Persian перевод на турецкий
668 параллельный перевод
In search of rare treasure, The Persian Prince came to the bazaars of Shiraz.
Pers Prensi, nadide hazine arayışıyla Şiraz çarşısına gelmişti.
I decided to buy Mr. Smith... but I turned away for a moment to look at a Persian kitten.
Bay Smith'i satın almaya karar verdim ama bir an dönüp bir İran kedisine baktım. Kedileri sever misiniz?
All this side of the house was a solid bank of it - white and purple and that fuzzy kind they call Persian. What happened to it?
Evin bu yanında yığınla onlardan vardı, beyaz ve mor ve Acem dedikleri şu kabarık türden.
" Pearl of the Persian Sea,
Acem Denizi'nin İncisi
You think I'm going to buy a Persian rug about a radio malfunction!
Telsiz arızasına inanacak kadar saf sanıyorsun beni!
"as a clear attempt, made by the American financial milieu..." "to overcome England and control Persian oil."
İngiltere'yi saf dışı bırakarak İran petrollerini kontrol etme amacının... açık bir işareti olarak görülmelidir. "
Table for two at The Colony before the show, table for two at The Persian Room after the show. A corner table, dark.
Tiyatro'dan önce The Colony'de iki kişilik rezervasyon..... sonra da The Persian Room'da, masa karanlık bir köşede olsun.
We saw The Seven Year Itch and went on to The Persian Room.
Tiyatroya, sonra da The Persian Room'a.
There sat a big, fat Persian pussycat
Oturuyordu koca bir iran kedisi
- We even raided Persian soil. - Persia!
- Pers topraklarına bile hücum ettik.
A Greek army on Persian soil... the dream of Greece for 200 years, and to Philip goes the glory.
Pers topraklarında Yunan ordusu 200 yıldır Yunanistan'ın hayali, bu da Philip'e nasip oldu.
- At Cleitus'tale of the Persian raid?
- Cleitus'un Pers hücumu hikayesine mi? Evet.
Do you know how vast the Persian Empire is?
Pers İmparatorluğu'nun ne kadar engin olduğundan haberin var mı?
The Persian way of life has the seed of death and fear in it, the Greek, of life and courage.
Pers yaşam biçimi, ölüm ve ölüm korkusunu içerir Yunanınki ise yaşamı ve cesareti.
- Barsine is a Persian name.
- Barsine, Persli adı.
- I am both Persian and Greek.
- Hem Persli, hem de Yunanım.
My friend was a tool used by others for larger ends, by men whose purses bulge with Persian gold, and who, for this gold, would betray their country and their holy cause.
Arkadaşım, daha büyük amaçlar için kullanılmış bir maşaydı para keseleri Pers altınlarıyla şişmiş adamların kullandığı maşa ki onlar, bu altınlar için, ülkelerine ve kutsal davalarına ihanet edebilecek kişiler.
Soldiers, you were assembled here on the plains of Axios by my father, Philip, to be led to the greatest glory and riches that any army since the world began has ever yet achieved... the conquest and destruction of the Persian Empire.
Askerler, burada, Axios'un bu düzlüklerinde babam Philip tarafından bir araya getirildiniz. Dünya kurulalı beri hiçbir ordunun daha ulaşamadığı, en büyük şerefe ve zenginliklere nail olmak için topladı sizleri. Pers İmparatorluğu'nu fethedip, yok etmek için.
This is the Persian Empire.
Burası Pers İmparatorluğu.
- Persian for 200 years.
- 200 yıldır Persliler.
Greek or Persian, a man's roots are a man's roots.
Yunan ya da Persli, insanın kökeni neyse odur.
I am both Persian and Greek, and I know both worlds.
Ben hem Persliyim hem Yunan, bu iki dünyayı da iyi biliyorum.
A Persian victory will not do this.
Bir Pers zaferi bunu sağlamaz.
You treacherous, murderous Persian dogs!
Sizi kalleş, cani Persli köpekler!
He is cutting off the Persian fleet from every port along the coast of Asia Minor.
Anadolu kıyıları boyunca uzanan her limandan, Pers donanmasını söküp atıyor.
You're Macedonians, not Persian slaves.
Sizler Makedonsunuz, Persli köleler değil.
