Only one way to find out перевод на турецкий
620 параллельный перевод
There's only one way to find out.
Bunu anlamanın sadece bir yolu var.
There's only one way to find out.
Bunu anlamanın tek bir yolu var.
- Only one way to find out.
- Anlamanın bir yolu var.
There's only one way to find out.
Ortaya çıkarmanın bir yolu var.
There's only one way to find out.
Anlamanın tek bir yolu var.
Ah, there's only one way to find out, isn't there?
Ah, öğrenmenin tek yolu var, değil mi?
- There's only one way to find out.
- Öğrenmenin bir yolu var.
Well, there's only one way to find out.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
- There's only one way to find out.
- Öğrenmenin tek yolu var.
- There's only one way to find out.
- Bulmak için sadece bir yolu var.
Only one way to find out, I guess.
Öğrenmenin tek yolu var, sanırım.
There's only one way to find out...
Öğrenmenin bir tek yolu var..
Only one way to find out.
Bulmanın tek yolu var.
There's only one way to find out.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
There's only one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
There's only one way to find out.
Bunu öğrenmenin tek bir yolu var.
There was only one way to find out.
Öğrenmenin bir tek yolu vardı.
- Only one way to find out.
- Bunu ögrenmenin bir tek yolu var.
- Well, there's only one way to find out. No, Sam.
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
Only one way to find out, isn't there?
Bilmenin tek yolu var, değil mi?
There's only one way to find out.
Anlamanın tek yolu var.
Gentlemen, as far as I can see... there's only one way to find out.
Beyler, anladığım kadarıyla bunu öğrenmenin tek bir yolu var.
There's only one way to find out.
Bunu bilmenin sadece bir yolu var.
Well there's only one way to find out!
Eh, öğrenmenin tek bir yolu var.
Of course, there's only one way to find out, isn't there, Ralph?
Tabii bunu öğrenmenin tek yolu var, değil mi Ralph?
- There's only one way to find out, lads.
Bunu anlamanın sadece bir yolu var çocuklar.
Only one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
There's only one way to find out.
Emin olmanın sadece bir yolu var.
Only one way to find out.
Bunu bulmanın sadece bir yolu var.
There's only one way to find out.
- Bunu bulmanın sadece bir yolu var.
There's only one way to find out who's finished and who's not.
Kimin işinin bittiğini anlamanın bir tek yolu var.
Well, I guess there's only one way to find out, then, right?
Sanırım bunu öğrenmenin tek yolu var.
Only one way to find out.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
There's only one way to find out.
Öğrenmek için tek bir yol var.
Well, there's only one way to find out.
- Denemeden bilemezsin.
If so, there's only one way to find out where Rocco'll strike next.
Rocco'nun bir sonraki hedefini öğrenmenin tek yolu var.
Well, maybe he is, and maybe he isn't, but there's really only one way to find out- -
Tamam, belki sorun odur. Belki de değildir. Ama bunu öğrenmenin gerçekten tek yolu var.
There's only one way to find out.
Öğrenmenin yalnızca bir yolu var, değil mi?
There's only one way to find out.
Bunu anlamanın bir tek metodu var.
And there's only one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
- It's hard to tell... so many different pathways through the interface only one way to find out.
- Söylemesi çok zor... Arabirim vasıtasıyla bir çok farklı yol var öğrenmek için de tek bir yol.
There's only one way to find out.
Anlamanın bir tek yolu var.
I guess there's only one way to find out.
Bunu bulmanın tek bir yolu var sanırım.
Only one way to find out.
- Bunu anlamanın bir yolu var.
But I suppose there's only one way to find out.
Tüm yapmanız gereken, mekik için bir bahane bulman...
There's only one way I know to find out whether my theory is correct or not.
Teorimin doğru olup olmadığını öğrenmek için tek bir yol var.
- Only one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
Well, there's only one way to find out.
Eşyalarımı getireyim.
There's only one sure way to find out, and that's the Pinocchio test.
Anlamanın bir yolu var : Pinokyo testi.
There's only one way for you to find out.
Bunu öğrenmenin bir tek yolu var.
There's only one way for you to find out.
Bulmanın tek bir yolu var.