Packaging перевод на турецкий
274 параллельный перевод
George, I'm glad you're still in the packaging room.
Hala paketleme bölümünde olmana çok memnunum.
This is something out of the ordinary in the way of packaging.
Ambalaj tarzı açısından gerçekten sıradışı bir şey.
This shampoo, or rather its packaging...
Bakın bu şampuan sadece ambalajıyla değil...
His packaging, distribution, sales, and strong and weak market areas.
Ambalaj, dağıtım, ciro, zayıf ve güçlü pazar alanları? Bilmeliyim.
Now they're in Florida packaging instant borscht. Right?
Şimdi ikisi de Florida'da başarılı işadamları hâline geldi, öyle değil mi?
I will soon have been the President of the French packaging company for 25 years.
Neredeyse, 25 yıldır Fransız Ambalaj Şirketi'nin yöneticisiyim.
... that the French packaging company becomes... tomorrow becomes the company of the future.
Önemli olan, Fransız Ambalaj Şirketi'nin yarından itibaren... Hayır! ... geleceğin kuruluşu olması.
I'm only following the example of our good friend Crépin-Jaujard whose company is the pride of the French packaging industry.
Ben sadece, mükemmel dostum Crépin-Jaujard'ı örnek aldım. Onun şirketi, Fransız ambalaj sanayiinin gururudur.
Has your agency ever thought of packaging your grandfather and giving him a new image?
Ajansın büyükbabana toptan yeni bir imaj vermeyi düşündü mü?
I know the packaging and it's unmistakable, and I know the accommodation address.
Nasıl paketlendiğini kesin olarak biliyorum. Sahte adresi de biliyorum.
Materials, labor, fittings, accessories, packaging... shipping, sales commissions, everything, it's all there.
Malzeme, işgücü, provalar, aksesuarlar, ambalaj... nakliye, satış komisyonları, her şey hazır.
The packaging bring progress villages like ours.
Paketleme süreci bizim gibi kasabaları geliştirecek.
Now, before starting the fun, just want to say that we are 100 % interested Canco in you and your people and we're here tonight to promise that our packaging will be the best thing that could happen
Şimdi, eğlenceğe başlamadan önce, sadece şunu söylemek isterim ki sizlerle ve çevrenizdekilerle Canco olarak tamamen ilgiliyiz. ve bu akşam burada söz veririz ki ürünlerimiz Allah'ın var ettiği nehir ve okyanustan beri en iyi ürünler olacaktır.
Stop your packaging, Slattery, and through the law.
Seni durdurucam, Slattery, kanunla.
Do you think that these types of packaging will wait for solve our problems?
Sorunlarımızı çözmek için bu tür paketlemenin bekleyeceğini düşünüyor musun?
Then it's all just a matter of trimming, painting and packaging.
Sonrası biçimlendirme, boyama ve paketleme işlemleri.
Packaging is everything, Sheriff.
Ambalaj her şeydir Şerif.
There's more to it than just practical applications and packaging.
Pratik uygulamalar ve paketleme haricinde daha çok iş var.
It's just that they're just experimenting with, er, with new packaging materials.
Onlar sadece sadece şeyi, eee, yeni kolileri deniyorlar.
Where's the packaging the films came in?
- Onların kutuları nerede?
They're $ 5.50 a jar. Oh, great packaging concept!
Kavanozu 5,5 dolar.
They're using candyfloss packaging to cover up a toxic waste dump.
Zehirli boş çöplükleri kapatmak için şeker paketleri kullanıyorlar.
Packaging would vanish from the face of the earth.
Paketleme, dünya üzerinden silinir.
Oh, man, Julie, if we're gonna get your daddy back we're gonna have to do some serious packaging.
Julie, babanı geri getireceksek ciddi bir ambalaj yapmalıyız.
I think we need better packaging.
Bence daha iyi bir ambalaja ihtiyacımız var.
i'm very impressed with your new packaging idea.
Yeni paketleme fikrin hoşuma gitti.
baker mills is doing a knockoff of our oatmeal line right down to the packaging!
... rakiplerimize pazarlama stratejilerimizi veriyor. Baker Mills bizim ürüne benzer bir ürünü, paketi bile aynı pazara sunmaya hazırlanıyor.
All this fancy packaging.
Şu süslü mezarlar.
They're using candyfloss packaging to cover up a toxic waste dump.
Zehirli atık dökme işini örtbas etmek için diş ipliği kutularını kullanıyorlar.
Nowadays, people go for packaging.
İnsanlar artık hizmete bakıyorlar.
If the packaging is no good, no men will come.
Eğer hizmet iyi değilse, buraya hiç kimse gelmez.
I need the secure packaging of Jockeys.
Süspansuvarın korumasına ihtiyacım var.
Out of his 11 million, he pays salaries, advertising... and the packaging.
11 milyonu hariç, maaşları ve reklamları ödüyor ayrıca paketlemeyi.
Packaging.
- Paket anlaşma.
Of course, the packaging does appeal to grownups and kids alike.
Ama paket sütler gayet uygun.
Good packaging.
- Güzel ambalaj.
I've been talking to some investors... little outside venture, you understand, between you and me... About a scheme to manufacture a new Styrofoam packaging. These little...
Bazı yatırımcılarla görüşüyordum, aramızda kalsın, yeni bir suni köpük kaplamanın üretimine ilişkin bir program.
No, we're just packaging what people who knew Baily said about him.
Seyirciye, Baily'i tanıyanların dediklerini sunuyoruz.
Maybe fun is just fragments of existence with better packaging.
Belki de eğlence, hayatın daha iyi paketlenmiş bir fragmanıdır.
Cause you do know folks living in this country you're bound to know, that every time you're exposed to advertising you realize once again that America's leading industry, America's most profitable business is still the manufacture packaging, distribution and marketing of bullshit.
Çünkü biliyorsunuz millet, bu ülkede yaşayanlar bilmekle mükellefsiniz siz her reklama maruz kalışınızda tekrardan fark ediyorsunuz ki Amerika'nın başı çeken endüstrisi Amerika'daki en karlı iş hala palavra ambalajı dağıtımı ve pazarlaması.
[Gasps ] You removed it from its original packaging! [ Gasps] No!
Orijinal paketini açtın biraz önce!
However, I think we need to modernise our packaging.
Fakat ambalajlarımızı yenilememiz gerekiyor.
Well, I'm packaging him as a songwriter and performer...
Ben de onu besteci ve yorumcu olarak ambalajlamaya çalışıyorum.
The packaging counted.Why should we apologize for it?
Neden bunun için özür dileyelim? Özür dilemelisin.
The Trojan horse, 1 3th century B.C., greatest packaging coup in advertising history.
Truva atı, M.Ö. 13. yüzyıl, reklâmcılık tarihinin en iyi paketleme hareketi.
- You don't fuck the packaging. - Yeah, you do.
Görünüşle yatmazsın çünkü.
These are our assembly lines and our packaging lines.
Burası toplantı salonumuz ve paketleme odamız.
If I've learned anything in public relations, it's that packaging counts.
Halkla ilişkilerde öğrendiğim bir şey varsa, ambalajın önemli olduğudur.
So it's okay to discriminate on the basis of packaging.
Yani, ambalaja göre ayrımcılık yapmakta sorun yok.
He -'s packaging a blockbuster.
Patlamaya hazır bir bomba gibi.
I could care less about the packaging.
Yani görünüşü daha az önemsemelisin.