Pop music playing перевод на турецкий
35 параллельный перевод
# # [Pop music playing]
- Ne kadarlık fiş aldı? - Bin dolarlık. - Binliği ona geri ver.
# # [Pop music playing]
- Ben bir polisim. Öyle mi?
[Pop music playing]
[Pop müzik çalıyor]
[Upbeat pop music playing]
[Neşeli pop müzik çalıyor]
( POP MUSIC PLAYING )
( Pop müzik çalar )
- ( Pop music playing )
Selam Thad.
It's not great. [POP music playing OVER SPEAKERS]
İyi olmadı.
( UPBEAT POP MUSIC PLAYING )
( Iyimser POP MÜZİK PLAYING )
( POP MUSIC PLAYING ON CAR STEREO )
( CAR STEREO ON ÇALMA POP MÜZİK )
[Pop music playing] Adam, are you sure this is a place to find street drugs?
Adam, torbacıları burada bulabileceğimize emin misin?
Kablam. - All right, you ready? - ( Pop music playing )
Tamamdır, hazır mısınız?
( Dance pop music playing ) ♪ I washed my silk shirt ♪ silk shirt ♪ that hurt ♪ that hurt
â ™ ª İpek bluzumu yıkadım â ™ ª yıkadım â ™ ª yandı canım â ™ ª yandı canım â ™ ª etikette diyordu ;
( pop music playing ) Okay.
Tamam.
[pop music playing]
KONUT KREDİSİ İŞİNİZ VE KREDİNİZ Mİ YOK? SORUN DEĞİL!
[upbeat pop music playing ] [ Titus] ♪ I love boobs and California ♪
Kaliforniya'da memeleri severim
I'm just stopping by. [mid-tempo pop music playing from stereo]
Polis iş gücünde de kesintiler olur.
I swear I'll... [pop music playing]
Yemin ediyorum...
( pop music playing in background ) ooh, back in a sec. I've just gotta get someone.
Birazdan dönerim.
# # [pop music playing]
Hey...
# # [pop music playing] Yes, Your Honor.
Evet, Sayın Hakim.
I turned on a radio show from the city, and it was playing pop music
Şehirdeki radyo şovlarından birini açıyorum ve pop müzik dinliyorum.
( pop music playing ) Hi.
Merhaba.
He's playing pop music
Pop müzik çalıyor.
Pop music was rubbish, so we weren't gonna be playing that.
Pop müzik rezaletti. Yani yapacağımız müzik pop olmayacaktı.
I have chosen to Japan live to Japanese pop music... playing on Japanese TV.
Ve yine de Japonya'da yaşamayı ve Japon pop müziği çalmayı ve Japon TV şovlarında yer almayı seçtim.
- But you think we're a bunch of stiff, suit-wearing money-loving pop-playing wankers who don't give a shit about music? And you'd be right.
- Ama sen bizim bir avuç takım elbise giyen, parayı seven pop çalan ve müziği zerre kadar umursamayan aptallar olduğumuzu düşünüyorsun ve çok haklısın.
[sighs ] [ pop music playing] # # Change your pace... # # Duffy : Oh, that's good right there, yeah.
Evet güzelmiş
[pop music playing] - You don't?
Öyle mi?
- ( ♪ Pop music playing ) - ( Girls chatter and laugh ) ( Girl ) This is so awesome.
Süper ya.
( Pop music playing ) It's show time.
Şov zamanı.
( POP MUSIC PLAYING ON RADIO )
- Gna Gna #
Mostly playing video games and listening to terrible top-40 pop music.
Genellikle bilgisayar oyunu oynayıp berbat top-40 pop müzik listeleri dinlerdi.
That's next month. [laughs ] [ pop music playing]
O önümüzdeki ay.