Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Pimping

Pimping перевод на турецкий

259 параллельный перевод
I already did a stretch for pimping.
Kadın satıcılığından daha önce de yakalanmıştım zaten.
Selling coke and pimping women.
Uyuşturucu satıp, karı pazarlayarak.
- Pimping.
Kadın ticareti.
Pimping!
Kadın ticareti dedim ya!
For a ruddy red-haired pimping rake.
Kanlı gözlü, kızıl saçlı bir pezevenk için her şeyini vermiş.
Anybody that use somebody else to gain, he's pimping.
Βirisi bir şey elde etmek için başkasιnι kullanιrsa bu kazιkçιlιktιr.
- She's probably out house-pimping.
- Muhtemelen evi pazarlıyordur.
I'm not a pimping mother.
Bu cinayetlerle bir bağlantısı olacağını pek sanmıyorum.
My work is pimping women.
İşim muhabbet tellallığı.
If you switch from armed robbery to pimping, you're all set.
Silahlı soygundan, pezevenkliğe terfi edersen, takımın hazır.
- You went back to pimping!
İçeri girmek için elinden geleni yaparsan.
We can book you any day for pimping.
Zaten pezevenklikten yeterince ceza alacaksın. Hadi.
For pimping and trafficking...
Pezevenklik ve insan ticareti...
Numerous arrests for pimping, child pornography, drug dealing, murder.
Pezevenklikten, çocuk pornosundan, uyuşturucudan cinayetten sayısız kere tutuklanmıştır.
First McDonald's, now pimping.
İlkin McDonald's, şimdi pezevenklik.
Tell me, do you call it "pimping"?
Söylesene, buna "pezevenklik" mi diyorsunuz?
- We call that "pimping."
- Buna "pezevenklik" deriz.
I said "people skills," not "pimping skills..."
"İnsan İlişkileri" dedim. "Pezevenk İlişkileri" demedim.
So actually, I'm pimping you out for a minimum of $ 20,000.
Yani aslında seni en az 20 bin dolara pazarlıyorum.
You were pimping Yoshimi!
Yoshimi'yi pazarlıyordun!
Come on, give us a break. The guy's not on the take, skimming drugs, or pimping on the side.
Yapma adam rüşvet almıyorsa ya uyuşturucunun kaymağını yiyordur ya da gizli p.. evenklik yapıyordur.
I mean, I always thought it'd be, like, armed robbery or... pimping.
Silahlı soygundan ya da pezevenklikten tutuklanacağını düşünürdüm hep.
- Stupid anti-pimping laws.
- Saçma anti-pezevenk kanunları.
Like pimping, but you rarely say "upside your head."
Pezevenklik gibi, ama daha az "alaşağı ederim seni" diyorsun.
This pimping I got came from a family trait.
Pezevenklik bizde aile mesleğidir.
I'm talking about pimping been since pimping....
Diyorum ki pezevenklik, pezevenklik olalı beri...
This is pimping here.
Bugüne bugün pezevengiz.
I'm trying to do my thing. lt's pimping here.
Ben işimi yapıyorum. Pezevenklik bu.
Somebody I know stumbled upon this Chinese pal of Ichi who goes around pimping.
Tanıdığım biri, Ichi'nin dostu olan muhabbet tellallığı yapan bir Çinli ile tanışmış.
This'll put an end to your pimping.
Evet, artık zevk meselelerine veda etmenin vakti geldi.
You're left with pimping and... one uncorroborated statement from a co-conspirator. Any suggestions, counselor?
Fuhuş yaptığına dair elimizde suç ortağının ifadesinden başka bir şey kalmayacak.
Your kid was involved in all kinds of shit- - drug deals and pimping- - so there's any number of people who might want him dead.
Çocuğun bir sürü boka bulaşmıştı... torbacılık ve pezevenklik... yani onu öldürmek isteyebilecek bir sürü kişi olabilir.
Tell him I'd make more money pimping his grandmother.
Ona söyle annesini satarak daha fazla para kazanabilirim.
Yes, you know... he was pimping for Goebbels!
Evet, anlarsın ya... Goebbels için pezevenklik yapıyordu!
You got eight girls here. You're not pimping them?
Bu kadar kız varken bana pezevenklik yapmadığını mı söylüyorsun?
Don't give a fuck. That's where I'm pimping, out of the barbecue place.
Ben bu yüzden buradayım Bar-B-Q'nun sahibiyim..
You thought I was play-pimping, didn't you?
Benim homo olduğumu sandın değil mi?
I'm sure they're in there pimping away.
İçeride kendilerini pazarladıklarına eminim.
- Primping, not pimping.
- Hazırlanıyorlar. Pazarlamıyorlar.
- You were pimping her out?
- Onu satıyor muydun?
She wanted to stick a dildo up my ass, make believe she was pimping me out.
Bohçama vibratör takmayı, beni sokaklarda satıyormuş gibi rol yapmayı istiyormuş.
- So Goran was pimping the girls to Fallon.
- Goran kızları Fallon'a pazarlıyordu.
The only smart thing you did was not pimping her yourself.
Yaptığın tek akıllıca şey onu kendi başına düdüklememekti.
It's time for ignition and straight automobile pimping.
Kontağı çevirmenin ve arabaları parlatmanın zamanı geldi.
If I knew ³, ¿ e pimping brings such benefits, not busy ¹ ³ ¹ I'd be magic.
- Harikulade bir an.
I think it was Pimping Ken or Aristotle or Chris Rock.
Aristotle ya da Chris Rock.
He's about to get 20 years for kidnapping, pimping...
20 yıl yemek üzere. Adam kaçırma, kadın satıcılığı...
Convicted for theft, breaking and entering... fraud, armed robbery, gambling... seven years and four months in jail... emigrated illegally to the United States in 1947... deported for pimping... subsequently hired as equipment assistant...
Bunları dinleme! Hırsızlık, haneye tecavüz, dolandırıcılık, silahlı soygun ve kumar suçlarından mahkum olmuş. Hayır, hayır!
I mean, how long is it before he starts pimping around, right?
Karısını satmasına ne kalmıştı ki?
Pimping ain't easy but- - can I help you, player?
Bu kolay bir iş deil ama.. Yardım edebilir miyim? Hayır!
You're pimping a fatal disease to take advantage of a girl!
Kahraman olmayı seviyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]