Pathos перевод на турецкий
66 параллельный перевод
He shuns vague speech, sentimentality, false pathos and the unextraordinary.
Müphemlikten ve duygu sömürüsünden kaçınır gereksiz acıma duygusundan ve sıradanlıktan da.
The-The-The pathos, almost, the sadness...
Çok dokunaklı ve üzüntülü...
Such pathos!
Tam bir melodram...
There's pathos in his voice.
onun sesi çok dokunaklı.
There's an odd pathos about him.
Onunla ilgili kaygılarım var.
The absolutely astonishing miracle of childbirth... with all its attendant feelings of humanity and pathos.
- Öyle mi? O halde hayretler içerisinde bırakan çocuk doğurma mucizesine ne diyorsunuz? Beraberinde getirdiği insan sevgisi ve acıma duyguları.
Pathos isn't contagious.
Vicdan bulaşıcı değildir.
Hotobashiru atsui pathos de If you should betray the chapel of your memories... Omoide wo uragiru nara... the cruel angel will enter the window of your soul.
Acımasız meleğin iddiası gerçekleşecek senin ruhunun penceresine.
150 ) } Hotobashiru atsui patosu de 150 ) } With your torrent of ardent pathos 150 ) } Omoide o uragiru nara 150 ) } If you are to betray our memories
Acımasız meleğin iddiası gerçekleşecek senin ruhunun penceresine.
Zankoku na tenshi no thesis The cruel angel's thesis bleeds... Madobe kara yagate tobitatsu... through a portal like your pulsing blood. Hotobashiru atsui pathos de If you should betray the chapel of your memories...
100 ) } Merhametsiz melek tezi 100 ) } anılarına ihanet edersen eğer.
I mean, pathos could have its perks?
Acı neşeye dönüşür.
I cite half a dozen studies of gerontology. I quote everything from the Bible to Herodotus. I deftly interweave humor with pathos.
Gerentologların çalışmasını örnek verdim İncil'den Herodot'a kadar alıntı yaptım, mizahı dokunaklılıkla becerikli bir şekilde harmanladım.
When you deny your memory with your spurting and burning pathos...
100 ) } Hotobashiru atsui patosu de 100 ) } Omoide wo uragiru nara
Only I understand his pathos I don't want to add to his sorrows.
Kalbinin ne kadar keder içinde olduğunu Anlıyorum Ona burukluk ve hüzün vermek istemiyorum
Wolf, have we established pathos?
Sence istediğimizi almayı başardık mı?
It is the ideal mixture of pathos and fright.
Patetik ve korkmuş lumpenler sadece.
To communicate a state, an internal tension of pathos through signs... including the time of those signs, here is the sense of all style.
Bir durumu anlamak için, duygulanımın işaretlere dönüşen sonsuz gerilimi... bu işaretlerin zamansallığını içermeli, işte tüm stillerin anlamı.
Salve and salvation... it has delivered us from pathos, from sorrow... the deepest chasms of melancholy and hate.
Yaralarımızın merhemi, bizi acıma duygusundan kederden, nefret ve melankoliden kurtaran tek şey.
which means "share the pathos", or other people's sufferings, is very important for a Doctor.
.. ve "acıyı paylaş" demektir.. .. bir doktor için çok önemlidir.
[Sobbing] Oh, the pathos and agony... of two beautifully coiffed people in love!
Oh, birbirine aşık, saçı başı düzgün iki insanın acı ve ıstırabı!
Give me drama, pathos, life unfolding.
Bana duygusallık verin, dokunaklılık, hayatı göz önüne serme.
Drama, pathos, life unfolding.
Drama, acıma, hayatı göz önüne serme.
I think she sees your pathos.
Bence senin tutkunu görüyor.
Simply the pathos in your mind is the principal cause of everything for you.
Beynindeki dokunaklık her şeye yol açan temel prensip.
Pathos could become tragedy.
Pathos filmi trajedi olabilir.
- Yeah. I thought that maybe a little kiss might add some pathos. - A kiss?
Orada bir öpücük ortamı daha dokunaklı yapar.
What About The Pathos?
Merhamet nerede kaldı?
He could do a funny thing. He could do a pathos thing.
Komik şeyler de yapabiliyordu, acıklı şeyler de.
- Where's the pathos?
Trajedi nerede?
I mean, where's the pathos?
Trajedi nerede?
I want you to play it for pathos.
Acınma duygusu uyandıracak şekilde oynamanı istiyorum.
Play it for pathos.
Dokunaklı bir şekilde oyna.
Such pathos.
Süper bir yetenek.
You're a trigger, Pathos.
Sen bir tetiksin, Pathos.
That'd be egg on my face, Pathos.
Bu beni utancımdan yerin dibine sokacaktır, Pathos.
I thought it might add a touch of pathos.
Böylelikle biraz daha dokunaklı olacağını düşündüm.
The greatest thing about Kennedy's inauguration speech is that it's got pathos and it creates a feeling of solidarity with the President
Kennedy'nin göreve başlama konuşmasının en güzel yanı hem dokunaklı olması hem de Başkan'la birlik olma hissi uyandırması.
And pathos.
Ve tabii ki dokunaklı.
Its pain, its pathos... It's... It's not for amateurs.
Onun acısı, dokunaklılığı amatörlere göre değil.
It's both witty and full of pathos.
Hem esprili hem de çok dokunaklı.
Uh, yeah, "a searing portrayal of Manhattan's elite with just the right portion of pathos."
nerede bu hah evet, "Manhattan'ın sosyetiklerini uygun miktarda acındırmayla bir damgalama portresi" diye nitelendiriyor.
You can't make Chicagoans feel good about Islam with pathos.
Acıma duygusu uyandırarak Chicago'luları İslam'a yakınlaştıramazsın.
Gavin, there was a lot of complex stuff being expressed in what you wrote, a lot of pathos.
Senin yapmaya çalıştıklarından çok daha karmaşık şeyler anlatıyorum burada Gavin. Acı verici anılar.
Well, if you're going for pathos, I wouldn't bother, because I don't...
Acıdığın için gideceksen, umrumda olmaz,
It's the pathos that we're drawn to.
Bizim kapıldığımız acıklı olanlar.
Well, my pathos is personal, so if you'll excuse me...
Benim acılarım benim özelim, o yüzden izin verirsen...
The... pathos.
Acıları.
Pathos?
Acıma?
♪ Bones 8x23 ♪ The Pathos in the Pathogens Original Air Date on April 22, 2013
Çeviren : SkyAsteR İyi Seyirler!
It's Quasimodo without the pathos!
Bu kendini acındırmayan Quasimodo!
"hotobashiru atsui PATHOS ~ de omoide wo uragiru nara"
100 ) } Merhametsiz melek tezi 100 ) } anılarına ihanet edersen eğer.