Post перевод на турецкий
12,307 параллельный перевод
Cynthia, I want to apologize for the article in "The Post."
Cynthia, "The Post" taki makale için özür dilemek istiyorum.
Doesn't he know who's on the post- -
Afişte kimin yer aldığını bilmiyor - -
You will be stationed at our most forward listening post.
En gelişmiş dinleme istasyonumuzda görevlendirileceksiniz.
I'm about to become the first post-apocalyptic reality star.
İlk kıyamet sonrası Reality Show yıldızı ben olacağım denenize.
Goran Slijepcevic has had a pretty impressive post-basketball career.
Goran Slijepcevic'in basketbol kariyeri sonrası oldukça etkileyici.
Generational post-feminist respect.
Nesilsel, ileri feminist itibar.
But she seems to have a severe case of Post Traumatic Stress.
Ancak çok ciddi şekilde Postravmatik stres bozukluğu yaşıyor gibi.
I will do another check, post-op.
Ameliyat öncesi kontrolleri yapacağım.
Now close using a running absorbable suture to avoid post-op fistulas.
Şimdi de ameliyat sonrası fistülleri engellemek için emilen dikiş atacaksınız.
I was doing a post-op check, and I saw that there was blood in his bag.
Ameliyat sonrası kontrolleri yapıyordum. Torbada kan gördüm.
You froze in the O.R., you screwed up his post-op care!
Ameliyathanede donup kaldın. Ameliyat sonrası bakımı bile beceremedin.
However, because you were in custody while waiting to post bail, they have placed an immigration detainer on you.
Yine de kefaletinin ödenmesini beklerken gözaltında olacağın için seni göçmen olarak gözaltına alacaklar.
Um, check the top post.
Tepedeki gönderiye bir bak.
One dude was at war in Afghanistan and wouldn't retreat from his post that was being bombed because he was in the middle of a draft.
- Afganistan'da savaşta bir adam vardı bombalanan kışlasını terk etmemiş çünkü oyuncu seçmesinin ortasındaymış.
I'll post it today, right now!
Şimdi yayınlayacağım, hemen şimdi.
I am so sorry, Gloria, about the "New York Post" thing and the Biben thing and the whole semi-betrayal thing.
"New York Post", Biben ve bu yarım ihanet şeyinden dolayı senden çok özür dilerim, Gloria.
Rachel Bishop, 32, post-op day one following decompressive craniotomy.
Rachel Bishop, 32 yaşında. Dün basınç azaltıcı kranyotomi ameliyatı geçirdi.
Oh, you like major's post about the state cutting funding for homeless shelters.
Demek Major'un evsizler için ayrılan ödeneğin kesilmesiyle ilgili gönderisini beğenirsin.
Making a list of all the women who comment or post on major's facebook entries.
Major'un Facebook profiline yorum yapan veya paylaşım yapan kadınların listesini.
All the responses to my cycling post.
Bisiklet gönderime cevaplar geldi.
You can post anyone you want here, but she doesn't speak until her doctor says she does.
Burada istediğin kişiyle konuşabilirsin ama doktoru söyleyene kadar kız konuşmayacak.
What if we put a post on Craigslist that says : " World-class Caltech physicist seeking girlfriend.
Craigslist'e şöyle bir ilan versek " Kaliteli Caltech fizikçisi sevgili arayışında.
My team has been lining up the language in the post with some pretty serious stuff.
Ekibimim mesajlardaki çok ciddi şeyleri çözümlüyor.
Get behind the post!
Bana yakın kal!
Also, my internet is down, so I can't post about it on my YouTube channel.
İnternetim de çalışmıyor. Ben de YouTube kanalımı güncelleyemedim.
So I'm gonna let you post a shame photo of me on Facebook.
Bu yüzden de Facebook'a utancımı belgeleyebileceğin bir fotoğraf atabilirsin.
Maybe we should post a comment back to our fan and thank him.
Hayranımıza mesaj atıp ona teşekkür etmeliyiz.
