Outraged перевод на турецкий
396 параллельный перевод
I am outraged - - beside myself - -! "
"Üstelik... eziyetlere de maruz kaldım..."
The villagers are outraged... and demand to know the truth.
Köylüler öfkelendi.. ve gerçeği bilmek istediler.
It tells how, as a young doctor, he was summoned to the bedside of a dying girl dying because she'd been outraged by the Evremondes.
Genç bir doktor ölmekte olan bir kızın başucuna çağrıldı. ... ölüyordu çünkü Evremonde'ların gazabına uğramıştı.
Because it outraged human pride and dignity.
Çünkü insanın şeref ve haysiyetini iki paralık ediyordu.
I'm outraged!
Çok öfkeliyim!
Outraged virtue.
Zedelenmiş iffet.
I know your outraged indignation.
O çileden çıkmış öfkeli halini biliyorum.
You and I are outraged.
İkimiz de öfkeliyiz.
Instead of being torn to pieces by an outraged mob, the mob welcomed him home a hero.
Öfkeli bir kalabalık tarafından linç edilmesi gereken yerde kalabalık onu adeta bir kahraman gibi karşılıyor.
Don't act so outraged.
O kadar öfkelenme.
If I were to find Kornblow with you in your room I could be the outraged fiancé.
Seni Kornblow'la odanda yakalarsam öfkeli nişanlın olabilirim.
Take the outraged citizens on a horseback tour, Linton.
Linton.
Acting like an outraged father.
Çileden çıkmış bir baba gibi davranıyorsun.
I almost drowned in outraged relatives.
Öfkeli akrabaları yüzünden neredeyse boğulacaktım.
A girl who was lying on the floor, outraged and butchered by the man who took that from her and gave it to you for ten per cent of her life!
Yerlerde sürünen, dövülmüş ve hırpalanmış bir kızdı o Onu soyan gözü dönmnüş adamlara Hayatının her senti için sana bir onluk verdi!
- Oh, I thought you'd be outraged. But, yes, I'm mad about them.
- Oh, kızdığınızı sanmıştım ama, evet, onlara deli oluyorum.
- I am outraged!
Çok öfkeliyim!
I am outraged!
Çok öfkeliyim!
What right had you to come barging in, making noises like an outraged bull?
Hangi hakla içeri dalıp da kızgın bir boğa gibi homurdanıyorsun?
Otis was outraged when I told him Van Cleve was gonna fire you.
Van Cleve'in seni kovacağını söyleyince, Otis buna çok sinirlendi.
And when I do mention it in court, they will become indignant, outraged.
Bundan mahkemede söz ettiğimde, öfkelenip, çileden çıkacaklar.
I am outraged by this kind of talk.
Bu konuşmalar beni dehşete düşürüyor.
As an American, I must say I am outraged at captain Reynolds'attitude.
Bir Amerikalı olarak Reynolds'un tutumu beni çok kızdırıyor.
First, you're the outraged Madison Avenue man who claims he's been mistaken for someone else.
Önce başkasıyla karıştırıldığını iddia eden... öfkeli bir reklamcıydınız.
Others outraged by it.
Bazılarıysa bunu onur kırıcı bulur.
Not outraged virtue.
Onurum incindi, deme.
"It was rejected by every Broadway producer in terms so outraged that I determined never to write another one thus saving myself years of futile effort and frustration."
"Broadway yapımcıları oyunumu yerden yere vurunca..." "... ben de asla bir daha oyun yazmamaya karar vermiştim. " " Böylece, beyhude uğraşmamış ve hüsrana uğramamış olacaktım. "
"has outraged the Royal Personage and is hereby exiled for life. " He has been accorded nine days from this day...
Vivarlı Rodrigo Diaz'ın, krallığın yüksek şahsiyetine küfrettiğine ve ömür boyu sürgüne gönderilmesine karar verilmiştir.
I outraged you in my mind only...
Sana tecavüz etmeyi sadece aklımdan geçirdim. Yapmadım.
I've never been so outraged.
Her şeyden daha betersin.
The great massacres outraged a direct witness, Georges Bernanos.
Katliamlara ve işkencelere tanıklık etmiş biri vardı ; Georges Bernanos.
Learning deserters from his Clan were about to revolt he was outraged
Klanı'ndan isyana katılmak üzere kaçan askerleri öğrenmek onu ziyadesiyle öfkelendirmişti.
"Fantomas totally outraged!"
"FANTOMAS COŞTU!"
Their most memorable performances were that of outraged husband and detective breaking in upon guilty wife in the arms of her lover or vice versa.
En akılda kalan performansları, öfkeli koca ve kollarında, sevdiği suçlu kadın ile araya giren dedektif ya da tersi.
My magazine is as outraged as you are.
Dergim de sizin gibi öfkeli.
I feel infuriated, deeply put upon and absolutely outraged.
Kızgın, son derece rahatsız ve kesinlikle incinmiş hissediyorum.
All sectors of society are outraged by this horrendous crime.
Ve herkes bu korkunç katliam karşısında çileden çıkmış durumda.
King of Castile, Leon and Asturias, be it known that Rodrigo Vivar has outraged the Royal Personage and is hereby exiled for life.
Vivarlı Rodrigo Diaz'ın, krallığın yüksek şahsiyetine küfrettiğine ve ömür boyu sürgüne gönderilmesine karar verilmiştir.
That's why I'm outraged by her.
Zaten bu yüzden ona böyle öfkelendim.
Then an outraged United States will see how bloodthirsty beasts Esposito and his men are and we'll get all the support we need.
Böylece kızan Amerikalılar..... Esposito'yla adamlarının nasıl kana susamış canavarlar..... olduklarını görecekler ve bize istediğimiz desteği verecekler.
I hear our friends are outraged...
Duyduğuma göre, yakın dostlarımız...
You're outraged, Mr. Martinez.
Kızmış olduğunuz nedir Mister martínez
( narrator ) Beaverbrook's methods outraged his colleagues.
Beaverbrook'un yöntemleri meslektaşlarını çıldırtıyordu.
"An outraged minnow battling against the tides of injustice."
"Küçük bir balık adaletsizliğe karşı mücadele veriyor"
Jealous husbands, outraged chefs, humiliated tailors.
Kıskanç kocalar, kızgın şefler, aşağılanmış terziler.
" Outraged neighbour shoots tipsy tenor for singing La Tosca at 3 a.m.
"Kafası atan komşu, sarhoş tenoru gece 3'de La Costa'yı söylüyor diye vurdu."
It could be a person who is outraged about being seen in your book.
Kitabında yer almamasına çok öfkelenen biri olabilir.
Outraged about the condition of the child, he slashes her throat right there on the spot.
Çocuğun halini görünce hiddetlenip, o an, kadının boğazını kesmiş.
And don't leave me with 220 ships full of enthusiasts who are outraged because you didn't show up to play.
Beni, sen oynamadığın için öfkelenen 220 gemi dolusu taraftarla karşı karşıya bırakma.
I'm gonna act so outraged when he comes up I'm gonna say :
Kızmış rolü yapıp şöyle diyeceksin : Bana bir solunum cihazı verin.
The princess was outraged and killed them both at Man Hua Cliff
Prenses onları bulur... ve ikisinide oracıkta öldürür