Pardon the pun перевод на турецкий
57 параллельный перевод
If you'll pardon the pun. What pun?
Ne esprisi?
- If you'll pardon the pun.
- Kelime oyununu mazur görün lütfen.
If you'll pardon the pun, sir.
Pardon, kafiyeli oldu efendim.
Pardon the pun.
Söz oyunu için özür dilerim.
We must get to the bottom of this, if you'll pardon the pun!
- İiiy - Bunun temeline inmeliyiz.
Pardon the pun.
Kelimenin kusuruna bakma.
Mr. Prime Minister, how would you say the pear market is doing in Genovia? The Genovian pear market is blossoming, if you'll pardon the pun.
Bay Başbakan Cenova'daki armut pazarı ne durumda?
I don't mean to sound ungrateful, but it feels like a hollow victory- - pardon the pun.
Nankör görünmek istemiyorum, ama içi boş bir zafer gibi görünüyor- - kelime oyunum için bağışlayın.
It's a growth industry right now, pardon the pun.
Bu büyüyen bir endüstri.
big SCOTT : / Pardon the pun, but I am going /
# Cinas için affet, ama gidiyorum #
- Pardon the pun.
- Kelime oyunu için affet.
You're talking about a business whose lifeblood... you'll pardon the pun... is sick people.
Hayat kurtaran bir işten bahsediyorsun, kelime oyununu mazur gör, hasta insanların.
Yeah, I mean, I admit it's a pretty sound theory, ( LAUGHING ) if you'll pardon the pun.
Kabul ediyorum, bu oldukça mantıklı bir kuram.
is aversion to oral stimulation and those - if you pardon the pun - are a major ice-breaker.
Bunlar da, teşbihte hata olmaz, buz kırıcıların şahı.
Pardon the pun but at this stage in the course, I usually find out that a lot of couples resort to sex as a quick fix for their problems.
Cinaslı konuşmamı bağışlayın ama kurstaki bu aşamada, genellikle birçok çift sorunlarını çabuk bir şekilde halletmek için sekse başvururlar.
If you pardon the pun.
Kelime oyunumu bağışlayın.
Pardon the pun.
Esprim için pardon..
If you'll pardon the pun.
Kelime oyunu için özür dilerim.
Pardon the pun, but our Vic only stabbed the button for this floor.
Kelime oyunu yapmak istemem ama sadece bu katın düğmesine basmış.
He's not worth it, pardon the pun.
O buna değmez, cinas için affedersin.
And do not pardon the pun.
Kelime oyununun kusuruna bakma.
The weather is clear and bright, no chance of showers, if you'll pardon the pun.
Havanın açık olması bekleniyor, yağmur ihtimali yok,... eğer kusuruma bakmazsanız.
Oh, Mrs Wolf, she's quite a character, if you'll pardon the pun.
Bayan Wolf,... kusuruma bakmazsanız, kendisi nev-i şahsına münhasır birisi.
I also brought a headshot for you guys, if you'll pardon the pun.
Eğer mazur görürseniz ayrıca sizler için "kafa" pozumu getirdim çocuklar...
MOSES : As you may know, I do a lot of work behind the scenes for my charity, WishWings, if you'll pardon the pun.
Bildiğiniz gibi yardım derneğim Umut Kanatları için gizlice birçok şey yapıyorum.
If you'll pardon the pun.
Kelime oyunumu mazur görün.
Now I'm going to give you a few facts about flight safety just to put your mind at rest, if you'll pardon the pun?
Şimdi sana uçuş güvenliğiyle ilgili birkaç şeyi anlatacağım. Kelime oyunumu mazur görürsen, içini rahatlatacağım.
I run a charity called WishWings, if you'll pardon the pun.
Umut Kanatları isimli bir yardım derneği işletiyorum. Kelime oyunumu mazur görün.
"His charity WishWings, if you'll pardon the pun..."
"Umut Kanatları isimli yardım derneği, kelime oyunumu mazur görün..."
".. has helped literally three children achieve the flight of their lives, if you'll pardon the pun. "
"... tam üç çocuğa hayatlarının uçuşunu yaşattı. Kelime oyunumu mazur görün. "
Lets have a rummage, if you pardon the pun.
Didik didik edelim hadi. Kelime oyunumu mazur görün.
"If you'll pardon the pun." Ha-ha-ha-ha.
"Kelime oyunumu mazur görün".
After the resurrection of my race turned out to be an enormous bust- - pardon the pun- -
Irkımın geri dönüşü koca bir başarısızlık olduğu ortaya çıktığından sonra...
I think it's a steal at half a million, if you'll pardon the pun.
Eğer sözümü bağışlarsanız, bence bu yarım milyonu çalmaktır.
pardon the pun. Sense of humor- - I imagine that's important in your line of work.
Espri anlayışın sanırım işinde bu önemli bir yer tutuyor.
Jai was a complicated guy, and now I'm sitting at his desk. I want to make sure I'm going into this thing with my eyes open. Pardon the pun.
Şimdi onun masasında oturuyorum bu işe girerken bütün yönlerini görmem lazım kelime oyununun kusuruna bakma.
Pardon the pun.
Laf cambazlığı için özür dilerim.
Well, pardon the pun, were any "get out of jail free" cards handed out?
Kelime oyununu mazur gör ama "Hapishaneden bedavaya çık." kartları verildi mi?
But, pardon the pun, there's time for that.
Kelime oyununu affet ama zaman seyahatinin de zamanı gelecek.
Pardon the pun, but...
Kelime oyununun kusuruna bakma, ama...
- Literally, metaphorically, pardon the pun.
- Hem gerçek hem mecazi anlamda.
Pardon the pun.
Kelime oyunu için kusura bakmayin.
Pardon the pun.
Kötü bir espriydi.
See, I got a bum knee, pardon the pun,
Sakat dizim var.
Pardon the pun.
Kelime oyunumu maruz gör.
Who would've thought, eh, the devil's coin, - Put a bunch of believers in a room and... pardon the pun... but sky's the limit. - worthy of so much love?
Şeytanın parasının bu denli sevileceği kimin aklına gelirdi, değil mi?
Pardon the pun.
- İma için üzgünüm.
- Pardon the pun.
Benzetmenin kusuruna bakma.
If you pardon the little pun I'm throwin'in just to lighten the mood!
Ortamı yumuşatmak için kullandığım bu küçük kelime oyununun kusuruna bakmazsanız eğer!
Pardon the pun.
Kelime oyunumun kusuruna bakma.
Pardon the pun.
Cinas için affedersin.
pardon the interruption 22
pardon the intrusion 20
punch 151
punk 457
punishment 70
punchy 24
punky 19
punished 33
punks 28
punched 18
pardon the intrusion 20
punch 151
punk 457
punishment 70
punchy 24
punky 19
punished 33
punks 28
punched 18
punch me in the face 16
punch me 32
punch it 91
punish me 53
pun intended 50
punkin 17
punch him 27
punishable by death 16
punctuality 20
pardon 1188
punch me 32
punch it 91
punish me 53
pun intended 50
punkin 17
punch him 27
punishable by death 16
punctuality 20
pardon 1188