Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Perceptive

Perceptive перевод на турецкий

424 параллельный перевод
Every ounce as perceptive as I thought you were. Congratulations.
Anlama kabiliyetin tam da düşündüğüm gibi, tebrikler.
How perceptive.
Çok anlayışlısın.
Very perceptive of you.
Sana karşı çok anlayışlılar.
You're very perceptive.
Çok kavrayışlısın.
It's brilliant, contemporary, perceptive.
Yetenekli, çağdaş, kıvrak zekalı.
But you're such a perceptive man, Dr Wieck. You could see what was coming.
Ama siz öyle ileri görüşlüydünüz ki, Doktor Wieck, neler olacağını görebildiniz.
Mr. Simone... and my most valuable assistant the shrewd, perceptive, indispensable Mr. Alcamo
- Avukat... - Simone. Ve benim en değerli meslektaşım, zeki, çevik ve vazgeçilmez Avukat AlCamo.
Kind-heartedly, perceptive, selflessly, lovingly, maternal.
Çok duyarlı, Sevgi dolu, anaç, özverili.
How refreshing to find royalty possessed of such a perceptive wit.
Kraliyeti böyle esprili görmek ne kadar hoş.
- No, thank you. I thought your analysis was very perceptive.
Bence analiziniz çok yerindeydi.
You are a perceptive woman.
Zeki bir kadınsınız.
- Perceptive of you.
- Çabuk kavradın.
The music is so soft, so delicate that only those with keen perceptive hearing, will be able to distinguish this melodious charm of music
Bu müziğin sesi az ve duyarlı olduğu için algısaldır fakat müziğin ahenkli büyüsü yine de ayırt edilecektir.
You yourself told Theophanes I was perceptive.
Siz kendiniz Theophanes'e, benim idrak kabiliyeti yüksek biri olduğumu söylediniz.
"What does it matter if he's perceptive?"
"Çabuk kavraması neyi değiştirir ki?"
Perceptive is he?
Çabuk kavrar ha?
- I'm very sensitive and perceptive.
- Çok dikkatli ve zekiyimdir.
And since you're an intelligent, perceptive, sensitive, young man I thought you might enjoy hearing what you said last night.
Zeki, anlayışlı, hassas bir genç adam olduğuna göre dün gece söylediklerini bilmek istersin dedim.
How very perceptive of you.
Anlayışın nasıl da kuvvetli.
You are perceptive.
- İyi anladınız.
How perceptive of you to notice I needed one.
Ne kadar da anlayışlısınız, ihtiyacım olduğunu anladınız.
Obviously, tribbles are very perceptive creatures, captain.
- Besbelli ki tribbleler çok kavrayışlılar.
You're obviously intelligent, perceptive, adroit.
Zeki, becerikli, idrak kabiliyeti yüksek birisin.
To achieve it, they've apparently sacrificed anything which would tend to distract them. Perceptive senses such as taste, touch, smell, and, of course, emotions.
Buna ulaşmak için onların dikkatini dağıtabilecek şeyleri feda ettiler - tat, dokunma ve koku gibi algılama duyularını.
But that will lead us directly into the Romulan Neutral Zone. That's very perceptive, Mr. Sulu.
Bu bizi doğrudan Romulan Tarafsız Bölgesine götürecek.
And I'm thinking you're very perceptive and you think you've got the murderer.
Çok akıllı olduğunuzu düşünüyorum ama siz katili bulduğunuzu sanıyorsunuz.
He looked at my work... made perceptive comments.
Çalışmalarıma baktı, güzel yorumlarda bulundu.
We must be perceptive, certainly, but not until the point of...
Kesinlikle çok uyanık olmayız. Ama bir gün...
Bryce was far more perceptive.
- Bryce çok daha zekiydi.
I see you're as perceptive as ever.
Bakıyorum, ilk günkü gibi zekisin.
You're very perceptive.
- Sizden de bir şey kaçmıyor.
You are a perceptive girl.
Zeki bir kızsın.
Well, you're very perceptive.
Şey, çok dikkatlisin.
Well, you're very perceptive, Lieutenant.
Şey, sen çok dikkatli birisin, Komiser.
Well, you're a little less perceptive than I thought, Lieutenant.
Şey, sen düşündüğümden daha az dikkatli imişsin, Komiser.
She's very perceptive.
Çok zekidir.
I'm certain that two such perceptive talents will enjoy working together in Sardinia, and that it will help to make Anglo-Soviet cooperation a reality.
Böyle iki büyük yeteneğin Sardunya'da beraber çalışmaktan zevk alacaklarına eminim, ve bu da Anglo-Sovyet işbirliğine yardımcı olacak.
That's a very perceptive observation.
Bu çok zekice bir gözlem.
- You're very perceptive.
- Sezgilerin çok kuvvetli.
I'm kind of a perceptive sort of guy.
Cin gibiyimdir.
That's quite perceptive of you to assume something might go wrong. I have lived only to serve you, your majesty.
Sadece size hizmet için yaşıyorum majesteleri.
Well, he's more perceptive than I gave him credit for.
Diane, onun sezgileri beklediğimden de kuvvetli çıktı.
Very perceptive, Mr Burroughs.
Kavrayışınız çok yüksek Bay Burroughs.
How perceptive.
Ne kadar etkileyici.
- A most perceptive choice, if I may say so.
- En kavrayışlı seçim dememe izin verin.
- it doesn't look so great to me most perceptive of you friend Cringer it is in fact a very small rebelion.. at present come on Adam, I want you to meet our lider.
Bana pek harika görünmedi. Son derece anlayışlısın Titrek. Ayrıca bu küçük bir isyan... şimdilik.
He was a very perceptive man Sir Thomas More.
Çok anlayışlı bir insandı Sör Thomas More.
YOU'RE TOO SENSITIVE AND PERCEPTIVE.
Çünkü sen çok hassas ve geniş görüşlü birisin.
Because, Dorothy, you're not the most perceptive woman in the world.
Çünkü dünyanın sezgileri en güçlü kadını değilsin Dorothy.
You're perceptive.
Akıllısın.
- Very perceptive. - You outnumber Prime three to one.
Çok zekiymişsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]