Portico перевод на турецкий
54 параллельный перевод
See that portico?
Şu kemeraltını görüyor musunuz?
I shall not try to describe the impression which the porches and above all, the portico made on us.
Bütün o sundurmalarıyla ve diğer bölümleriyle sütunlu girişin bizler üzerinde bıraktığı etkiyi tarif etmeye çalışacak değilim.
And at their foot, hugging the bank against the stream, crept the little begrimed steamboat, like a sluggish beetle crawling on the floor of a lofty portico.
Ve diplerinde, yüksek bir kemeraltında sürünen tembel bir böcek gibi, akarsu kıyılarından geçen birazca kirli bir istimbotu.
Lord Portico was my father.
Lord Portico babamdı.
Portico's oldest girl?
Portico'nun büyük kızı mısın?
I sent old Portico to Islington first time he come to me.
İhtiyar Portico bana ilk geldiğinde, onu Islington'a göndermiştim.
Only good for Portico's family.
Bunu da sadece Portico'nun ailesi başarabilir.
Your Grace, I am Portico's eldest daughter.
Sayın Dük, Portico'nun büyük kızıyım ben.
Anything for Portico's daughter.
Portico'nun kızı için dünyalar feda...
Is this a vestibule, or is it a portico?
Vestibule mu yada Portico?
Now this is a portico from the tomb of an Egyptian king.
Tam karşınızda gördüğünüz şey bir "sahte kapı".
Speaking of good eating, here's Andy Portico with this week's restaurant review.
Güzel yemeklerden söz açılmışken... Bu haftanın restoran değerlendirmesini Andy Portico'dan alalım. Andy?
Andy? Oh, Andy Portico's reviewing a new restaurant.
Andy Portico yeni bir restoran değerlendirmesini yapıyor.
- I'm Andy Portico, thanks for watching.
- Ben Andy Portico, izlediğiniz için teşekkürler.
- That's Portico?
- Portico'mu?
- Hit the ground, Portico.
- Yere çarptı, Portico!
What were you doing playing dodge ball with Andy Portico?
Andy Portico ile yakartop oynayarak ne halt ediyordun?
You know, all of this is moot because after what he did to Portico he's gonna slaughter us, okay?
Tüm bunların hiçbir anlamı yok artık. Porticohe'ya yaptığı bu şeyden sonra bizi mahvedecektir, tamam mı?
Apologize to Portico.
Portico'dan özür dile.
Apologize to Portico, that's it.
Portico'dan özür dile, hepsi bu.
Portico.
Portico'ydu.
- Portico.
- Portico'ydu.
- Fucking Portico!
- Kahrolasıca Portico!
Watteau signed using the name he saw engraved on Crozat's portico.
Watteau bu isimle imza attı... Crozat'nın kemer altının kazındığını gördü.
I want to build a new portico.
Yeni bir revak yapmak istiyorum.
I gotta get out of here and go to Portico.
Bu lanet yerden çıkıp Portoriko'ya gitmeliyim.
It's the Portico of Glory.
Burası Portico of Glory.
I mean, we added a window and a, um... portico or whatever you call it, but, um, no - - we weren't trying to get away with anything, if that's what you're asking.
Yani bir pencere ilave ettik ve bir kemeraltı ya da ona her ne derseniz ama hayır... Sorduğunuz şey buysa, bu şeyden kurtulmaya çalışmıyorduk.
I promised Alex that I'd fix her portico light.
Alex'e bahçe lambasını değiştireceğime söz verdim.
I'm sorry, Mr. and Mrs. Portico, but your address was on the envelope containing these photos.
Üzgünüm, Bay ve Bayan Portico. Adresiniz bu resimlerin bulunduğu zarfta vardı.
For some reason, they wanted the Porticos to know their daughter was dead.
Bir sebepten dolayı Portico ailesinin kızlarının öldüğünü bilmelerini istemişler.
I'm not suggesting anything, Mr. Portico, but sadly, what was being handled as a runaway missing persons case is now being investigated as a homicide missing persons case.
Hiçbir şey söylemiyorum, Bay Portico. Ama üzülerek söylüyorum bu kaçak kayıp kişi davası artık kayıp cinayet davası olarak araştırılıyor.
Mary Portico was still very much alive.
Mary Portico hala hayatta idi.
Means he probably didn't know anything about Mary Portico.
Yani Mary Portico hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
Did you run Epps'name by Mary Portico's parents?
Mary Portico'nun ailesine ismi soruşturdun mu?
- I need FBI support to find Mary Portico, a minor who went missing two weeks ago.
- İki haftadır kayıp olan Mary Portico'yu bulmak için FBI'ın desteğine ihtiyacım var.
Every viable vantage point of the Flatiron, from the one angle it could have been seen from, but nothing lined up with the Mary Portico crime scene photos.
O açıdan Flatiron'u gören her bir noktanınkini... Ama hiçbiri Mary Portico'nun olay yeri fotoğraflarıyla uyuşmuyor. Hiç mantıklı değil.
The fog on Mary Portico's wristwatch could very well be her last breath.
Mary Portico'un kol saatindeki buğu son nefesi olabilir. Ama önceliğimiz onu bulmak, değil mi?
So what if Oliver sent the drugs to Ethan in exchange for delivering the photos to Mary Portico's parents?
Peki ya Oliver malları Mary Portico'nun ailesine fotoğrafları teslim etmesi karşılığında vermişse?
Where is Mary Portico?
Mary Portico nerede?
The look on Mr. Portico's face when he walked into Mary's hospital room, that's going to stay with me for a long time.
Bay Portico'nun, Mary'nin hastane odasına girerkenki yüz ifadesi uzun zaman aklımdan çıkmayacak.
Anus tart is approaching the portico.
Anüs turtası girişe yaklaşıyor.
Booth is there, a face in the crowd, on the steps of the east portico.
Booth orada. Kalabalığın içinde bir yüz doğu sütununun merdivenleri üstünde duruyor.
On Tuesday, April 11th, faithful to his promise, Lincoln speaks from the north portico of the White House.
11 Nisan Salı günü, Lincoln sözünü tutar ve Beyaz Sarayın kuzey sütunundan bir konuşma yapar.
If you'll follow me this way, we'll head towards the North Portico.
Beni takip ederseniz, Beyaz Sarayın "North Portico" olarak adlandırılan bölümünü görebilirsiniz.
And they say the wind that whistles through the portico sounds like his dying screams.
Ve rüzgarın kemeraltından onun ölüm çığlıkları gibi sesler çıkardığını söylerler.
I don't see that the use of the portico for various purposes is much different from the idea of projecting things onto the front of the gallery, which we've always resolutely objected to on the grounds that it's a tremendous opportunity for us,
Bence sütunlu giriş kapısının farklı amaçlarla kullanılmasıyla Galerinin ön cephesine projeksiyonla bir şeylerin yansıtılması arasında fark yok. Projeksiyonla yansıtma fikrine her zaman ve kararlılıkla karşı çıktık.
- Andy Portico.
- Andy Portico.
You took him to the portico, away from everyone.
Suçlularla ilişkinden bahsettin mi?
Mary Portico is somewhere in San Francisco.
Mary Portico San Francisco'da bir yerlerde.
Where is Mary Portico?
Sana son kez soruyoruz.