Our world перевод на турецкий
5,431 параллельный перевод
I fear our world strips him of what innocence still remains.
Bizim dünyamızın onunkini kaydırıp, geriye masum bir şey bırakmamasından korkuyorum.
Welcome to our world.
Dünyamıza hoşgeldin.
Our star, its light powers our world... and us.
Yıldızımız. Işığı, dünyamıza ve bize güç veriyor.
And it shines and lights up our world.
Parıldar ve dünyamızı aydınlatır.
Once free, our photon Brought energy, heat, and life to our world.
Bir kez özgür olunca, fotonumuz dünyamıza enerji, ısı ve hayat getirdi.
Yeah, whatever normal is in our world.
Evet bizim dünyamızda iyi nasıl oluyorsa artık.
The ancient book say... That in the beginning... There was no light in our world.
Kadim kitap der ki ; başlangıçta dünyamızda hiç ışık yokmuş.
Actually, he is someone who brought dreams into our world as well.
Aslına bakarsanız hayalleri dünyamıza ilk getiren de o kişiymiş.
The first guardian carved the moon... And brought it into our world through this trap door.
İlk muhafız Ay'ın içini yontup bu kapaktan geçirerek dünyamıza getirmiş.
The servers here are better than in our world.
Imanity den nasibini alamamış yaratıklar! yalvar.
Uh, in our world, the, uh, flavor choices of ice were dirt and mud.
Bizim dünyamızda buz dediğin ya topraklı olurdu ya da çamurlu.
This is our world.
Burası bizim dünyamız.
Our world has only been scientifically aware for a few thousand years.
Dünyamız sadece birkaç bin yıldır bilimsel olarak farkındaydı.
Sometimes they can forget who they are, and just naming them releases them from our world.
Bazen kim olduklarını unutabilirler ve onlara ismini söylemek onları dünyamızdan salabilir.
Now, I can't release the soul from our world without its name, but I can bind it to one place so it can't go on killing.
Ruhun adını bilmeden dünyamızdan salamam ancak cinayetlerine devam etmemesi için tek bir yere hapsedebilirim.
Free to destroy our world!
Dünyamızı yok etmek için özgür kaldılar!
But not to our world.
Ama bizim dünyamıza karşı yok.
This isn't from our world.
Bu bizim dünyamıza ait değil.
A big, bad, evil dude from another dimension Who's been trying to get to our world to create havoc For, like, millenniums.
Binlerce yıldır falan dünyamıza yıkım getirmeye çalışan başka bir boyuttaki büyük kötü bir eleman.
He pulls our world into bad place.
Dünyayı kötü bir yere doğru çekiyor.
Soon our grand rite will cleanse this land of the evil men do and the men who do it, like the great flood of biblical times, making way for our new world.
Büyük ayinimiz yakında günahkâr insanların var ettiği bu toprakları temizleyecek, bu toprakları var eden insanlar da, tıpkı İncil çağındaki Büyük Tufan gibi, yeni dünyamıza yer yaratacak.
Gravity, unfortunately, is one of our most complicated theories in the way it interacts. And what happens is as you do these calculations, very quickly you start encountering expressions which no computer in the world, or all the world's computer - - they couldn't possibly do those calculations.
Yerçekimi ne yazık ki açıklaması en imkansız teoridir ve bu hesaplamalara başladığınızda dünyadaki hiç bir bilgisayarın yapamayacağı yada tüm bilgisayarlar bir araya gelse yapamayacağı rakamlarla karşılaşırsınız.
In the spring of 2015, nearly all of the world's high-precision telescopes will point towards the center of our galaxy.
2015 ilkbaharında neredeyse bütün yüksek çözünürlüklü teleskoplar galaksimizin merkezine yöneltilecekler.
We were told to pick our race-worthy muscle cars and meet in gainesville, Florida, home to some of the fastest car racing in the world.
Yarışa değer kaslı arabalarımızı alıp Gainesville Florida'da buluşmamız söylendi. Dünyadaki en hızlı araba yarışının bir kaçının ev sahibi.
Outmanned we may be, but I would match our fighting hearts against the best army in the world.
Sayıca az olabiliriz belki ama dünyanın en iyi ordusuna karşı savaşan kalplerimizi birleştireceğim.
