Ottoman перевод на турецкий
532 параллельный перевод
In the glorious era of the Ottoman Empire the West invented the image of a barbarous Turk.
Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamlı dönemlerinde Batı uygarlığı Barbar Türk imajını uydurdu.
Coffee, sherbets, the ottoman the divan and raisins are all Turkish inventions.
Kahve, şerbetler, Osmanlı divan ve kuru üzüm hep Türk buluşlarıdır.
And soon they were surrounded by a huge, well-shaded cemetery in which the Ottoman nobles and pious people wanted to enjoy in a posthumous way the benefits of the holy man's proximity.
Kısa süre sonra öldükten sonra bu kutsal zata yakın olmanın faydalarından nasiplenmek isteyen Osmanlı asilzadelerinin ve dindar kişilerden oluşan büyük ve gölgelik bir mezarlık tarafından etrafı çevrilmiştir.
The tomb of Eyup is one of the most interesting monuments in Ottoman Istanbul.
Eyüp Sultan Türbesi İstanbul'daki Osmanlı eserleri arasında en ilgi çekici olanlardan biridir.
The ottoman's absolutely chock-a.
Ortalıkta görünmesinler.
The Ottoman Empire swept east across Asia Minor, south across the Mediterranean, north across the Crimea.
Osmanlı imparatorluğu doğuda Anadolu'ya, güneyde Akdenize, kuzeyde ise Kırım'a doğru ilerliyordu.
The Ottoman Empire is dying and does not want to share their luck with Mustafa Kemal.
Bay Dyer Osmanlı imparatorluğunun son günleri Mustafa Kemal ile macera peşinde koşmak istemiyorum.
The Ottoman Koran is in the right hands.
En azından Sultan Osman'ın Kuran-ı elimizde. Beyler.
The Ottoman Koran.
Bu onların Kuran-ı öyle mi?
Is much more than a rare book. The Ottoman Koran is a religious and political symbol of my people for 1300 years.
Evet, o eşsiz kitap olmasının dışında Sultan Osman'ın Kuran-ı 1300 yılından beri Osmanlı İmparatorluğu'nun sembolü olmuş bir kitaptır.
Who was the last sultan of the Ottoman expansion?
Yükselme devrinin son padişahı kimdir?
- The Ottoman period of expansion.
- Yükselme devri.
The army of the Ottoman Empire was defeated by Iancu of Hunedoara in Belgrade.
1456... Osmanlı ordusu Belgrad'da Hunedoaralı Iancu tarafından yenilmişti.
That's how Ottoman and Hungarian law was decided back in 1453, when the peace treaty was signed.
1453'te barış anlaşması imzalandığında, Macarlar da Osmanlı'yla bu şekilde anlaşmıştı.
An island in an Ottoman sea.
Osmanlı denizinde bir ada.
Mr. Waxman, you finished the ottoman!
Bay Waxman, koltuk sehpasını bitirmişsiniz!
It's not a sofa. It's an ottoman!
Kanepe değil, oturma grubu!
The Ottoman emperor's envoy.
Osmanlı İmparatorluğu'nun elçisi.
It's too bad you're not an Ottoman.
Osmanlı olmaman çok üzücü.
The address received communications from the Ottoman Union Bank and party literature from Conservative Central Office.
Geçici adres Ottoman Union Bankası'ndan gönderilen belgeleri almak içindi ve Muhafazakâr Merkez Ofis'ten gönderilecek parti belgeleri için.
- Yo, Ottoman!
- Yo, Otto adamım!
Hey, Ottoman.
Hey, Ottoman.
- Yeah? The elite troops of the Ottoman Empire.
Osmanlı İmparatorluğu'nun seçme birlikleri.
I did this thing on the Ottoman Empire :
Osmanlı imparatorluğuyla ilgiliydi :
I see you moved the green ottoman.
Yeşil pufun yerini değiştirdiğini görüyorum.
I can't believe you moved the green ottoman.
Yeşil pufun yerini değiştirdiğine inanamıyorum.
They were always on the move, all throughout the declining Ottoman Empire.
Hep hareket halindeydiler. Gerileme döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nu araştırdılar.
Before the siege of Istanbul the Ottoman Sultan Mehmet.. The Conqueror had built the Rumeli HiSari fortress.. and I'm standing right in front of it now.
Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethine girişmeden önce şu anda önünde bulunduğum Rumeli Hisarı Kalesi'ni yaptırmış.
In those days, it was widely believed in the Ottoman Empire..
Çünkü, o dönemin Osmanlısı için tavus kuşu...
I actually think I've come up with a way to explain the organizational structure of Babylon 5... using the Ottoman Empire as a model.
Sanırım Babil 5'teki komuta zincirini anlatmanın en iyi yöntemi model olarak Osmanlı İmparatorluğu'nu kullanmak.