You Greeks in chains, who fought for Persian pay, are free to go back to your homes or to serve under me as you choose.
Pers parası için savaşan, siz zincire vurulmuş Yunanlar seçiminizi yapın, ya özgürce evlerinize dönün, ya da emrim altında hizmet edin.
Every nation of Asia have I, Darius the Persian, king of kings, king of lands of every tongue, ordered to be assembled on the plains of Babylon.
Ben Persli Darius, kralların kralı konuşulan her dilin ülkesinin kralı, Asya'da sahip olduğu her ulusun Babil düzlüklerinde bir araya gelmelerini emretmiştir.
- 1500 bowmen. - Will the Persian move?
- Persliler harekete geçecek mi?
The Persian moon will be eclipsed by the Macedonian sun.
Pers ayı, Makedonya güneşiyle tutulmaya uğrayacak.
The Persian such that if the head is cut off the rest of the body dies with it.
Pers ordusu ise öyle bir ordudur ki, komutanı giderse, geri kalanlar da onunla gider.
It burns. As should this palace, a symbol to all the world that the holy war is ended, that the Persian Empire is no more, that Alexander has revenged Greece.
Bu saray da yanmalı, tüm dünya için kutsal savaşın bitişinin bir simgesi olmalı artık Pers İmparatorluğu'nun kalmadığının, Alexander'ın, Yunanistan'ın öcünü alışının simgesi.
For your pleasure, great king, a contest of skill between a Macedonian and a Persian.
Eğlenmen için, büyük kral bir Makedon'la bir Persli arasında yetenek yarışması.
I'll wager it all against one of your Persian robes, which I, too, must now learn to wear, that my Macedonian there can beat any Persian that you bring against him.
Bu sahip olduklarımı sizin Pers cübbelerinize karşı ortaya koyuyorum ki, artık nasıl giyileceğini de öğrenmem gerek "benim Makedon'um, karşısına çıkaracağınız herhangi bir Persliyi yener" iddiasına.
Let those who will bow before your Persian robes and throne, and accept that you have disclaimed your father and pass yourself off as the son of God!
Giydiğin Pers cübbesinin ve tahtının önünde baş eğenleri bırak babanı inkar ettiğini kabul et tanrının oğlu olduğundan da vazgeç!
Make this union fruitful as the seeds of the earth, and let the children of Alexander, a Greek, and Roxane, a Persian, be of both worlds and live in one.
Yeryüzünün zürriyeti için, bu birleşme bereketli olsun bir Yunan olan Alexander ve bir Persli olan Roxane'ın çocukları iki dünyanın tek vücutta birleşmesi olsun.
Sethtyphon, Persian, Asmodeus...
Sethtyphon, Pers, Asmodeus...
A Persian rug merchant?
Bir İran halısı tüccarı mı?
The Persian Gulf, perhaps.
Basra Körfezi olabilir.
Why the Persian Gulf?
Neden Basra Körfezi?
That's worse than the Persian Gulf.
Basra Körfezi'nden de kötü.
Tell me, did you see Demaratus in the Persian camp?
Söyle bana, Pers kampında Demaratus'u gördün mü?
I'll bring ten Persian slave girls to wait on you hand and foot.
Ellerinde ve ayakalarında beklemeleri için on Pers kız köle getireceğim.
Not many of that Persian patrol got away.
O Persli keşif kolundan fazla kurtulan olmadı.
The Persian camp is disrupted.
Pers kampı dağıtıldı.
- A Persian herald.
- Bir Pers habercisi.
A Spartan king needs no escort to talk to a mere Persian.
Bir Sparta kralının Persliler'le konuşmak için adama ihtiyacı yoktur.
The whole Persian army is watching them.
Bütün Pers ordusu onları izliyor.
With Persian markings on their sails.
Yelkenlerinde Pers işaretleri vardı.
This force is deployed from the Persian Gulf to the Arctic Ocean.
Bu filo Golf Körfezi ile Kuzey Kutbu arasında görev yapmaktadır.
To begin, we'll have paper-thin slices of prosciutto ham wrapped carefully around well-ripened sections of Persian melon.
Önce, çok ince kesilmiş jambon dilimlerine sarılmış çok olgun İran kavunu dilimleri alacağız.