We put our big rig driving skills to the ultimate test as we attempt one of the most dangerous jobs in the world hauling over 40 tons of timber down the open road.
Dünyanın en zor işlerinden biri olan açık yolda 40 ton kereste taşıma işine kalkışırken kocaman tırları kullanma becerilerimizi benzersiz bir teste tabi tutuyoruz.
Hanna, there is a whole another world, just right past the corner of our eye.
Hanna, gözlerimizin ötesinde bambaşka bir dünya var.
And in our little world just west of civilization, we find ourselves once again at his mercy.
Ve medeniyetin batısındaki küçük dünyamızda yine ocağına düşmüş halde bulduk kendimizi.
You're in for a world of hurt when we deliver you to our boss.
Seni patronumuza götürdüğümüzde yeterince acı hissedeceksin.
So our husbands can invent the end of the world.
Böylece kocalarımız dünyanın sonunu bulsun diye.
The point is, we are now facing our enemy across a table instead of a battlefield. And the world thinks it was our doing.
Önemli olan, şu anda düşmanımızla savaş meydanında değil, masada karşı karşıya geleceğiz ve dünya bunu bizim yaptığımızı düşünüyor.
Avatar Korra, I vow that we will do everything in our power to follow in your footsteps and bring harmony to the world.
Avatar Korra senin izinden gelebilmek ve dünyada ahengi sağlayabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağımıza ant içiyorum.
You won't win. But you will help us present to the world... our commitment to this bullshit.
Ama bu saçmalığa bağlı olduğumuzu dünyaya göstermemize yardımcı olacaksın.
Potable water for the developing world is the most pressing issue of our time.
Gelişen dünyaya içme suyu sağlamak günümüzün en acil meselelerinden biri.
Sailor Guardians, we will get the Legendary Silver Crystal at any cost, and we will make you and the world obey our Great Ruler!
Koruyucu savaşçılar ne olursa olsun, Efsanevi Gümüş Kristali'ni alacağız. Ve sizi ve dünyayı Yüce Efendimize itaat ettireceğiz!
All over the world, people are plotting to destroy our country.
Dünyanın her tarafında insanlar ülkemizi yok etmek için bir oluyor.
There's more magic in the world, more power to our sacrifices.
Dünyada daha fazla büyü... kurbanlarımızda daha fazla güç var.
Our ancestors used them to destroy the world.
Atalarımız onu dünyayı yok etmek için kullandılar.
I believed that our desire moved the world.
Tutkumuzun dünyayı yerinden oynatmak olduğuna inandım.
We traded our way up in the world.
Öyle dolaşıp takas falan yapıyoruz.
It's been the burden of our family To watch over the weird occurrences In this part of the world.
Dünyanın bu kısmında olan garip olaylarla ilgilenmekle ailem sorumluydu.
We'll be surrounded by our children, and there will be generations of us to the end of the world.
Etrafımızı çocuklarımız çevirecek, ve dünyanın sonuna kadar soyumuz devam edecek.
Our clients are located all over the world.
Dünyanın her yerinden müşterilere sahibiz.
The whole world is watching, astonished by the achievements and rapid progress of our country.
Bütün dünya, şaşkınlık içinde ülkemizin kalkınma hızını ve olağanüstü gelişme başarısını izliyor.
To beat them, we'll need our technology and your knowledge of this world.
Onları yenmek için bizim teknolojimize ve sizin bu dünyadaki bilginize ihtiyaç var.
- We don't know what we'll find When we reach our new home world in the proxima system,
Proxima sistemindeki evimize vardığımızda ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz.
Our client has spent $ 400 million on RD for a product that is feeding the world.
Müvekkilimiz dünyayı besleyen bu ürün için 400 milyon ARGE'ye harcamış.
Grandpa Aang and his friends were around our age when they traveled the world.
Büyükbaba Aang ve arkadaşları dünyayı dolaştıklarında bizim yaşımızdalardı.
Now it's time for our newspaper review and looking at what's making headlines around the world.
Ve şimdi de, gazetelerden dünyadaki gelişmelere dair haber başlıkları...
I see this as the most major threat to our democracies all around the world.
Bunu dünya demokrasisi için en büyük tehdit olarak görmekteyim.
It's the study of how our behavior is influenced by the world around us.
Etrafımızdaki dünyanın, hareketlerimizi nasıl etkilediğini inceler.