Pleasure doing business with you перевод на турецкий
286 параллельный перевод
It's a pleasure doing business with you.
Seninle iş yapmak büyük zevk Barb.
It's a pleasure doing business with you, Mr. Spock.
Seninle iş yapmak bir zevk.
[Chuckles] And I know you won't take offense when I say, "It's a pleasure doing business with you."
Ve ben "seninle iş yapmak bir zevk" dediğimde, alınmayacağını biliyorum.
It's been a pleasure doing business with you, but I'm leaving.
Sizinle iş yapmak bir zevkti, ama ben artık gidiyorum.
It's always a pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak büyük bir zevkti.
It's always a pleasure doing business with you, Emile.
Seninle iş yapmak her zaman bir zevk, Emile.
Pleasure doing business with you.
Seninle iş yapmak zevkti.
It's a pleasure doing business with you, my friend, and you, pleasure.
Sizinle iş yapmak büyük zevk dostum ve sizinle.
It's pleasure doing business with you
Sizinle iş yapmak büyük zevk.
- Pleasure doing business with you.
Seninle iş yapmak zevkti, Bundy.
It's been a pleasure doing business with you, a real pleasure.
Seninle iş yapmak bir zevkti, büyük bir zevk.
Pleasure doing business with you, Mr. Ikawa.
Sizinle iş yapmak zevkti, Bay Ikawa.
It was a pleasure doing business with you, but I have to get going.
Seninle iş yapmak büyük zevkti George. Ama daha şey yapmadık... 8 Dolar? Ama gitmek zorundayım.
Okay, pleasure doing business with you.
Sizinle çalışmak bir zevk.
It's a pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak bir şerefti.
It`s a pleasure doing business with you, sir.
Sizinle iş yapmak bir zevk efendim.
Oh, a pleasure doing business with you, Mr. Roach.
Oh, sizinle iş yapmak bir zevkti, bay Roach.
Thanks, it's been a pleasure doing business with you.
Teşekkürler sizinle iş yapmak benim için bir zevkti.
Pleasure doing business with you.
Seninle çalışmak bir zevkti.
It's a pleasure doing business with you, Mr. Bayard.
- Sizinle iş yapmak gerçekten harika, Bay Baird.
Always a pleasure doing business with you, Rooker.
Seninle iş yapmak büyük zevk Rooker.
It's a pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak bir zevkti.
We're full up. A pleasure doing business with you. Yeah, you too.
Kusura bakma ama ihtiyacımız yok, seninle iş yapmak bir zevkti.
A pleasure doing business with you, sir.
Hadi Griff gidelim. Sizinle iş yapmak bizim için bir zevkti.
It's a pleasure doing business with you.
Seninle iş yapmak bir zevk.
It's been a pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak büyük zevkti.
Pleasure doing business with you, Cleo.
Seninle iş yapmak zevkti, Kleo.
It's been a pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak çok zevkliydi.
Well, it's been a real pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak büyük zevkti.
- Pleasure doing business with you.
Seninle iş yapmak güzel. Aynen.
Well... it has been a pleasure doing business with you gentlemen.
Sizlerle iş birliği yapmak bir keyifti baylar.
It was a pleasure doing business with you.
Seninle iş yapmak benim için bir zevkti.
Pleasure doing business with you.
Seninle iş yapmak bir zevk.
Pleasure doing business with you.
Seninle iş yapmak bir zevkti.
It's been a pleasure doing business with you.
Sizinle çalışmak bir zevkti.
A pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak büyük bir zevk.
It was a pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak bir zevkti.
Pleasure doing business with you, Kyle.
Seninle iş yapmak güzeldi, Kyle
A pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak bir zevkti.
A pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak büyük zevkti.
Pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak zevkti.
Pleasure doing business with you.
Seninle çalışmak büyük zevkti.
Jason Shepherd of Greenbury, Michigan, it was a pleasure doing business with you.
Greenbury, Michigan'lı Jason Shepherd... seninle iş yapmak bir zevkti.
- Pleasure doing business with you.
- Teşekkürler. - Seninle iş yapmak zevkti.
All right, it was a pleasure doing business with you, chumps.
Pekala, sizinle iş yapmak bir zevkti çocuklar.
A PLEASURE DOING BUSINESS WITH YOU.
Seninle iş yapmak benim için bir zevkti.
It has been a pleasure doing business with you.
Sizinle iş yapmak çok güzeldi.
May I say that it has been a great pleasure... doing business with a man as beautiful as you.
Sizin kadar güzel bir adamla iş yapmanın büyük bir zevk olduğunu söylemek isterim.
I brought it just to show you all it's a pleasure to be doing business with you here in Northfield.
Bunu buraya getirmemin sebebi Northfield'de sizinle çalışmanın ne büyük bir zevk oduğunu göstermek.
Polly, you must realize what a deep pleasure it is doing business with you.
Polly, seninle iş yapmanın ne kadar zevkli olduğunu bilemezsin.
Pleasure doing business with you, caballeros.
Seninle iş yapmak güzel, efendi.