.
Şunu dinleyin, Bob adında bir adam bir kaç hafta önce Crock Şovu arayıp Crockun Laurayla yaptığı uzun konuşmadan hemen sonra ona bir kaç seçilmiş laf etmiş.
I open the door, and here's this 6'6 " guy just - just grooving on the solo.
Kapıyı açtım ve o 1.92'lik adam soloya dalmıştı.
I can't help wondering why the guy they were tailing stopped at a seedy jazz club on Central Avenue last night and had a drink with a Detective from this division.
Takip edilen adamın nasıl olup da Central Avenue'deki dandik bir caz kulübüne uğrayarak bu bölümden bir dedektifle konuştuğunu merak etmeden duramıyorum.
Well, this is supposed to be a story about a guy who falls in love, right?
Bu hikaye aşık olan bir adamla alakalı değil mi? Eğer bir bilete on iki papelimi yatıracaksam..... en azından onun aşık olduğunu görmeyi hak ediyorum, değil mi? İşte bu!
I found a guy in town, that says an expert on this subject.
Bu konuda uzman olduğunu söyleyen şehirden bir adamla tanıştım. Onunla konuşalım. - Hayır.
You're the only other guy who lives on this island.
Bu adada yaşayan tek adam sensin.
First you drop that bomb on Jason, which, by the way, now I'm gonna have to un-drop. And then you jump on the first guy that walks in here just to get back at Toby... this has nothing to do with Toby.
İlk Jason'a bomba bıraktın, ki bu arada onu düzeltmesi de bana kaldı sonrada buraya ilk giren erkeğin üstüne atladın sadece Toby ile tekrar biraraya gelebilmek için
The fastest fingers guy I ever saw took 10, 12 minutes with a safe like this, and he had state-of-the-art equipment with him.
Gördüğüm, parmakları en hızlı olan hırsız on, on iki dakikada böyle bir kasayı hallederdi. Ve yanında son teknoloji aletler olurdu.
What's going on with you and this guy?
Bu herifle aranızda neler oluyor?
The reason as to why I got out of that, Was that this certain guy put his life on the line to save me.
Bundan kurtulmamın sebebi ise beni kurtarmak için hayatını ortaya koyan o adamdı.
I mean, you're probably the guy I hate the most in this whole fucking world, but we've known each other what, nine, ten years already?
Belki de şu siktiğimin dünyasında en nefret ettiğim adam sensin ama birbirimizi kaç yıldır tanıyoruz, dokuz mu oldu, on mu?
Then this guy on the train rubs up against my ass
Bunları sana neden anlatıyorsam? Yol boyunca eli kıçımdaydı.
on this side 28
on this occasion 24
on this day 60
on this island 25
on this planet 16
on this lonely road 19
on this 96
on this ship 18
on this one 34
this guy 1059
on this occasion 24
on this day 60
on this island 25
on this planet 16
on this lonely road 19
on this 96
on this ship 18
on this one 34
this guy 1059
this guy right here 37
this guy is good 19
this guy's good 38
this guy is 20
this guy here 33
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
this guy is good 19
this guy's good 38
this guy is 20
this guy here 33
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
on the whole 55
on the tv 16
on the table 116
on the other hand 1607
on the 426
on the floor 300
on the plus side 107
on the roof 79
on the ground 440
on the way home 32
on the tv 16
on the table 116
on the other hand 1607
on the 426
on the floor 300
on the plus side 107
on the roof 79
on the ground 440
on the way home 32
on the contrary 1002
on the other side 107
on the bench 17
on the right 145
on the beach 77
on the other 48
on the house 231
on the internet 51
on the dot 66
on the record 70
on the other side 107
on the bench 17
on the right 145
on the beach 77
on the other 48
on the house 231
on the internet 51
on the dot 66
on the record 70
on the surface 75
on the side 64
on the one hand 116
on there 23
on the street 102
on the sidewalk 17
on their way 28
on their own 19
on that 88
on the inside 58
on the side 64
on the one hand 116
on there 23
on the street 102
on the sidewalk 17
on their way 28
on their own 19
on that 88
on the inside 58