Bup-bup-bup-bup-bup! Dad, I do not care to know how hard Daphne made you exercise, or about the boring foreign film Niles made you sit through, or about the progress of Eddie's on-again, off-again romance with the ottoman!
Baba, Daphne'nin sana ne kadar egzersiz yaptırdığı ya da Niles'la izlediğiniz sıkıcı yabancı filmler umurumda değil.
And every place that she tells you to put an ottoman, put a beanbag chair.
O heryere divan, sandaye, çekyat v.b. şeyler koymanı söylüyecek.
One day, he learned that the Greek... who were under the Ottoman, had put on their weapons to conquer back their freedom.
Bir gün, Osmanlı sultası altındaki Yunanlılar'ın, özgürlüklerini geri almak için silâhlandıklarını öğrenmiş.
No, but the great thing is that we have enough for the chair, the ottoman and settee, so we can get started right away and- - bad!
Ama güzel olan sandalye, divan ve kanepe için yetecek kadar var. O yüzden bir an önce başlayarak...
Turkey, the Ottoman Empire, full of furniture, for some reason.
Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu, mobilya ile doluydu, bir sebeple.
Come on, Sharon, I saved you a seat on the ottoman.
Haydi Sharon, oturman için sana birtane puf ayırdım.
For years, the Ottoman Turks have occupied my country, enslaving the Romanian people.
Romanya. Yıllar boyu Osmanlı Türkleri ülkemizi işgal ettiler,
The empire of the OTTOMAN TURKS.
OSMANLI TÜRKLERİ'NİN İmparatorluğu.
The Ottoman Turks began as a nomadic people from the steppe beyond the Aral Sea.
Osmanlı Türkleri, Aral Denizi'nin ötesinden bozkırlardan gelmişlerdi.
But it made the Ottoman Empire almost fearless going into regions that nobody had been there before.
İşte bu, Osmanlı İmparatorluğunu korkusuz yapan ve sınırları, daha önce kimsenin ulaşamadığı yerlere kadar genişletmesini sağlayan şeydi.
In 1326, the Ottomans took the powerful Byzantine city of Bursa... a victory that would change the character of the Ottoman Turks forever.
1326 yılında Osmanlılar güçlü bir Bizans şehri olan Bursa'yı karakterlerini sonsuza dek değiştirecek bir zaferle ele geçirdiler.
Muslim adversaries intent on challenging Ottoman rule.
Müslüman muhalifler, Osmanlılara meydan okumaya niyetlenmişti.
First, they were borught into the Muslim faith told rituals of washing and praying and the Arabic and Ottoman languages.
Önce, Müslüman inancına göre eğitiliyorlardı. Abdest almayı, ibadet etmeyi Arapça ve Osmanlıca dillerini öğreniyorlardı.
By the middle of the 15th century the Ottoman Empire spread from present-day Turkey, known as Anatolia, deep into the Balkans.
15. yüzyılın ortalarında Osmanlı İmparatorluğu, Anadolu olarak bilinen bugünkü Türkiye topraklarından, Balkanların derinliklerine kadar yayılmışlardı.
It must have galled the Ottoman sultan that with his domains now stretching all the way into Asia and far, far into Europe in the West, there remained, right in the centre of his domains, the greatest prize of all,
Asya'ya giden tüm yollara hakim olan ve Batı Avrupa'nın en uzak köşelerine uzanan hakimiyet alanlarının tam ortasında tüm azametiyle duran İstanbul şehri Osmanlı Sultanlarını kızdırıyordu.
Every Ottoman ruler since Osman had wanted to, seize the city but it had always remained firmly in Christian hands.
Osman'dan başlayarak her Osmanlı yöneticisi bu şehri ele geçirmek istedi ama o devamlı sağlam bir şekilde Hristiyanların elindeydi.
When he assumed the sultanate, he was only 12 years old but he was already well versed in Ottoman politics.
Saltanatı başladığında yalnızca 12 yaşındaydı ama zaten Osmanlı politikasında deneyimli bir kişiydi.
More than 100,000 Ottoman soldiers now stood before the walls of Constantinople.
100,000'den fazla Osmanlı askeri, Artık Constantinople'un duvarlarının arkasındaydı.
The Hagia Sophia became the inspiration for all Ottoman domed mosques to come.
Ayasofya, tüm Osmanlı kubbeli camileri için bir ilham kaynağı olmuştur.
The Ottoman rulers had long stacked up titles for themselves...
Osmanlı hükümdarları, kendileri için birçok ünvanlar taşımaktaydılar.
The Ottoman Empire would reach its apex under Süleyman's reign.
Osmanlı İmparatorluğu, zirve noktasına Süleyman döneminde ulaşacaktı.