The museum, the restaurant, the elevator... even inside the post office van, there was a security cam on the dashboard...
Müze, restaurant, asansör... Posta aracının içinde bile torpidonun üstünde güvenlik kamerası vardı.
All right, he was hung on the Christmas tree post-mortem.
Öldürüldükten sonra Noel ağacına asılmış.
Hey, I didn't ask for your opinion, firefighter. Cut the post.
Fikrini sormadım itfaiyeci.
Next time, stick to your post.
- Bir dahakine, görevine bağlı kal.
So all this time, I thought she was getting her post-bac so she could go to medical school, and I was paying for it because I thought it might make her happy, and it turns out it's all bullshit.
Bunca zaman tıp okuluna gidebilmek için lisansüstü derecesi alıyor zannediyorum. Ve bunun için ödeme yapıyordum çünkü bunun, onu mutlu edeceğini düşünüyordum ama hepsi bir saçmalığa döndü.
Well, if you're asking whether the corpse was consumed post or antemortem, I don't have an answer to that yet.
Ölmeden mi öldükten sonra mı yenildiğini soruyorsan henüz buna cevap veremem.
I want to post it so that when everyone wakes up, they will see it on Christmas morning.
Herkese uyandıklarında göndereceğim, Noel sabahı görmüş olacaklar.
Those people are slave servants of a government post in the country of Qin.
O kayıkta Qin'den kaçan köleler var!
That post is from October 23.
- Bu yazı 23 Ekim'den.
He was supposed to put up a post that had the word "hooked" in it when he grabbed up Lucy.
Lucy'i yakaladığı zaman "kancada" kelimesini yazması gerekiyordu.
So basically we're looking at any public place, bars, restaurants, gas stations, grocery stores, post offices, banks... any place you can think of that's gonna allow you to put the posters up.
Kısacası barlar, lokantalar, benzin istasyonları, marketler, postane, banka izin alabildiğimiz tüm kamu binalarına posterleri asmaya çalışalım.
the judge will not allow Avery's parents to post property as part of Steven's bond.
Hakim, Avery'nin ailesinin Steven'ın kefaletine karşılık sahip oldukları mülkleri vermelerine izin vermeyecek.
We are here on the defendant's post-conviction motion.
Sanığın itiraz başvurusu nedeniyle burada toplanmış bulunuyoruz.
And Avery's nephew, Brendan Dassey, has also filed some post-trial motions.
Diğer taraftan Avery'nin yeğeni, Brendan Dassey de karara itiraz etti.
What we argue in our post-conviction motion is that Brendan's pre-trial attorney, Len Kachinsky, violated his duty of loyalty to Brendan.
Karara itirazımızda bizim öne sürdüğümüz şey Brendan'ın mahkeme öncesi avukatı Len Kachinsky'nin Brendan'a karşı sadakat borcuna aykırı davrandığı.
It's the function of post-conviction courts and appellate courts to make sure that the system works the way it's supposed to.
Sistemin gerektiği gibi çalışmasını temin etmek itiraz mahkemelerinin ve temyiz mahkemelerinin görevidir.
It wasn't long ago that abandoning your post got you put in front of a firing squad.
Bu idam mangasının önüne koyduğun bu haberin, terk edilişle ilgili uzun zaman önce değildi.
Boukhari hits the post, and Zlatan Ibrahimovic scores.
Boukhari direğe çarptı ve Zlatan Ibrahimovic'ten bir gol.
Amma, please, would you post this for him?
Anne, lütfen bunu ona gönderir misin?
Afternoon post, sir.
- Akşam postası efendim.
Ooh, cornering the market on post-apocalyptic fashion, huh?
Piyasaya hakim olan kıyamet sonrası moda, öyle mi?
I wrote 2 emails, but you never responded.
Sana bir sürü e-post gönderdim ama hiç cevap vermedin.
I have some post for you.
Size bir kaç posta var.
You maybe experiencing post-hibernation sickness.
Uyku sonrası baş ağrısı yaşıyor olabilirsin.